Kurban, ibadet maksadıyla Allah’a yakınlaşma amacıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Kurban kesmek, akıllı, buluğ çağına ermiş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip Müslüman’ın yerine getireceği mali bir ibadettir. Dinen zenginlik, asli ihtiyaçlarından fazla mal ve para sahibi yani, 80.18 gram altın değerinde para veya mal mülk sahibi olmaktır.
Kurban, koyun, keçi, sığır, dana ve deveden olur. Bunların dışındaki hayvanlar kurban olarak kesilemezler. Kurbanlık hayvanın süt dişlerini değiştirmiş olması gerekir. Bu da deve 5, sığır ve dana 2, koyun ve keçi 1 yaşını doldurunca gerçekleşir. Bunun yanında 6 ayını tamamlayan koyun bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması halında kurban edilebilir. Kurban edilecek hayvanın sağlıklı ve besili olması gerekir.
Müslüman aleminin iki dini bayramı var. Biri Ramazan bayramı diğeri Kurban bayramı. Ramazan bayramı, Müslümanların bir ay süre ile oruç tutmasından sonra gelen bayramdır. Kurban bayramı ise İslam aleminin her yıl Mekke’de hac farizasından sonra kutlanan bayramdır.
Kurban bayramı öncesinde Müslümanlar Kabe’ye giderek dini ibadetlerini yerine getirirler ve bunun hitamında da kurban keserek bayramı kutlamaktadırlar. Bu ibadeti yapanlar ise hacı olmaktadırlar.
Kurban bayramı süresi dışında Kabe’yi ziyaret edenler ise Umre ibadeti yapmış olurlar.
Ramazan bayramı üç gün, Kurban bayramı ise dört gündür. Kurban bayramı bu yıl, 15,16,17 ve 18 ekimde kutlanacaktır. Bayramın ilk üç günü kurban kesilmektedir. Kurban kesen Müslümanlar, kurban etinin bir kısmını fakir, fukaraya verir, bir kısmını da zenginlere, eşe ve dosta vererek onların da kurban kesmesini teşvik eder. Bir kısım eti de ailesi ile tüketmesi sevaptır.
Son yıllarda bazı Müslümanlar kurbanı kesmek yerine onun bedelini çeşitli sivil toplum örgütlerine bağışlamaktadır.
Bayramlar, insanların birbirlerine olan sevgi ve saygılarının ifade edilmesine imkan vermektedir. Bize öğretilen bayramlarda küskünlerin barışmaları gerektiğidir.
Küçüklüğümde bayram sabahları babamla bayram namazları için camiye giderdik. Camiden çıkıldıktan sonra genellikle mezarlığa gidilerek ölülerimizin mezarları ziyaret edilir dualar okunurdu. Bu uygulamayı ben de çocuklarımla sürdürdüm. Ölülerimizi ziyareti de arife günü veya bayram günü yapıyoruz.
Mezarlık ziyaretinden sonra, ailenin büyükleri ve komşular ziyaret edilerek elleri öpülürdü. Şimdi de ayni uygulamayı sürdürmekteyiz. Küçüklüğümüzde ziyaret ettiğimiz bazı büyükler para ve şeker, bazıları ise sadece şeker verirdi. Tabii para verenlere karşı sempatimiz daha fazla olurdu.
Annem Hayriye ve babam Yusuf dışında tatmin edici miktarda bayramlığı Salahi dayım ile Emir amcam vermekte idi. Hepsine Allahtan rahmet, mekanlarının cennet olmasını dilerim.
O günlerin diğer güzel yanı yegane eğlencemiz olan sinemaya gidilmesi idi.Genellikle Larnaka’daki sinemalara gidilirdi. Ayrıca Larnaka veya Lefkoşa’da kurulan bayram yerleri ziyaret edilirdi.
Bir de hısım akrabalarla bayram akşamları yeme içme muhabbetleri düzenlerdik. Şimdi de bayramların kaçınılmaz uygulamalarından biri yemek ziyafetleridir. Üniversite günlerimde ise bayramı yurt odalarında arkadaşlarla yiyip içerek kutlardık. Bunlar zihinlerimizde güzel anılar olarak durmaktadırlar.
Şimdi ise oğullarım, gelinlerim ve torunlarımla birlikte olmak benim için en güzel bayramdır. Onlar geldiği ve birlikte yiyip içtiğimiz her gün benim için bir bayramdır.
Herkese sağlıklı günlerle, mutlu bayramlar dilerim. Kurban bayramınız kutlu olsun.