Dağdeviren, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, genellikle yaz aylarında kalp krizi vakalarının arttığına inanıldığını ancak araştırmaların, tehdidin kış aylarında daha güçlü olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.

Araştırmaların, kalp krizinin kış aylarında diğer mevsimlere göre üç kat daha fazla olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Dağdeviren, “Yine araştırmalar, kalp krizinin kışın, yaz aylarına göre daha ölümcül seyrettiğini gösteriyor. Solunum yolu enfeksiyonları, kış aylarında daha fazla kalori içeren yağlı besinlerin tüketilmesi ve bu kalorinin harcanamaması, güneşle temasın daha az olmasının getirdiği bazı hormonal değişiklikler ve kapalı havaların oluşturduğu stres, bu durumun nedenleri arasında yer alıyor” diye konuştu.

Dağdeviren, soğuk havanın damarlardaki büzülmeyi uyardığını ve tansiyonu yükseltici etkisi bulunduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

“Soğuk havada vücut, mevcut ısısını korumak üzere cilde daha az kan gönderir ve bunu da tüm damarlarda, özellikle cildi besleyen damarlarda büzülme oluşturarak yapar. Bu büzülme otomatik olarak tansiyonun yükselmesine neden olur. Koroner kalp hastalarında kalp krizi riskinin artışı yanında, kalp hastalarında kışın artan grip salgını da ciddi problemlere yol açabilmektedir. Sabah saatleri, kan akışkanlığındaki değişim, hormonlar ve tansiyon yüksekliği gibi faktörlerin etkisiyle kalp krizlerinin en sık görüldüğü saatlerdir. Kışın sabah saatleri, özellikle bilinen damar tıkanıklığı olan, kalp hastalığı risk faktörlerini yoğun olarak bünyesinde bulunduran ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkları olanlar için günün en tehlikeli zamanıdır. Birçok araştırma ilginç bir şekilde, karlı bir gecenin ardından sabah dışarı çıkıp evinin önündeki arabasının camlarındaki karları temizleyen ya da işe yetişmek için hızlı hareket eden kişilerde kalp krizi geliştiğini ortaya koyuyor.”

“BACAK DAMAR PROBLEMİ OLANLAR YATARKEN ÇORAP GİYMELİ”

Prof. Dr. Dağdeviren, kışın soğuk havada dışarıda bulunan kişilerin ani güç gerektiren işlerden ve buzlu kar üzerinde yürümekten kaçınması gerektiğini belirterek, “Kalp hastaları, kalp sağlıkları için mevsimsel kurallara uymalı ve yaşam şeklini ona göre programlamalıdır. Yaz aylarında nasıl su kaybını önlemek için ilaçlarının dozlarını doktor kontrolünde ayarlamaları gerekiyorsa, kışın da kalp krizi riskini tetikleyen soğuk havalar için önlemler almalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Kalp hastalarının, özellikle bacak damar problemi olanların kışın gece de çorap giymesi gerektiğine işaret eden Dağdeviren, şöyle devam etti:

“Bacak damar tıkanıkları olanlar kış aylarında soğuk havaya çıkarken yün çorap giymelidirler. Kalp hastaları ve tansiyon hastaları ilaçlarını düzenli almalıdırlar. Kış aylarında soğuk hava nedeniyle kalorili besinlerin alımı artmakta, egzersiz oranı düşmekte ve kilo alımı ortaya çıkmaktadır. Kalp hastalarının kış aylarında tam tahıllı besinlerle sebze ve meyve yemeleri, ağır kalorili besinlerden kaçınmaları gerekir. Egzersiz yapmak için soğuk hava yerine ev, spor salonu, kapalı ortamlar, sessiz bir alışveriş merkezi tercih edilebilir. Rüzgarı göğüs bölümüne alacak şekilde dışarı çıkmayınız. Mutlaka atkı, bere kullanarak, havayı burundan alın. Kalp hastası olanların mutlaka dil altı tabletlerini alarak dışarı çıkmaları gerekir.”

“KALP KRİZİNE KARŞI ÖNLEM ALIN”

Dağdeviren, kalp krizine karşı alınması gereken tedbirlere ilişkin de “Göğsü ağrıyan herkes doktora gitmeli. Şüphesiz her göğüs ağrısı sadece kalp hastalıkları belirtisi değil. Bazı mide, yemek borusu rahatsızlıkları, boyun omur hastalıkları göğüs ağrısına neden olabilir. Ancak, 'Göğüs ağrısının kalple ilişkisi var mı?' diye sorgulanmalı. Özellikle yürümeyle, merdiven çıkmayla görülen göğüs ağrısının nedeni araştırılmalı. Göğüs ağrısı çeken, kalp krizi geçiren hastalar vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurursa anında bu damarları tespit edip açmak mümkün. Özellikle ilk 6 saat içinde yapılan müdahaleler ile damar tıkanmasına bağlı gelişen kalp adalesi hasarları engellenebilir” ifadelerini kullandı.

Kalp hastalıklarından korunmak için hayat tarzı ve beslenme alışkanlıkların değiştirilerek bazı risk faktörlerinin ortadan kaldırılabileceğini aktaran Dağdeviren, şu önerilerde bulundu:

“Sigarayı bırakılabilirsiniz. Yüksek tansiyon ve diyabet hastalığınız varsa tedavi ettirebilir ve düzenli takibe alabilirsiniz. Daha çok meyve ve sebze tercih ederek, kolesterolden daha fakir bir diyet tercih edilebilirsiniz. Düzenli egzersiz yapabilirsiniz. Ailenizde kalp hastalığı hikayesi varsa düzenli kontroller yaptırabilirsiniz. Yoğun stres altındaysanız kendinizi daha mutlu edecek şeylerle meşgul olabilirsiniz.” 
Editör: TE Bilisim