Dün akşam saatlerine kadar hiçbir şey netleşmemişti…

Ama çok yoğun kulisler yapıldı!

Bilinen tek gerçek de Faiz beyin seçimsiz yeni başbakanın belirlemekte ıslarlı olduğuydu…

Başbakanı ben belirleyeceğim diyor başka bir şey demiyor!

Bu arada Cumhurbaşkanı Tatar ile de yoğun telefon trafiği yaşadı…

Tatar’ın da elbette bir adayı var ama tepkilere neden olmamak için bu konuda ser verip sır vermiyor!

Doğrusu da bu zaten…

Cumhurbaşkanı eğer gerçekten partiler üstüyse olması gereken de budur!

Ama işte gelin görün şu anda Ankara ile aramızda tek köprü vazifesi de var…

Ankara bu kez karışmayacak diyenler var ama buna inanmak zor!

Onlar bu işin başından beri vardılar bundan böyle de olacaklar…

Biz bu kafayla gidersek de bu gelenek hiçbir zaman bozulmayacak!

Şimdi de önce yeni başbakan ve bakanlık kurulu belirlenecek sonra çeşitli istişarelerde bulunulacak ve eğer kabul görürse hükümet göreve başlayacak…

Ta ki kendi ayaklarımız üzerinde durmayı becerinceye kadar!

Bazı kesimler diyor ki…

Bu ülkenin yeni Başbakanı Sunat Atun’dur!

Çok zayıf bir ihtimal bu…

Şu anda Atun için tek hedef var, o da Maliye Bakanlığına geri dönmek!

Kendisiyle temaslar da yapıldı niyeti öğrenildi…

İyi de daha geçen hafta bakan olan Olgun Amcaoğlu’nu bir kez daha bu görevden almak ne kadar mantıklı?

Bu ihtimali düşünmek bile istemiyoruz…

Bu konuda Amcaoğlu’nun kırgınlığı daha bitmedi ikinci bir vaka partinin dengelerini allak bullak edecek nitelikte!

Zaten şöyle de bir görüş hakim;

Sunat Atun bir süre kabineye girmemeli!

Ama Atun’un Maliye Bakanlığı’nda istekli olması bu kez kurulmadan yeni bir kabine krizine neden olabilir…

Girse vay girmese başka vay halleri anlayacağınız!

Bu arada dün itibarıyla üç adaydan birisi olan Nazım Çavuşoğlu’nun adaylıktan çekildiği yorumları yapılmaya başlandı…

Elbette her siyasinin gönlünde Başbakanlık hayali vardır ama Çavuşoğlu’nun makamdan daha ziyade ülkenin geleceğini ön planda tutanlardan birisi olduğunu da en iyi bilenlerdeniz!

Ve günü geldiğinde otoritesiyle bilinen Çavuşoğlu eğer bir aksilik olmazsa muhakkak ki hem partisinin genel başkanı ve ülke başbakanı olmak için büyük şansı vardır!

Zira kendisi de siyasette zaman ve zeminin ne kadar önemli olduğunu gayet iyi biliyor…

Bir de Çavuşoğlu siyasi bir akıllık gösterip kendini bir sonraki döneme hazırlıyor ve yeni kurulacak hükümetin sadece iki aylık olacağı tahminleri de tutarsa bundan böyle hep bir adım önde olacak…

Dedik ya, eğer bir fikir değişikliği olmazsa bugün itibarıyla UBP’de başbakanlığına aday iki kişi kalmıştır!

Eğer Başbakan Sucuoğlu’nun ayak sürümesi biterse ki artık bitmek zorundadır bugün bu iş bitebilir…

Sucuoğlu genel başkanlık görevinde kalır ve yeni başbakan yeni kabineyi Cumhurbaşkanına sunar!

Kamuoyundan da izlediğimiz kadarıyla şu anda ağır basan isim ‘ağabey’ görevi üstlenmesi beklenen Ünal Üstel’dir…

Bu süreci bir geçiş hükümeti olarak nitelendirdiğimiz zaman belki de en doğrusu odur ama geçenlerde de ifade etmeye çalıştık artık kendisi şu meşhur jet krizi suçlamalarından kurtulmak zorundadır!

Eğer yeni dönemde bu ülkenin başbakanı olacaksa bu konudaki soruşturma raporu gecikmeden kamuoyuna açıklanmalıdır…

Yoksa muhalefet ve tabi ki parti içi muhalefet bu işin peşini bırakmayacak ve vurdukça vuracaktır!

Başbakanlık koltuğunda Üstel’in adı ağırlık kazansa da diğer aday Hasan Taçoy da bu sürede boy durmamış ve hem Ankara’daki dostları hem de buradaki partililerle yoğun telefon trafiği yaşamıştır…

Zira adı neredeyse Binali Yıldırım’ın adayına kadar çıkmıştır!

Bu kendisi için avantajlı olsa da sanki de dezavantajları daha çok olacak gibi görülüyor…

Son olarak nacizane önerimizi yapalım…

Faiz bey ne kadar inadında devam edip, parti teşkilatını harekete geçirmeye çalışsa, kendi dışında bir ismin kabul edilmemesi için ayak sürüse de artık kendisini değil partisini ve tabi ki ülkesini düşünmek zorundadır!

İnancımız odur ki yarın bir kurultay olsa bu kez çok daha farklı bir şekilde yeniden genel başkan seçilecektir…

Ama artık şu anda memleket meseleleri vardır ortada!

Daha fazla gecikmeden hükümet bir şekilde kurulmalı ve sadece icraat yapmaya kendini yönlendirmelidir…

Dolayısıyla bugün hem ülke hem de UBP için tarihi bir gündür!

Ama şu da bir gerçektir ki yeni başbakanın da yeni hükümetin de sırtındaki yük görünenden çok daha fazla ağır olacaktır…

MESAJ KUTUSU

Sayın Fikri ATAOĞLU, UBP’de başbakanlık krizi halen devam ederken DP’de bir takım kıpırdanmalar başlamaya başladı. Parti tabanı bu kez bir değil iki bakanlık almak için bastırmaya başladı, bu konuda baskı unsuru oluşturulacağı konuşuluyor…

Sayın Ali PİLLİ, G.Mağusa Devlet Hastanesi’nde çatının bir bölümünün çökmesi hem çalışanlar hem de hastalar arasında panik yarattı. Bu konuda bakanlığa defalarca bildiride bulunulduğu ama olumlu bir yanıt alınamadığı söyleniyor, yatın kalkın dua edin ki kimsenin burnu kanamadı. Aksi skandal ötesi olurdu!

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Başbakanlık konusunda geri adım atarak en doğru şeyi yaptınız. Eğer denildiği gibi yeni kurulacak hükümetin ömrü fazla olmazsa işte o zaman sizin önünüzdeki kapılar ardına kadar açılacaktır…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, parti yetkili kurullarından onay almadan muhalefet partileri ile alternatif hükümet modellerini görüşmeniz parti tabanının tepkisine neden oldu. Haklıyken haksız duruma düşmemek için daha sakin olmanızda yarar görüyoruz…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, protokolde absürt bir şey yok diye açıklama yaptınız ama içerik hala gizli tutulduğu müddetçe muhalefet, sivil toplum örgütleri ve kamuoyu buna öcü olarak bakmaya devam edecektir. Bu arada Kıb-Tek’in hatasını gecikmeden telafi etmeniz memnuniyetle karşılandı…

Sayın Esat ŞİMŞEK, genel müdürü olduğunuz otele konaklamasız gelen yerli müşterilere çalışanlarınızın biraz asabi davrandığı yönünde şikayetler gelmeye başladı. Çalışanlara her müşterinin velinimet olduğunu anlatmanız isteniyor…

Sayın Erdal ÖZCENK, belediye başkanlığı için adaylık konusunda kararlı duruşunuz nedeniyle bazı çevreler karalama kampanyası başlatmaya hazırlanıyorlar. Özellikle eski siyasi görüşünüzün sürekli önünüze konulacağı konusunda küçük de olsa bir açıklama iyi olacaktır…

Sayın Erhan ARIKLI, Güzelyurt Telekomünikasyon Dairesi müdürüne bir telefon açın da giriş çıkışlarda ara sıra başını yukarı kaldırıp direkteki bayrakları görsün. Türk bayraklarına yakışmayan görüntüler var uyarma ihtiyacı hissettik! Bu arada Galatasaray Taraftar Derneği bugünlerde size onur ödülü verecek diye duyduk, nerendir acaba?

Sayın Can SARVAN, belli ki bazı yayınlarınız birilerini fena halde kızdırmış olmalı ki sosyal medyada türlü suçlamalar yapılmaya başlandı. Hele de FETÖ’cü suçlaması biraz ağır kaçtı bir açıklama yapmakta yarar görüyoruz…

Sayın Metin YALÇIN, pek kıymetli kardeşinizin zamansız vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…