Tözün Tunalı aradı geçen gün;
Türkiye’den tavuk ithal etmek istiyormuş, Tarım Bakanlığı’na da bunu dile getiren yazı yazmış.
‘Ali Çetin Amcaoğlu da ahbabımdır, erken bir cevap bekliyordum’ dedi…
Halen bekliyor!
Neredeyse iki ay geçmiş, olumlu ya da olumsuz cevap vermemişler…
Oysa, yasalarımıza göre, her hangi bir bakanlığa bir dilekçe yaptığınızda bir ay içinde size cevap vermek zorunda…
Hoş, kim şimdiye kadar bir ay içinde cevap aldı ayrı bir mesele ama, sanırız konu tavuk ithali olunca Tözün Tunalı gibi biz de dilekçeyi sümen altı ettikleri kanısındayız…

Geçtiğimiz gün Zorlu Töre’nin açıklamalarını aktardığımız ‘Hacı Ali İşletmeleri trösttür’ başlıklı yazımıza inanılmaz yorumlar aldık.
Sözde sağlıklı besin diye, bir çoğumuz genelde tavuk etini üretirken, fiyatların bu kadar uçması da vatandaşların tepkisine neden oluyor.
Oluyor ama ilgili şirket konusunda tekel olunca da bu ürünü tüketmekten başka çare kalmıyor.
Şirket tavuk ürününü Türkiye’ye 4.5 TL’den, buradaki kantinlere 5.5 TL’den sattığı halde niçin biz 9 TL’ye almak zorunda kalıyoruz?
Güney’de de Alfa Mega ve Carefour gibi ünlü marketlerde 6 TL karşılığına satılan tavuk eti biz de bir türlü aşağıya çekilemiyor çünkü tekel olmak böyle bir şey demek!
Hele de bütün hükümetleri destekleyen bu şirketin tekelci zihniyetini kırmak hiç de kolay değil!

Kenan Akın DP’nin Tarım Bakanıydı, bu şirketle baş edemedi.
Önder Sennaroğlu, CTP’nin bakanlığını yaptı, o da çok fazla mücadele edemedi.
Zorlu Töre, 10 aylık UBP bakanlığı döneminde bir şeyler yapmaya çalıştı, tam tavuk ithaline izin verilecekken bakanlık görevinden alındı.
Yani ömrü yetmedi!
Kendisi çok fazla açık vermiyor ama, tarım sektöründekiler Zorlu Töre’nin sırf Haci Ali İşletmeleri’nin tekelciliğine karşı mücadele ettiği için bakanlıktan olduğunu düşünüyorlar.
Başbakan İrsen Küçük’ün Mustafa Hacı Ali ile samimi ilişkileri hatta uzaktan akraba oldukları, Töre’nin görevden alınmasının nedeni olabilir mi, her ne kadar bunlar piyasada konuşulsa da elle tutulur bir kanıt yok…
Bunun için tek söyleyebileceğimiz, eğer tavuk ithaline izin verilse, fiyatlar yarıya düşecek ve evlere ucuz tavuk eti girecek…

Şimdi, ülkede onlarca tavuk üreticisi olsa, yerli üretimi destekleme adına bu işi bu kadar irdelemeyeceğiz ama aksine bu şirket sektörü tekelinde bulundurmak için bir çok küçük işletmeyi batırdı ve yaşatmadı…
Özellikle bazı küçük işletmelere verdiği yemlerle ilgili bir çok söylenti olsa da bunların belgesi bulunmadığı için burada bahsetmek çok etik olmayacak.
Yine birkaç yıl önce ortaya atılan hormon iddiaları uzunca bir süre yazıldı çizildi ama kimse de bunun üstüne pek gidemedi…
Birkaç gazete manşet attı peşine düşmedi, bir kaz köye yazarı kaleme aldı ama olayı takip etmedi, ya da ettirilmedi…
Bir de şirketin siyasetçiler üzerindeki etkisi ve yetkisi göz önüne alınınca, sistem ve düzen değişmedikçe bir süre daha bu şirketin tekelciliği devam edecek, göz göre kazıklanacağız ama ses çıkaramayacağız…

Bu konuları araştırırken, bir sohbette yıllar önce Ticaret Dairesi müdürü olan şimdi adını hatırlayamadığımız bir şahsın, konuya çok hassasiyet gösterdiği, tavuk fiyatlarının mümkün olduğu kadar aşağıda tutulması için sürekli telkin ve uyarılarda bulunduğunu öğrendik.
Şu anda emekli olan bu müdür sıklıkla ilgili şirket yetkililerini makamına çağırır ve fiyatların artmaması için ikazda bulunur ve hatta bazen de ciddi bir şekilde, ‘eğer fiyatları uçurursanız, Mudurnu ve Köy-Tur’u buraya getirir, fiyatları düşürürüm’ dediğini de öğrendik.
Duygulanmadık desek yalan olur…
Adam maaşını da hak etmiş, emeklilik ikramiyesini de…
Kıbrıs Türkü, ucuz tavuk yesin diye, tekelciliğe karşı direnmiş, zaman zaman dişini göstermiş ve bunda da başarılı olmuş.
Olmuş ama emeklilikten sonra yerine gelenler onun gibi dik duramamışlar.
Değil Ticaret Müdürleri, bakanlar ve hatta başbakanlar bile bu şirketin önünde diz çökmüşler…
Siyasiler bu kadar küçülürken, ilgili şirket de tam tersine büyüdükçe büyümüş…
Ne kadar tuhaf değil mi?

GÜNÜN FOTOĞRAFI



MESAJ KUTUSU


Sayın Zorlu TÖRE,
10 gibi çok kısa bir dönem bakanlık döneminde tavukçuluk sektörüne el attığınız fiyatları ucuzlatma girişiminin sonucunda anıda bakanlıktan paketlendiğiniz konuşulmaya başladı. Bu konuda detaylı bir açıklama bekliyoruz. Kimin nasırına bastınız da başınıza gelenler pişmiş tavuğun bile başına gelmedi…

Sayın Mustafa ÇOBANOĞLU
, izinli olduğunuz bir dönemde gümrüklerde operasyon başlatılması Türker Vural olayını hatırlattı bize… Bu işin bayındaki adam operasyonu müsteşardan öğreniyorsa bunun altında bir bityeniği arayalım mı?

Sayın Ünal ÜSTEL
, Tuygun Töre’nin Devlet Tiyatroları’ndaki sözleşmesini uzatmayarak Zorlu Töre’den kurultay intikamı aldığınız düşünülüyor. Siyaset artık ailelere kadar yansıdıysa sizi Allah’a havale etmekten başka bir şey kalmıyor.

Sayın Hasan BOZER,
Ejder Aslanbaba ile ilgili şikayetinizi tüzüğe göre 15 gün içinde komiteye göndermek zorundaydınız ama 25 gün geçti hala komitenin önüne gitmedi. Disiplini böyle mi sağlayacaktınız?

Sayın Erol EMİN, 3 gümrük memuru hakkında soruşturma açılıp isimlerinin kamuoyuna deşifre edilmesi camiada büyük üzüntü ile karşılandı. Çalışanlar epey huzursuz sayısız eleştiri mesajı geldi, önlem almanız bekleniyor…

Sayın Kemal Deniz DANA,
UBP binasında basına poz vermeniz çok hoş olmadı. Bildiğimiz kadarıyla kaymakamlar bağımsız olurlar ve siyasete alet olmazlar. Ama bizim ülkede böyle şeyler normal derseniz siz de haklısınız…

Sayın Tuygun TÖRE, sözleşmeniz yenilenmediği halde arkadaşlarınızı yalnız bırakmayıp sahne almanız tiyatro camiasında memnuniyetle karşılandı. Sanatçı olmak böyle bir şey olsa gerek değil mi?

Sayın Ahmet ZAİM, gece kulüpleri ve gazinolarla ilgili operasyonlara kamuoyundan da büyük destek geldi. Ara sıra bet salonlarına da girmeniz ve bazı kanunsuzluklara karşı tedbir almanız bekleniyor.

Sayın Taner ULUTAŞ
, çok yakında Ada TV ile Star Kıbrıs gazetesinde görev alacağınız söyleniyor. Hayırlı uğurlu olsun da bunu niçin sır gibi saklıyorlar işte onu anlayamadık. Bu transferlerin arkası da gelecek diyorlar. Ali bey transfer atağına başladı desenize…

Sayın Hasan SERTOĞLU, Bakanlar Kurulu salonuna çıkarma yapmanız epey işe yaradı. Bazı bakanlar ortaya çıktı ve asli görevlerini hatırlamaya başladılar. Hele de sanayi bölgesi ziyaretleri sanayiciye umut verdi. Ara sıra dişinizi göstermekte yarar görüyoruz.

Sayın Erhan BAŞAY, GAÜ’de yönetici mevkiinde işe başladığınızı duyduk çok da sevindik. Okul yönetimi tecrübelerinizden muhakkak yararlanacaktır. Hayırlı ve uğurlu olsun. Allah utandırmasın…

Sayın Ercan KÜÇÜK, restoran işletmecileri birbirlerini yiyedursun, sizin bunlardan sıyrılmanız iyi oldu. Kaprisli insanlarla uğraşmaktansa işinizin başında bulunmak daha iyi. Müşteriler bu işten epey mutlu oldu…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, K.Kaymaklı bölgesini önde bitiren seçimi kazanır diyorlar. Bu bölgede gerekirse 24 saat görev yapacak ekip bulundurmakta yarar var. Zira bazı bölgelerden buraya taşıma seçmen getirdikleri iddia ediliyor. Uyanık olmak lazım…

Sayın Osman IŞISAL,
muhterem annenizi kaybettiğinizi üzülerek öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve yaslı aileye baş sağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…

Sayın Salih EGEMEN,
7 Nisan’da yapılacak olan yerel seçimlerle ilgili bir anket yaptığınız ve adayların çok yakın mesafede olduğu ortaya çıkmış. Anketi yayınlayacak mısınız yoksa yine çekmecede mi kalacak?

Sayın Aşkım EZGİN
, muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye baş sağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Kenan AKIN, Adana’dan bir dostunuz için getirdiğiniz kuru baklavaları kendisine iletmeyin uçakta yerken görülmüşsünüz. Afiyet bal şeker olsun.

Sayın Kudret ÖZERSAY, madem ki yolsuzluk ve arsızlıklara karşı ciddi bir mücadele başlattınız şu halkın fena şekilde kazıklandığı tavuk fiyatlarına bir el atsanız diyoruz. Bunu başarabilirseniz omuzlarda taşınırsınız…




Günün Fıkrası

Hangisi?

Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. "Şimdi sana bazı sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?" demişler; adam da "sorun" demiş.
"Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?" Adam düşünmüş ve "yolcu otobüsü" demiş.
"Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana bir şans daha vereceğiz" demişler.
"Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?" Adam hemen cevaplamış "yolcu uçağı"; "Tamam ama" demişler "Boeing var, Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki "Bir soru da ben sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en doğal hakkın" demişler.
"Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?" demiş. Hemen herkes o malum kelimeyi söylemiş; adam "tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi hangisi?..."