Çok ciddi konular daha görüşülmedi ama Kıbrıs müzakereleri konusunda neredeyse herkesin kendine göre bir görüşü oluşmaya başladı…
Annan Planı döneminden farklı çok bir şey yok!
Evet diyecek olanlar bir yanda hayır diyecek olanlar başka yanda kümeleniyor…
Özellikle de siyasiler!
UBP ve DP ile bazı sivil toplum örgütleri bir yanda…
CTP ve TDP ile yine bazı sivil toplum örgütleri diğer yanda!
Sol kesim biraz da Türkiye’nin Kıbrıs Türkünün üstündeki etkisinden kurtulmak için çözümün olmazsa olmadığını söylerken sağ kesim de olası bir çözümsüzlüğün sırtımızı Anavatan’a yaslayarak bertaraf edeciğimizi ön plana çıkarıyor…
Oysa ortada bir yerlerde buluşmak gerek, doğrusu ne oldu bittiye getirilen bir çözüm şeklidir ne de tamamen Anavatan’a bağlı bir pozisyonun savunulmasıdır!
Bu arada olası bir referandumda vatandaşlık konusu tartışmaları sanki de bitmeyecek gibi…
Bazı kesimler vatandaşlık konusuna olumsuz baktıkları gibi yaptıkları propagandada da Türkiye’den gelenlerin bir kısmının yeni devlette vatandaş olamayacağını kamuoyuna pompalayarak kara propaganda dönemini çoktan başlattılar bile!
Bu da belli ki daha ortada bir çözüm paketi bile olmadığı halde ‘hayır’ denilmesi için ön bir çalışma gibi…
Zemin yaratmaya çalışıyorlar!
Zira olası bir referandumda Türkiye kökenlilerin oyu da belirleyici olacak kadar çok…
Onun için gemiye bindirin gönderme hikayeleri de şimdiden başlamış durumda!
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ‘öyle bir şey olmayacak’ demesine rağmen…
220 bin vatandaşı nereden buldunuz sorusunu biz de Sözcü Barış Burcu’ya sorduk, cevabı net ve kesin oldu;
“Tabi ki İçişleri Bakanlığı’nın kayıtlarından” diye cevapladı!
Kara propagandaya rağmen kesin olan şu;
İki kesim eğer anlaşır ve ortaya bir çözüm planı çıkar ve referanduma gidilirse şu anda KKTC kimlik kartı taşıyan herkes yeni devletin bir vatandaşı olacak…
Akıncı ve heyetin hakkını vermek gerek!
Annan Planı’nda bir liste belirlenmiş ve sınırlama varken bu kez liste yok KKTC kimliği taşıyan istisnasız herkes olası yeni devletin vatandaşı olmaya hak kazanacak…
Onun için kara propagandacılara bu konuda faza rağbet edilmemesi gerekiyor!
Çünkü bu konuda Rum tarafı da ikna edildi ve anlaşma sağlandı…
Yine çalışma izinliler konusu!
Bu da belli ki belirli çevreler tarafından yanlış yönlendirmeler yapılarak bilgi kirliliği oluşturuluyor.
Oysa çalışma izinlilerin de kaderinde çok bir değişiklik olmayacak ve bu konuda da iki taraf arasında uzlaşma sağlanmış durumda!
Hatta dahası da var;
Olası bir çözüm sonrası ekonomide çeşitli devinimler yaşanacağından Akıncı, yurt dışından getirilecek olan çalışanların da Türkiye’den sağlanması için önerilerini sunmuş ve bu da kabul edilmiş…
Kalifiye işçinin çok büyük bir bölümü yine Türkiye’den getirilecek!
Sözcü Barış Burcu’yu yakalamışken sohbeti biraz derinleştirdik…
Ona şu anki tansiyonu sorduk!
Hiç gevelemeden ‘referandumda evet çıkacak’ dedi…
Tabi ki bunu derken de bildiği bir şey vardı!
İyi de niçin bu kadar emindi…
Şöyle açıkladı;
“Sayın Akıncı Kıbrıs Türkünün evet demeyeceği bir anlaşmaya imza atmaz…”
Kıbrıs Türkünün hakkı, hukuku ve güvenliğini içermeyen bir anlaşmanın ortaya çıkması zaten söz konusu değil!
Tamam bizden ‘evet’ çıktı diyelim, peki ya Rum kesimi…
Zaten o da bunu vurgu yapmak istemiş!
“Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün sebebi biz değil Rumlar olacak” diye vurgu yaptı…
Bize göre yaşanan sorun şu;
Hem evet hem de hayır diyeceğine şimdiden karar vermiş kesimler ortada daha bir şey yokken hariçten gazel okuyorlar…
Çünkü hiçbir veriye dayanmadan bunu yapıyorlar!
Belli ki burada Kıbrıs Türkünün toplumsal çıkarları değil, kendi siyasi görüşleri ve ön yargıları söz konusu…
Böyle olunca da olası bir referandum öncesi gerginlik ileriki dönemde daha da artırılacak ve her zaman olduğu gibi Kıbrıs Türkü bir karpuz gibi ortadan ikiye bölünüp sonuç ne olursa olsun ortaya sağlıksız bir durum ortaya çıkacak!
 
 
Toplum bunu içine sindiremez!
 
İnsanın içini sızlatan bir yazı;
“Sayın Veli,
Beslenme Eğitimi dersinde Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanan kahvaltı bu yıldan itibaren karşılanmayacaktır.
Bu konuda yeni bir sponsor bulana kadar aşağıda belirtilen listeye uygun yiyecekleri her gün çocuğunuzla okula göndermeniz gerekmektedir…
Okul İdaresi”
Gazimağusa Özel Eğitim Merkezi okul idaresinin uyarı yazısı bu!
Ne ben ne de kimse böyle bir uygulamayı içine sindiremez…
Bu ülke için ne yaparsanız yapın, eğer böyle bir uygulamayı kaldırırsanız yaptıklarınız tek bir kuruş etmez!
Aklınızı başınıza toplayın lütfen…
Bu arada yazının yanlış yazıldığını ve sağlık Bakanlığını değil Milli Eğitim Bakanlığı’nı ilgilendirdiğini de dip not olarak buradan duyuralım!
Ayrıca CTP’nin hükümet olduğu dönemde bu kalemin çıkarıldığını da duyduk…
CTP’nin kamuoyuna bir açıklama borcu var!
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Fikri ATAOĞLU, ormanlardaki ağaçların ilaçlanması için sizin bakanlık da öyle bir şartname hazırladı ki tamamen adrese teslim bir ihale olacak gibi görülüyor. Bu şartnameye göre sadece tek bir firma katılabilir ve rekabet de asla olmaz! Şimdiden uyarma ihtiyacı hissettik çünkü bu ihaleyi de mercek altına aldık!
Sayın Özdemir BEROVA, Pamuklu’da Karpaz Dostları Derneği’nin elinden alınmak istenen ve muhtarlığa verilmeye çalışılan bina konusunu gündeminize aldığınız için teşekkür ederiz. Umarız kimsenin mağdur edilmeyeceği bir karara imza atarsınız!
Sayın Kamil KAYRAL, Cumhuriyet Meclisi’ne istihdam edilecek 2. derece basın memuru münhali için yapılan sınavda 5 sorunun yanlış olduğu gerekçesiyle sınava giren çok sayıda kişinin olayı mahkemeye götürmek için girişimde bulunduklarını biliyor muydunuz! Siz de bir sorgulayın bakalım bu sorular kimler tarafından hazırlanmış!
Sayın Emirali TATLIDİL, sizin mekanın ciddi bir yangın tehlikesi geçirdiğini üzülerek öğrendik. Büyük ihtimalle nazara geldiniz, umarız çok kısa bir sürede tadilat yapıp hızlı bir şekilde çalışmaya başlarsınız. Büyük geçmiş olsun!
Sayın Yağmur ALDAĞ, son bakanlar kurulunda alınan kararla Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde istihdam edilmişsiniz. Hayırlara vesile olsun. Hastanelere ne kadar çok hekim alınırsa sorunlarda o kadar daha kısa sürede çözüme kavuşacaktır değil mi!
Sayın Sinem ÇAKICI, Kumyalı Anaokulu’nun isminin Bakanlar Kurulu tarafından niçin değiştirildiği konusunda sizin de etkili olduğunuz söyleniyor. Elinizde bölge halkı tarafından toplanan imzalar varsa lütfen bize iletiniz!
Sayın Emirali EVCİMEN, G.Mağusa Özel Eğitim Merkezi’nin kahvaltı sorunu konusunda öyle bir yanlış açıklama yaptınız ki ortalık kalktı oturdu! Umarız bu hatayı kısa sürede düzeltir kamuoyundan da özür dilersiniz!
Sayın Zeki ÇELER, kiralık araçların plaka renklerinin değiştirilmesi konusunda perde gerisinde yaşananları öğrenmek istiyorsanız kahve içmek için bizim mahalleye uğramanız yeter de artar bile! Size bu konuda Meclis’te kimse sağlıklı bilgi veremez çünkü onun da nedenleri var!..
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, elektrik konusunda neredeyse konuşmayan kimse kalmadı ama bir tek siz konuya çevre açısından yaklaştınız. Doğrusu da buydu zaten, ama sesinizi kimse duydu mu işte o biraz muamma!
Sayın Emrullah TURANLI, Türkiye’den bakanlar size epey deste çıkınca maşallah sesiniz yine yükselmeye başladı değil mi! Bu arada size sadece limanlar değil ülkenin bütün devlet kurumları helal olsun. Devir sizin devriniz nasıl olsa!
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, ülkedeki grip salgınına siz de yakalanıp daha fazla dayanamayıp yataklara düşmüşsünüz. Büyük geçmiş olsun. Ama çok yakınınızdaki daha tehlikeli mikroplara karşı da artık önlem almanız gerekiyor, bizden uyarması!
Sayın Didem GÜRSES, Türkiye’den gelen bakan ile bizim bakanı aynı anda Genç TV’ye çıkarıp program yapınca Ertan Birinci’nin zevkten dört köşe olduğu görülmüş. Birkaç maaş ikramiye vermezse ana bildirin olur mu!
Sayın Şifa ZEKİ, Bakanlar Kurulu Sekreteri olarak emekliliğe çok az bir süre kalmış ve şu anda bunun heyecanını yaşamaya başlamışsınız bile! Şimdiden işinizi ayarlayın deriz zire siz çalışmadan duramazsınız!
Sayın Ahmet İKİDERELİ, dün sosyal medyada intihar ayakları filan hiç de hoş olmadı! Bu arada yayınladığın mavi hapların viegra olduğu iddiaları var! Bir daha böyle şakalarda bulunursan ilk tokadı benden yiyeceksin tamam mı!
Sayın Süleyman GÜRCAFER, Mağusa Özel Eğitim Merkezi’ne verilen yemeği şirket olarak kesince ortalık toz duman oldu. Ha keşke bunu daha önce yetkili mercilere bildirseydiniz de bu kaos yaşanmasıydı!