Özersay, Bakanlar Kurulu’nda, dört bakanın ilgili bürokratlarıyla toplantı yaparak ülkeye girişlerle ilgili değerlendirme yapması kararı ürettiklerini ve bu toplantıların yapıldığını kaydederek, ülkeye girişler konusunda yine üç kategori olacağını ancak belki Türkiye’nin kategorisinin değişebileceğini, konu netleştiğinde kamuoyuna açıklayacaklarını ifade etti. Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmalarla devam ediyor. DERYA CTP Milletvekili Doğuş Derya “Son siyasi gelişmeler ve ekonomi” konusunda güncel konuşma yaptı. Derya, Başbakan Ersin Tatar’ın “paniklemeye gerek yok” demesine yanıt olarak, kendilerinin Ocak ayında pandemi hakkında yaptıkları uyarılara cevaben de benzer şeyler söylendiğini anlattı. 1 Temmuz’da Türkiye’ye uçuşların karantinasız şekilde yapılmasının hangi bilimsel temellere dayandığını soran Derya, Türkiye’de ikinci dalganın başlamış durumda olduğunu, DSÖ’nün en riskli ülkeler arasında Türkiye’yi de sıraladığını kaydetti. Türkiye’de test sayılarının azalacağını belirten Derya, “Güney’e kapılar açılacaksa Türkiye’ye de açılacak” yaklaşımının bilimselliğe aykırı olduğunu anlattı. Güney Kıbrıs’taki durumla Türkiye’deki durumun çok farklı olduğunu belirten Doğuş Derya, hangi bilim kurulu raporuna göre bu kararların alındığını sordu. Derya, bu konuda HP Milletvekili Jale Refik Rogers’in görüşleri de istedi. Açılmanın şart olduğunu kendilerinin de söylediğini ancak hazırlıksız şekilde açılamanın ölüme davetiye olduğunu kaydeden Derya, bunun vebalinin hükümetin boynunda olduğunu söyledi, “Umarım tarihe bununla geçmezsiniz” dedi. “TEK FARK MAĞUSA’DAKİ PCR CİHAZI” 10 Mart’la bugün arasında tek farkın Mağusa’daki PCR test cihazı olduğunu ifade eden Derya, yoğun bakım ünitelerinde görev yapacak toplam 37 kişi olduğunu, yoğun bakıma 80 hasta alınsa personelin yetersiz kalacağını dile getirdi. Temaslı takip sistemi konusunda hâlâ sorun olduğunu anlatan Derya, risk gruplarının neler olduğunu ve nasıl dağıldığının da belirlenmediğini kaydetti. Ekonomik örgütlerin hükümet üzerinde baskısı olduğunu ancak uçuşlar başladığı anda sektörün kalkınacağı sanılırsa bunun yanlış olacağını ifade eden Doğuş Derya, vatandaşın pandemi konusunda kaygılı olduğunu, “1 Temmuz’a kadar dışarı çıkıp birbirimizi görelim, 1 Temmuz’dan sonra kendimizi korumak zorunda kalacağız dediğini” ve hükümete güvenmediğini anlattı. Derya, hükümet ortaklarının “iyi polis kötü polisi oynadığını” kaydederek Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın açıklamalarını eleştirdi, Özersay’a “Artık Toparlanıyoruz Hareketi başkanı değilsiniz” dedi. Kısmi çalışma adı altında çalışanlar tam çalıştırılarak yatırımların eksik yatırıldığını söyleyen Derya, özel sektördeki çalışanlara doğru düzgün ödeme yapılmazken kamu çalışanlarına kesintilerin jet skandalı sonrası ödenmesinin iki kesim arasında gerginlik yarattığını da anlattı. Kayıtları silinen otele, Şans Oyunları Yasası çerçevesinde teftiş gönderilip gönderilmediğini soran Derya’ya yerinden yanıt veren Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, konuyla ilgili gereken adımların atıldığını dile getirdi. ÖZERSAY: “KRİZ YÖNETİMİNDE HIZLI HAREKET EDİP KARAR DEĞİŞTİRMEK DOĞAL” Daha sonra yanıt vermek üzere Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay kürsüye çıktı. Kendilerine yöneltilen tüm sorulara yanıt vermeye çalıştıklarını anlatan Özersay, Derya’nın ülkeye girişlere ilişkin kararın siyasi saiklerle alındığını söyleyerek haksızlık yaptığını düşündüğünü dile getirdi. Özersay bunun doğru olmadığını anlatarak en somut örneğinin şu anki durum olduğunu ifade etti. Türkiye’den gelecek yolculara tek PCR’la gelişe izin verecek kararı aldıklarında Türkiye’deki şartların çok daha farklı olduğunu dile getiren Özersay, “durmadan karar değiştiriyorsunuz” eleştirisine yanıt olarak olağan şartlarda bunun haklı bir eleştiri olduğunu ancak kriz yönetiminde hızlı hareket edip alınan kararın değişen şartlar çerçevesinde değiştirilmesinin doğal olduğunu anlattı. Bu kararı bir bakan ya da başbakanın tek başına almadığını, bunun çeşitli bakanlıkların kendi uzmanlıklarına giren alanda ürettikleri kararlar çerçevesinde Bakanlar Kurulu’nda alınan bir karar olduğunu söyleyen Özersay’a yerinden soru yönelten Doğuş Derya, Türkiye’de bugünkü durum ortadayken hangi bilim kurulu raporuna göre karantinasız geçiş kararı verildiğini sordu. Kudret Özersay, bu ifadelerin durumu çarpıttığını söyleyerek kararın alındığı dönemde durumun bugünkü gibi olmadığını anımsattı. “KARARIN DEĞİŞMESİ DEĞERLENDİRİLİYOR” Bu karar alındığında şartların daha farklı olduğunu, o tarihte uzmanlara danışarak bir karar aldıklarını ve o gün DSÖ’nün rakamlarının çok farklı olduğunu dile getiren Özersay, bu süre zarfında şartlarda bir değişiklik olduğunu belirtti. Özersay, bu nedenle mevcut şartları değerlendirmek için birkaç toplantı yapıldığını, açıklama yapılmamasının nedeninin konuyla ilgili çeşitli değerlendirmeler yapılıp mevcut kararın değişmesine yönelik devam eden çalışmalar olduğunu anlattı. “KARARIN REVİZESİ İÇİN ORTAK GÖRÜŞ VAR” Özersay, Bakanlar Kurulu toplantılarında 1 Temmuz’la ilgili daha önce alınan kararı revize edecek karar almadıklarını ancak giriş koşullarının nasıl olacağı konusundaki kararın revize edilmesi yönünde ortak görüş olduğunu anlattı. Öte yandan 1 Temmuz’la ilgili muhaceret kararına da işaret eden Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, salgının başlaması öncesi ülkeye giriş hakkı olan herkesin 1 Temmuz sonrasında da giriş hakkı olmasına ilişkin kararın değişmediğini söyledi. Özersay, revize kararını değişen şartlar çerçevesinde aldıklarını söyledi. CTP Milletvekili Armağan Candan’ın Başbakan Tatar’ın iki kere PCR testi yapılması yönünde açıklama yaptığını söyleyerek bu konuda soru yöneltmesi üzerine Özersay, Bakanlar Kurulu’nda yapılan toplantıda 4 bakanın bürokratlarıyla toplantı yapması kararı alındığını bu çerçevede toplantıların yapıldığını Başbakan Tatar’ın söylediği fikrin de bu toplantılarda ortaya konduğunu, bu konuda yeniden toplantı yapılacağını açıkladı. “TÜRKİYE’NİN KATEGORİSİ DEĞİŞEBİLİR” Girişler konusunda yine 3 kategori olacağını ancak belki Türkiye’nin kategorisinin değişebileceğini, konu netleştiğinde kamuoyuyla bu kararı paylaşacaklarını dile getiren Özersay, henüz nihai nokta konmamasına rağmen bu konuşulanları kamuoyuyla paylaştıklarını anlattı. Belirli bir kapıyı açmama yönünde bir iradeleri olmadığını söyleyen Özersay, İngiltere’den gelen charter uçuştaki bazı yolcuların Ercan’da bekletilmesinin nedeninin Muhaceret Dairesi’yle Polis Muhaceret’in daimi ikametin ne şekilde yorumlanacağına yönelik incelemesi olduğunu kaydetti. Kıbrıs Rum tarafının her geçişte PCR isteyerek zorluk çıkardığını dile getiren Özersay, KKTC’nin bugünkü durumunun PCR’sız kabul ettiği ülkelerdeki durumdan da iyi olduğuna işaret etti. Kudret Özersay, bu açıdan Kıbrıs Rum tarafının zorluk çıkaran bir durumda olduğunu kaydetti. Güney’e geçişlerle ilgili Kıbrıs Rum tarafı ile Kıbrıs Türk tarafının farklı uygulamalar benimsediğini, Güney’in Kuzey’den geçişlere Avrupa’dan gelişlerden de katı bir uygulama benimsediğini kaydeden Özersay, her ne kategorizasyon yapılırsa yapılsın bir risk alındığını, meselenin ne kadar fazla ya da ne kadar az risk alınacağı meselesi olduğunu, buna da ülkedeki duruma bakılarak karar verildiğini söyledi. KKTC’nin kendine has bir durumu bulunduğunu, bazı uçuşların TC üzerinden yapılmak durumunda olduğunu kaydeden Özersay, öte yandan charter uçuşlarla gelinecek ülkedeki şartlar ve onun kategorisinin anlam kazandığını dile getirdi. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, “transit salonlarda bir risk alınır mı” yorumuna da katılmadığını söyledi ve hâlâ ilk gelinen ülkenin önem taşıdığını dile getirdi. Özersay bunun dışında Güney’den Larnaka ve Baf üzerinden gelecek yolcularla ilgili sıkıntı da olduğunu kaydetti. Bu kararların siyasi nedenlerle alındığının öne sürüldüğünü ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını dile getiren Özersay, kapanma kararları alırken Türkiye’ye yönelik uçuşların da kapandığını anımsattı ve açılma kararı alırken konuya siyasi bakılmadığını dile getirdi. Özersay, bu açıdan hükümete haksızlık edilmemesini istedi.