Okurlar sağ olsun;
Yazılarımızda en büyük kaynağımız onlar.
Ülkede yaşanan tüm çirkinliklere hem isyan ediyorlar, hem de ellerine ulaşan bilgileri bize ileterek büyük katkı sağlıyorlar.
Son zamanlarda artık devlet çalışanları bile, kendi dairelerinde yaşanan çarpıklıkları korkmadan, tırsmadan bize iletip yaşanan haksızlıkları gündeme getirmemizi istiyorlar.
Bir çok kişinin haklarının nasıl yendiğini, özellikli insanlara ise nasıl imtiyazlar sağlandığını ihbar ediyorlar.
Bu KKTC’de hala her şeyin bitmediğinin de bir göstergesi.

Vatandaşlık meselesi malumunuzdur.
Bu ülkede yıllardan beridir bulunduğu halde siyasilerin gazabına uğrayan binlerce insan var.
20 yıldır burada çalışan ve yerleşen, çocuk büyülten, ekonominin çarkları haline gelen insanlarımız, yeterli torpili bulamadıkları için yıllardır siyasetçilerin peşinde koşup, ilgili daireye yüzlerce gittiği halde vatandaşlık alamıyorlar.
Bu yüzden buradaki iş yerini kapatan, ülkeyi terk eden çok sayıda kişi biliriz.
KKTC’ye yatırım yapıp, yanında onlarca kişi çalıştıran, binlerce turist getirenler siyasete bulaşmadıkları, avanta vermedikleri için halen çalışan statüsündeler.

Bu konuda bazıları da anasından şanslı doğmuş kişiler.
Hadi sanatçıları, gazinolarda şarkı söyleyenleri geçtik. Kurtlar Vadisini ise hiç konu etmeyeceğiz.
Ama artık işin ilginci KKTC’de eğitim gören öğrenciler de vatandaş yapılmaya başlandı.
Ülkede yıllardır bulunduğu halde vatandaşlık alamayanlar yerine, bu konuda hiç hakkı olmayanlar üniversite öğrencileri gelen birkaç telefon ve ricayla Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaş yapılıyorlar.

Yandaki Bakanlar Kurulu kararı yine bir okuyucudan geldi.
Vatandaşlık konularının artık çığırından çıktığını, her önüne gelene ahbap çavuş ilişkileri nedeniyle vatandaşlık verildiğini söyleyen okur, hakkı olmadan vatandaş daha yüzlerce vatandaş yapıldığını, önümüzdeki günlerde de bunları tek tek belgeleyerek yayınlamamızı istedi.
Vatandaş yapılması için kimlerin aracı olduğunu, hangi siyasilerin torpili bulunduğunu anlattı.
Ülkenin geleceği olan vatandaşlık konusunun suistimal edildiğini, gençlerin yarınlarının çalındığını ifade etti.

İşte onlardan birisi;
Ece Oktay, 10 Mart 1993 Kadıköy doğumlu.
27 Haziran 2012 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla KKTC vatandaşlığına alınmış.
Bu kızımız 19 yaşında ülkemizde bir üniversitede öğrenci.
Daha doğrusu öğrenciydi. Burada vatandaş olduktan sonra vazgeçip Türkiye’de başka bir okula kayıt yaptırdı.
Ama torpili öyle büyük ki, burada bir sene okuyup, vatandaşlık hakkı aldı sonra da ülkeyi terk etti.
Kimin kızıdır, anası babası kimdir bilmiyoruz.
Ama belli ki hiçbir özelliği olmadan vatandaş yapılan, torpilli kişiler arasında yer almayı başarmış.

Vatandaşlık konusunda elbette Bakanlar Kurulu’nun elinde bazı yetkiler var.
Çalışma ile ana babadan olma dışında bir takım özellikli kişilere, KKTC’ye büyük katkısı olanlara sorgusuz sualsiz vatandaşlık verebilirler.
Ama bu kızımız, ne anadan ne de babadan hak sahibi değil, KKTC’ye de yaptığı her hangi bir katkı yok.
Sadece, birileri aracı oldu, bir yıllık öğrenciyken vatandaş yapıldı.

Bu konudaki bir çok örneği önümüzdeki günlerde yayınlamaya devam edeceğiz.
Ancak, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na da seslenmek istiyoruz.
Çalışma ve akrabalık derecesi dışında vatandaşlığa Bakanlar Kurulu kararıyla alınan kaç kişi vardır, bunların KKTC’ye katkıları nedir, vatandaş olması için kimlerin ricasını kıramamıştır?
Kamuoyunun aydınlatılması açısından, umarız sayın bakan şaibe altında kalmamak için vatandaş yapılan isimlerin listesini bize gönderir ve biz de buradan yayınlarız.

NOT: Sevgili okurlar, kendine gazeteci süsü veren ama sahibi oldukları sitenin künyesine ismini bile koyamayan, yazdıkları yazıların altına imza atamayan, ama reklam paralarını kendileri tahsil eden, çakallığa soyunan bazı gazeteci müsveddelerinin iğrenç ve kişiliksiz saldırılarını polise intikal ettirmiş bulunuyoruz. Bu kendisi için de iddialarını ispatlaması açısından önemli bir fırsattır. Ülkenin en güvenilir kurumlarını pisliğe çekmek isteyen korkak, sırtını siyasete dayayan, bundan medet umanlarla en kısa zamanda hukuk önünde hesaplaşacağız.


RESMİ GAZETE







MESAJ KUTUSU

Sayın İrsen KÜÇÜK, yeni beyin takımınız çok fazla iş çıkaramayınca sözleşme yapmadan kendileriyle yolu ayırmışsınız bile. Yine eski takıma kaldınız desenize. Allah kolaylık versin diyoruz.

Sayın Mehmet DARBAZ, ordan oraya gide gele pinpon topuna dönmüşsünüz. Başbakanlık binasına yeniden geri döndüğünüzü duyduk. Tilki ve kürkçü dükkanı meselesi desenize…

Sayın Ersin TATAR, Taşyapı şirketi Ercan ihalesini ödemeden para transfer etmeyince uzun süre panik yaptığınız söyleniyor. 100 milyon Euro ödeme yerine 5 milyon epey canınızı sıkmış diyorlar. Sakın peşini bırakmayın.

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ,
Karadenizliler Derneği başkanlığından istifa etmişsiniz ama istifanızın kabul görmediğini duyduk. Şu hamsi gününü gerçekleştirmeden hiçbir yere gidemezsiniz.

Sayın Ünal ÜSTEL
, Bafra’da iki yabancı şirket yatırım yapmaktan vazgeçmiş ve ülkeyi terk etme kararı almış. Adamları sonunda çileden çıkardınız desenize. Merak etmeyin meraklıları hemen çıkacaktır.

Sayın Ejder ASLANBABA,
Dış Türkler Masası yakında fes edileceğinden istifa yolu gözüktü desenize. Bu arada Londra’da tekstil işinizi yeniden kurma kararı almışsınız. Vekiller de adayı terk etmeye hazırlanıyorsa, vatandaş bitti desenize…

Sayın Hasan BOZER,
68’nci yaşınız kutlu olsun. Bir de sigarayı bırakabilirseniz şimdikinden çok daha genç gözükeceksiniz. Sağlıklı uzun ömürler dileriz.

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, Lefkeliler bu sıralar size epey takmış görülüyor. Şimdide epey yaşlandığınızı düşünüyorlar. Yaşlı olmadığınızı kanıtlamak için bir şeyler yapmak durumundasınız. Bizim aklımıza bir şeyler geliyor ama bakalım siz ne diyeceksiniz.

Sayın Anıl KAYA, Başbakanlıktaki görevinizde istediğiniz anlaşmayı yapmayınca vaz geçtiğinizi öğrendik. Size iş mi yok, Brüksel’e gitseniz bile havada kaparlar.

Sayın İrfan DEMİR, Orman Dairesi olarak Vadili’de Bal Ormanı kurma kararı almışsınız. Mehmet Adahan’ın şeker sorunu yoksa bizce de mahsuru yok. Küçük bir orman da bizim bahçeye kurmayı düşünür müydünüz?

Sayın Hayri ORÇAN, Avrupa Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği törende en iyi belediye başkanı ödülü almışsınız, tebrik ederiz. Bu arada Tatlısu için çok önemli bir proje üzerinde çalışıyormuşsunuz. Uçmak isteyen bakanlar için iyi fikir.

Sayın Gürel CANTAŞ,
ehliyet müfettişliğinden amirliğe terfi ettiğinizi öğrendik, tebrik ederiz. Arkadaşlarınız aradı en kısa zamanda bu güzel olayı ne zaman ıslatacaklarını soruyorlar.

Sayın Turgay KONTİ
, senin pastırmaları görenler ikişer kilo sipariş vermeye başladı. Acaba diyoruz yağ işini bıraksanız da gıda işine mi girseniz. Mangal yanınca kokusu İskele’ye kadar gidiyor diyorlar.

Sayın Okyay SADIKOĞLU,
yeni bir düğün fuarı için yoğun bir çalışma temposunda olduğunuz gözleniyormuş. Bu hayat pahalılığında gençler nasıl düğüne cesaret diyorlar bilemeyiz ama girişimlerinizden epey memnun görülüyorlar.

Sayın Sezai SEZEN,
eşinizin rahatsızlığı nedeniyle bu kez de İstanbul’a gideceğinizi üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun diyoruz. Allah sağlık ve afiyet versin.

Sayın Eriş ÇOBAN
, yeni yılda hindi satışı rekoru kırmak için günün 24 saati çalıştığınızı öğrendik. Bir de evlere pişmiş hazır hindi servisi yaparsanız, bir çok bayanı büyük dertten kurtaracaksınız. Hayırlı işler dileriz.

Sayın Olsan ORAN
, Geçitkale’ye futbol okulu açmak için tüm takım yöneticilerini seferber etmişsiniz. Gençler için çok yararlı bir yatırım olacak, tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz.

Sayın Hasan ERÇAKICA, mutfak önlüğü size epey yakışmış diyorlar. Ancak bahçe işlerindeki kadar kötüyseniz sizin yemekleri tüketmeden önce kapıya ambülans çağırmak gerek diyorlar.

Sayın Çiğdem EMİRZADEOĞLU, DAÜ’de diksiyon dersleri vermeye başlayacağınızı duyduk. Bu azimle giderseniz yakında bölüm başkanı bile olabilirsiniz. Başarılarınızın devamını dileriz.

Sayın Hasan SADIKOĞLU,
kayınvalidenizin rahatsızlığı ile bire bir ilgilenerek iyi bir damat olduğunuzu komşulara göstermişsiniz. Allah her kaynanaya sizin gibi bir damat nasip etsin.

Sayın Melek GÜRLER
, muhterem ablanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlık uzun ömürler versin.

Sayın Serap TURAN,
sessiz sedasız FOG TV’de işe başladığınızı duyduk. Teknoloji harikası olan bir kanalda çalışmaktan büyük haz duyduğunuz söyleniyor. Hayırlı olsun. Başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz.




Günün Fıkrası

Vergi

Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır: “Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız...” Derken Avrupalı söz alır ve: “Bizim Avrupa’da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız...” Sıra bizim Temel’e gelir ve başlar anlatmaya:
-“Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke biz da sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner...”