Herkesin namusu kendine. Ama gelin görün ki, bir devletin de, toplumda vücut bulan namusu vardır.

Peki ‘’Namus’’ nedir? Türk Dil Kurumu’na göre: ‘’Dürüstlük, doğruluk. Bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet.’’

Üniversite öğrencilerinin nüfus içerisinde yoğunluk teşkil ettiği bir ülkede, o devletin icraatlarında doğruluk, dürüstlük ilkeleri, ahlak kurallarının ve toplumsal değerlerin tesisi, üniversite öğrencilerini de kucaklayacak genişlikte olmalıdır.

Üniversitelerin açık olduğu dönemde, KKTC nüfusunun yaklaşık beşte birini üniversite öğrencileri oluşturuyorsa, onlar da toplumumuzun bir parçasıdır demek yanlış olmaz.

Peki KKTC Devleti’nde üniversite öğrencisine yaklaşım nasıldır?

FACİA! UTANÇ VERİCİ!

Konu ile ilgili hiçbir araştırma yapılmamış olsa da, şöyle genel olarak baktığımızda, KKTC’ye gelen üniversite öğrencilerinin neredeyse dörtte üçü, ya geldiğine geleceğine pişman oluyor ya da büyük hayal kırıklıkları yaşıyor.

Üniversiteler ya da üniversite sahipleri/baronları açısından baktığınızda durum neredeyse güllük gülistanlık.

Ancak gelin görün ki, üniversite öğrencisi açısından baktığınızda neler söz konusu oluyor bir bakalım…

Kampüste çalışma ortamı, Avrupa’da üniversite olanağı, uygun koşullarda yurtlar, profesyonel akademik eğitim, iş garantisi, lider olma garantisi, doğayla iç içe üniversite yaşamı, sosyal-sportif-kültürel-bilimsel aktivite bolluğu vaatleri ile aldatılanları anlatmayacağım. Yaşam koşulları beklediklerinden daha zor ve pahalı bir ülke ile yüzleşenleri ise çoktan geçtim. Gelin, biraz da aşağıdaki gerçeklerimizle yüzleşelim:

  • Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan, bunları ülkelerinden getirip, pazarlayanlar var. Masum masum üniversite okumaya gelip de bunların ağlarına düşen, ‘’yerli’’, yabancı çok öğrenci var!

  • Üniversite okuma bahanesi ile kaydını yaptırıp, kaçak çalışan binlercesi var!

  • Önce üniversite okumaya gelen, sonrasında ama uyum sorunundan, ama maddi nedenlerle ama başka nedenlerle pusulasını şaşırıp, Casino’lara müşteri bulan, onları havaalanından karşılayıp, konaklamalarına, gezmelerine yardımcı olan(!), evlerde/otellerde misafir eden üniversiteli kız öğrencilerimiz var!

  • Geceleri, duraklarda, yollarda otostop çekip kendini pazarlayan, evinin/yurdunun yolunu adeta unutmuş üniversiteli kızlarımız da var!

  • Facebook’tan tanınmış/varlıklı kişilere mesajlar gönderip, ‘’Burada okumak pahalı, kiralar pahalı.’’ diyerek, maddi yardım karşılığı arkadaşlık teklif eden üniversiteli kızlarımızın sayısı hiç mi hiç az değil sayın okurlar!

  • KKTC’deki tüp bebek merkezlerine yumurtalarını satan; yumurtalarını satanlara aracılık etmeyi meslek haline getirmiş üniversite öğrencilerimiz de var!

  • Havaalanına gelen tatilcilere katalogdaki resimleri gösterilerek, günübirlik, hafta sonu, haftalık pazarlanan, gencecik kızlarımız var bu ülkede!

  • Otellerde, başkaları tarafından kiraları ödenen evlerde konaklayıp, üniversite masraflarını farklı yollardan çıkarmaya çalışan üniversiteli kızlarımız da var!

  • Terör örgütü üyelerinin kümelendiği yerler olmadığını iddia edebilir miyiz üniversitelerimizin? Patlamaya hazır bombalar gibi, masum üniversiteli gençlerimizin arasında dolaşmıyorlar mı bu kontrolsüz güçler?

  • Üniversite öğrencileri arasında darp, gasp, taciz, ırkçılık, tecavüz vakalarının kaçı polis kayıtlarına geçiyor peki?

Bilgininin öğrenildiği, ilmin üretildiği üniversiteler gururu, öğrencileri ise namusu olmalıdır KKTC’nin!

Öğrenci çürükse, öğrencilikten başka her şeyi düşünüyorsa ayıklamalıdır bunları KKTC Devleti, Polis, YÖDAK!

Masum öğrencilerin üzerinde dolaşan tehditleri bertaraf etmenin sorumluluğunu da almalıdır KKTC Devleti, Polis, YÖDAK!

Üniversiteler sadece para babalarının nemalandıkları ‘’karizmatik mekanlar’’ olmaktan çıkmalıdır artık bu ülkede!

Üniversitelinin, bir ülkenin ‘’namusu ve geleceği’’ olduğunun bilinci işlemelidir KKTC Devleti’ni yönetenlerin beynine!...

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899