Tam sayılarını bilen var mı?
130, 150, 170?
Müşavirlerden bahsediyorum!
Hani evde oturup da devletten maaş çeken devletin kamburlarından!
Sürekli aşağıladığımız insanlardan…
Kötü siyaset sisteminin bize miras bıraktığı insanlardan…
Biz siyasileri unutup top yekün onların üstüne yükleniyor, onları parazit gibi görüyoruz!
Aslında ayıp ediyoruz…
Bir çoğu bu eleştirileri kabul etmeyen, aslında devleti de bürokrasiyi de vekillerden, bakanlardan hatta başbakanlardan bile çok daha iyi bilen insanlar…
Ama siyasetin cilvesi işte!
Şimdiye kadar, böyle gelmiş böyle gider mantığıyla gittik!
Böyle gitmeye de devam edeceğe benziyoruz…
Başbakan dün açıkladı;
Müşavirlerin bir kısmı Başbakanlığa, bir kısmı da Meclis’te görevlendirilecekmiş…
Siz inandıysanız ben de inandım buna…

Maliye Bakanlığı eski müdürü Olgun Amcaoğlu’nu tanır mısınız bilmem…
Ben iyi tanırım.
Partili olması bir yana, her şeyden önce iyi bir insan kaliteli bir bürokrat…
Dün mesajını okuyunca bir kez daha içim burkuldu…
Sizinle paylaşma ihtiyacı hissettim;
“Müşavir olduktan iki gün sonra Meclis Başkan Yardımcısı Sayın Ünal Üstel'den yasanın bana öngördüğü hakkıma istinaden danışmanlık yapmak için uygun bir oda talep ettim.
Lakin Ünal bey bile bu konu ile ilgili hiçbir şey yapamadı ve de ben de Gönyeli'nin yolunu tuttum.
Hem de ayda 8000 TL bir bedel karşılığında.
Şimdi ilgililer sadece siyaset yapma uğruna bu açıklamayı yapıp sözüm ona her gün üzerine basa basa söyledikleri o vicdanlarını rahat ettireceklermiş.
Artık özellikle memleket idaresinin vicdana değil akil ve ne yapacağını bilen insanlara ihtiyacı vardır.
Yani herkese ve her makama saygımız sonsuz ama bir yere kadar.
Bugünkü haberden sonra karar verdim bende açık artırma usulü danışman olmak için meclise dilekçe vereceğim.
Hade hayırlısı…”
(Olgun Selçuk AMCAOĞLU)



Niçin İçişleri Bakanlığı?

“Levent Bey;
2012 yılı içerisinde Ercan Hava Alanı- Haspolat yol kavşağı arasındaki trafik güvenliği için Orta Refüj Beton Korkuluk ihalesine çıkılmış icraat da tamamlanmıştır. Ocak 2013’te dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanınca Proje Bütünlüğü ve yoğun can kayıplı trafik kazalarının önlenmesi için Haspolat Kavşağı –Hamitköy ışıkları arasında Beton Refüj yapılacağı ve asfalt yenilemesine gidileceği açıklanmışken, yıl içerisinde bu ihale kararları dondurulmuştu. Şimdi ise hiçbir proje bütünlüğü dikkate alınmadan, ilginçtir İçişleri Bakanlığı kontrolünde ‘’Muhtelif yol kenarlarına ve Hamitköy-Haspolat orta refüjüne (en az) 6.000 m oto korkuluk temini ve montesi için teklif kabul edilir.’’ başlığı altında Merkezi ihale komisyonunca ihaleye çıkılmıştır.
Bir vatandaş olarak Soruyorum ;
1. Bütün Ülkede Beton Refüj yapısı hedeflenmişken, Betondan Metal Oto korkuluğa neden dönüldü?
Bir iki yıl içinde sökülecek bu metal yapıya niye kaynak aktarıyoruz.
2. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının sorumluluğundaki bu yapılanma neden İçişleri Bakanlığı sorumluluğunda takip ediliyor.
Lütfen Konuyu gündeme alıp yeniden değerlendirilmesini, ihalenin durdurularak doğru analizlerle kamu kaynaklarının Kullanılmasını sağlayacak kamuoyu sorgulanmasına öncülük edelim.
Saygılar…”

(Mustafa Kemal TÜMKAN)


GÜNÜN FOTOGRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Hakan DİNÇYÜREK, hem vekil olup hem de Kıb-Tek’e atanan ve devletten iki tane 8 bin TL’lik çek alacak kalın enseli kim? Bir vekil olarak bazı bilgilere daha kolay ulaşabileceğinizden dolayı olayı takip etmenizi ve vekil ismini de deşifre etmenizi bekliyoruz.

Sayın Önder SENNAROĞLU, bazı süt ürünleri üreticilerinin, özellikle hellim imalatçılarının fabrikalarında yanmış yağ kullandıkları ve bunun da kanserojen madde içerdiği ve ürünlere nüfuz ettiği yönünde ihbar şikayetleri alıyoruz, ihbar bizden araştırması da sizden artık…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, Lefkoşa Mezarlığı’nda son günlerde çiçek hırsızlığının arttığı ve önüne de geçilemediği şikayetleri geliyor. Bu arada Ankara ziyaretine hazırlandığınızı ve Beşir Atalay ile görüşeceğinizi öğrendik, hayırdır bayram değil seyran değil…

Sayın Ahmet KAŞİF, Yenişehir Postanesi’ne son günlerde ziyaretleri sıklaştırmışsınız. Uyarılarımızı dikkate aldığınız için teşekkür ederiz. Dairenin öncelikle iyi bir disiplin edilmesi gerekiyor…

Sayın İlkay DİREN, RRS For Musıc adlı bir kuruluş radyo ve televizyonlara gönderdiği ihbar niteliğindeki mektuplarda telif hakkı istemeye başladı. Haberiniz var mı bilmeyiz ama bir çoğu tedirgin oldu bilesiniz…

Sayın Mustafa AROĞLU, yüzlerce ağacınızı katleden komşunuz sırf hakim diye hiçbir avukat davanızı almaya cesaret edememiş. İnsanın kendi ülkesinde hakkını aramak için bir avukat bulamaması insanın içini acıtıyor değil mi?

Sayın Şener ÖZBURAK, Kurultay istihdamlarına sahip çıkmak için çalışanlara yaptığınız çağrıya sadece 40 kişi ilgi gösterip toplantıya katılmış. Demek ki bir bildikleri vardır, bilirsiniz torpili olan işe devam edecek, torpili olmayanlar Allah’a havale.

Sayın Metin ŞADİ, elektrik zamım konusunda derneğinizin fikir üretmemesi bazı iş adamlarının tepkisine neden olmuş. Yoksa siz zamdan hoşnut musunuz diye mesajlarınız geliyor…

Sayın Kudret ÖZERSAY, vatandaşın zamlı faturaları size getirme çağrınız gayet yerinde bir eylemin başlangıcı olabilir ama sizinle iddiaya girerim ki fatura getirenlerin sayısı beş-on taneyi geçmeyecek. Bahse girelim mi?

Sayın Reha ARAR, Alsancak’taki Merit otelin yol kenarındaki gözü fena halde alan ışıklı tabela konusunda şikayetler yoğunlaşmaya başladı. Konuya duyarlılık göstermekte yarar görüyoruz…

Sayın Ahmet MURATOĞLU, 8 yıl aradan sonra Ankara’ya ilk resmi ziyarette bir hayli heyecanlı olduğunuz gözlemlenmiş. Aramızda dağlar kadar fark var değil mi? Umarız orada gördüğünüz güzelliklerin burada da uygulanması için ön ayak olursunuz…

Sayın Tamer ŞANLIDAĞ, obezite aşısını bulmak öyle çok da küçümsenecek bir şey değil doğrusu. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…

Sayın Kenan AKIN, Türkiye kökenlilerin ağırlıklı olduğu yeni bir siyasi oluşuma sizin de epey katkı koyduğunuzu öğrendik. Siyasete dönüşünüzün muhteşem olacağınızı söylüyormuşsunuz. Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Asım AKANSOY, tanıtım gecelerinde tarafınıza gösterilen yoğun ilgi nedeniyle epey havaya girdiğiniz görülüyormuş. Siz yine de sağlam basmaya bakın, siyasette az güveneceksin ama çok çalışacaksın kuralından şaşmayın…

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, Hamitköy’teki inşaatlarınızın parasını yatırdığınız halde elektrik akımlarının verilmemesi nedeniyle epey öfke içinde olduğunuz söyleniyor. Amiral gemisinin başında olsaydınız acaba bu kadar geciktirirler miydi? Ye kürküm ye misali değil mi?

Sayın Cafer GÜRCAFER, Mağusa’dan sonra artık Lefkoşa mekanlarında da görülmeniz yeni atılımlar peşinde olduğunuz yönünde yorumlanıyor. Yakında dev bir site inşaatına başlıyormuşsunuz, hayırlısı olsun.


Günün Fıkrası

Otostop


Bir adam, karanlık ve fırtınalı bir gecede, yol kenarında otostop çekmektedir. Fırtına o kadar şiddetlidir ki, bir metre ilerisini zor görür.
Birden, yaklaşan bir otomobil fark eder, otomobil bizimkinin önünde durur. Eleman kendini arabaya atar ve hemen kapıyı kapatır, sürücüye döndüğü anda irkilir.
Direksiyonda kimse yoktur! Araba yavaşça hareket etmeye başlar. Adam şoktadır, yola bakar ve ileride bir viraj görür. Dua etmeye başlar... Viraja girmek üzereyken, direksiyonda bir elin belirdiğini ve arabanın virajı döndüğünü görür. Kafayı sıyırmak üzeredir, sonraki birkaç virajda da aynı el arabayı yönlendirir !
Adam donup kalmıştır... Cesaretini toplamaya çalışır ve kendini arabadan dışarı atıp, en yakın kasabaya doğru koşmaya başlar. Kasabaya girdiğinde hala şoktadır. Bir bara dalar ve iki kadeh tekila isteyip, ağlayarak olanları oradakilere anlatmaya başlar.
Ortalığı bir sessizlik kaplar...Bir saat kadar sonra, aynı bara iki kişi girer. Girenlerden biri bizim elemanı görür görmez yanındakine döner ve şöyle der :
"Bak Pepe, biz arabayı iterken binen herif buydu işte