Eski Başbakanlardan CTP Mağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer bugün Meclis’te yaptığı konuşmada, TAK’ın verdiği habere göre “insanların tefecilerden medet umduğunu ve ortada büyük bir hacmin döndüğünü” belirtmiş.

“Fahiş faizlerin uygulandığını; bozulan çarklar nedeniyle insanların önemli servet kaybına uğradığını kaydeden Soyer, özetle şöyle demiş: Ulaşılan hacim ölçülebilir değildir ve korkunçtur. Özellikle Merkez Bankası’nın, Maliye Bakanlığı’nın, hükümetin bu konuda yeni bir siyaseti gündeme taşıması kaçınılmazdır. Bankacılık sistemi dışına çıkan bu para işi ekonomiyi ve insan ilişkilerini büyük bir sıkıntıya sokmaya adaydır. Büyük bir güç merkezi oluşmuştur. Bunlar yasal süreçlerin dışındadır. Ne kadar vergi vermektedirler? Kıbrıs Türk halkı yeni bir servetin el değiştirmesine doğru gidiyor. Benim incelemelerime göre Merkez Bankası’ndaki mevduatların yüzde 55-60’ı 3-4 yıl içinde önemli ölçüde farklı bir duruma girecek. Bu orandaki para 100 kişinin eline geçecek. Yeni bir servet değişimi oluşuyor.”

Cumhuriyet Meclisi’nin bugünkü oturumunda Soyer’den sonra söz alan UBP Lefkoşa milletvekili, Maliye Bakanı Ersin Tatar da “Soyer’in çok doğru konulara değindiğini belirterek, tefecilik ve para piyasalarında kendilerini rahatsız eden konuların, ülkede tasvip edilmeyen çirkin olaylara vesile olduğunu söyleyerek, Meclis’in meseleye derhal el atmasını gerektirdiğini” ifade etmiş.

Pek değerli iki siyasetçimize çok mühim iki hatırlatma yapmanın tam sırası şimdi. Sene 2007… KKTC Maliye Bakanı Ahmet Uzun 2 Nisan 2007 tarihinde dönemin KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’e resmi bir yazı göndererek, 2001’de doğan “yasal boşluk” nedeniyle “ikili sözleşmelerin”, yani tefeciliğin öne çıktığına dikkati çekmiş ve “güçsüzün korunması gereği”ni vurgulamıştı. Dönemin Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, dönemin Maliye Bakanı Ahmet Uzun’un yazısının altına kendi el yazısı ile bir not düşerek, “konunun TC-KKTC teknik komitelerinde görüşüldüğü”nden “arşiv”e kaldırtılması talimatını vermişti.

Sene 2012… Maliye Bakanı Ersin Tatar ülkenin en büyük tefecisi olarak bilinen şirkete resmi banka kurması için tüm izinleri çok kısa sürede veriverir.
Ne enteresan değil mi? Güya tefeciliğe karşı mücadele eden iki siyasetçimizin Meclis’teki konuşmaları ile icraatta yaptıkları birbirinden ne kadar farklı… Biri CTP’nin eski başkanı, eski başbakan, diğeri UBP’den Maliye Bakanı…

Yurttaşlar, siyasetçilerin söylediklerine inanmayın. Atarlar, tutturabildikleri yere kadar. Öyle bir atarlar, öyle bir oynarlar ki saflığınızla, tüm naifliğinizle aldanırsınız söylediklerine… Siyasetçilerin ne söylediğine değil, ne yaptığına bakacaksınız. İcraatlarında söylediklerini yerle bir edenlere oy vermeyiniz. Yoktur birbirlerinden farkları diye boşuna söylemiyoruz. Ha CTP ha UBP! Ha Soyer ha Tatar… İkisi de icraatlarında tefecilerin yanında, sade yurttaşın karşısında olduklarını inanınız defalarca kanıtlamışlardır.