Kulakları çınlasın Mehmet Çakıcı, meclise girdiği günden itibaren ülkedeki tröstleri ağzına doladı…
Meclis konuşmalarında, basın bildirilerinde bolca duyduk bu kelimeyi…
Devlet kaynaklarının nasıl bu kan emici şirketlere peşkeş çekildiğinden şikayeti halen de devam ediyor.
Tröstlerle yatıp tröstlerle kalkıyor!
Ama şimdiye dek bir kez olsun hangi şirket trösttür, hangi şirket devletin kanını emmekte, hükümetler de buna çanak tutmaktadır, isim zikretmemiştir.
Eğer muhalefette böyleyse, iktidar olursa bu isimleri nasıl deşifre eder onu da bilemeyiz…
Belki ülkede iktidar olmanın bazı kuralları vardır ve bu kuraları bile bu tröst şirketler belirler…

Ülkenin siyasetini ve siyasetçilerini yıllardan beridir tröst şirketler yönlendirmiştir.
Bunda hem fikiriz!
Tekel olan şirketlerin yanı sıra gece kulüpleri, gazinolar ve bazı off shore bankalar da yıllarca özellikle de iktidar partide sıcak ilişkilerde oldular, seçim dönemlerinde hiç acımadan para harcadılar.
Kimisi yüklü çekler verdi, kimisi kiralık araba, kimisi de siyasi parti başkanlarına makam aracı tahsis ettiler…
Bunları geçmiş seçim dönemlerinde hep birlikte izledik…
İzlemekle yetindik, kimse bunların üstüne gitmeye cesaret edemedi!
Muhalefette bunlardan şikayet edenler, iktidar olunca sustular, sistemin parçası olmaktan öte gidemediler…

Geçen yıl gazino sahipleri, vergilere yüklü bir artış getirmeyi planlayan hükümete diş göstermişti.
Vergileri artırırsanız, vekil transferlerinin ücretlerini nasıl kendilerinin ödediklerini açıklayacakları tehdidinde bulundular…
Ama açıklamadılar, çünkü hükümet hedeflediği verginin çok altında vergi toplayınca onlar da işlerine geldiği için sustular ve al-gülüm ver-gülüm misali, hem kamuoyu hem de olayın üstüne gitmesi gereken organları da sessiz kalınca olay unutulup gitti…
Bu konuları köşelerine taşıyan meslektaşlar da olayı takip etmeyince kazanan gazino sahipleri oldu…

Yine geçtiğimiz aylarda bir gece kulübü işletmecisi, hiç parmağının arkasına saklanmadan UBP’de bazı siyasilerin üzerine oynadığını açıkladı, bunlardan fayda görmeyip kaybettiğini de ekledi ama bu bile kimsenin ilgisin çekmedi…
Bu gece kulübü işletmecisi bununla kalmadı, hangi siyasetçinin altına araba çektiğini dost sohbetlerinde dile getirdi, bunlar basında yayınlandı ama yine kimse kılını kıpırdatmadı…
Söz konusu parti sustu, muhalefet sustu, bağımsız organlar sustu, işin daha da ilginci medya da suskunluğu tercih etti.

Bunları bir kez daha hatırlatma ihtiyacı hissettik…
Çünkü tröstlerin hükümet üzerindeki etkilerinin devam ettiğini görüyoruz.
Dün Türkiye’den bazı büyük şirket yetkilileri aradı bazı bilgiler verdi…
Yıllık ciroları 1 milyar TL’ye yakın olan bu şirket bundan bir sene önce KKTC piyasasına girmek istemişler ve rekabet yasaları çerçevesinde de formaliteleri yerine getirmişler.
Ama bir yıl geçmesine rağmen, KKTC hükümetinden ve ilgili bakanlıktan olumlu ya da olumsuz cevap alamamışlar…
İddiaları o ki, burada akaryakıt şirketleri, yani bizim deyimimizle tröst şirketler hükümete ağır baskılar yaptığından dolayı kendilerine cevap bile verilmemiş.
Şirket yetkilileri KKTC piyasasına girdikleri taktirde akaryakıtta rekabet getireceklerini ve fiyatların aşağıya çekileceğini, dolayısıyla da bundan KKTC halkının fayda göreceğini iddia ettiler…
Yarın da onlarla yaptığınız bu görüşmeyi sizlere aktaracağız…

GÜNÜN FOTOĞRAFI



MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, Girne’de ki OTEM UBP 4 yıldır hükümette olduğu halde halen hayata geçirilemedi. Bu konuda TC Yardım Heyeti’nin de 500 bin TL kattı sağladığı göz önüne alınınca, daha neyi beklediğiniz merak konusu oldu. Bir binayı restore etmek bu kadar mı çok uzun sürer?

Sayın Hasan BOZER, önceki günkü grup toplantısında akaryakıt fiyatlarının her hafta zamlanmasına tepki gösterdiğinizi öğrendik. Her ne kadar cevap alamasanız da cesur bir girişimde bulunmuşsunuz. Devamını bekliyoruz…

Sayın Sunat ATUN, Cuma günü umre gezisi için yola çıkacağınız söyleniyor. Bu kez Ticaret Odası heyetini de götürüyormuşsunuz. Günay Çerkez’e ihram giysisi de pek yakışacak değil mi? Allah kabul etsin diyoruz…

Sayın Ali Çetin AMCAOĞLU
, bazı okurlar piyasada satılan kavunlara tatlansın diye şırıngayla hormon verildiği iddiasında bulundular. Bir araştırın bakalım kavunların üzerindeki iğne delikleri neyin nesiymiş?

Sayın Mehmet ÇANGAR, aracının servisi için 10 bin TL veren ancak yolda kalan vatandaş sizinle epey uğraşacak gibi görülüyor. Sizin gibi vergi şampiyonu olmuş birine bu tartışma çok yakışmadı. Büyüklük göstermenizi beklerdik.

Sayın Mehmet ÇAKICI
, yerel seçimler için artık kesenin ağzını açma mecburiyeti doğmuştur. Seçmenin güçten paradan yana olduğu düşünülürse sizin 50 bin TL’lik rakam kampanyayı olumsuz etkileyebilir.

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, sizin görevden aldığınız bürokratların Kamu Hizmeti Komisyonu’na atanması epey manidar değil mi? Acaba Derviş size nasıl bir mesaj vermek istedi?

Sayın Yüksel ÇELEBİ
, Dikmen halkından 8 TL aydınlatma parasında ısrarlı olmanız bölge halkını çileden çıkardı. Hem kuruma hem de belediyeye para ödemek zorunda bırakılan vatandaşlar kendilerini yolunmuş kaz gibi görüyorlarmış, bilesiniz.

Sayın Meral EROĞLU, bir süredir Güneş Gazetesi’nin sizin haberlere ambargo uyguladığından şikayetçi olduğunuzu duyduk. Acaba diyoruz gazeteye bir ziyaret gerçekleştirseniz aradaki buzlar erir mi? Denemekte yarar var değil mi?

Sayın Sedat KILÇIK, bir bayan müşterinizin saçlarını yanlış bir uygulama yaptığınız için yakmışsınız ve şikayetçi oldu. Sizin gibi ünlü ve tecrübeli bir kuaföre yakıştıramadık. Hanımefendinin yarım metreden fazla saçı eriyip gitmiş. Polislik olursanız sakın şaşırmayın.

Sayın Özdemir TOKEL, İrsen bey reklam kampanyası işlemlerini tamamen kendi uhdesine almış. Sizin sadece teknik konularda sorumlu olduğunuz söyleniyor. Hiç sitem etmeyin, kanlı bir kurultaydan sonra bu bile iyi sayılır…

Sayın Fevzi TANPINAR,
son günlerde telefonlarınıza ya ulaşılmıyor ya da kapsama alanı dışına çıkıyormuşsunuz. Eski dostlardan sitem şikayetleri geliyor.

Sayın Hasan HARMAN,
çok yakında Volkan gazetesi ile komşu olacağınızı öğrendik. Aranızdaki tek engel ise yol olacakmış. Beşparmaklar ile Toroslar gibi olacak değil mi? Hayırlı uğurlu olsun…

Sayın Enver KARAKAYA, bir gazete yöneticisi kendi gazetelerini niçin sitenizde yayınlamadığından şikayetçi oldu. Yoksa gazetenin ebadı büyük geldi de sığdıramadınız mı diye sitem ediyor.

Sayın Ahmet DERYA,
geçmiş seçimlerde sokakta ön sıralarda yer alırken bu kez pek keyifli görülmüyorsunuz. Yoksa artık siz de mi siyasetten illallah ettiniz de bizim haberimiz olmadı…

Sayın Özmen BİRİNCİ, genç bir belediye meclis üyesi adayı olarak bir televizyon programındaki performansınız epey beğeni topladı. TDP’nin gelecek vaat eden siyasileri arasına daha şimdiden girdiniz bile. Tebrik ederiz.

Sayın Ejder ASLANBABA
, konfeksiyon ve müteahhitlik işinden sonra şimdi de karavan işine girmişsiniz. Ev alacak gücü olmayanlar için acaba alternatif olabilir mi?

Sayın Faiz SUCUOĞLU
, bürokratları seçim gezilerine katıp bunun çağrısında bulunmak etik olarak hoş olmadı. Yerel seçimler sizin için de bir imtihan ama, partinin bütün yükünü sırtlanırsanız böyle hatalar yapabilirsiniz.

Sayın Mustafa NAİMOĞULLARI,
Konya Hayvancılık Fuarı’na katılmak için hazırlık yaptığınızı öğrendik. Mevlana’ya uğrayıp etli ekmek yemeden gelmezsiniz inşallah. Hayırlı yolculuklar dileriz.




Günün Fıkrası



Kadının biri günah çıkarma hücresine girmiş ve başlamış anlatmaya.
- Beni bağışlayın Peder, kitapta yazılı olan 7 günahtan birisini işledim. Kibir suçunu işledim. Günde 2 defa aynaya uzun uzun bakıp, kendi kendime ‘ Ben ne güzel kadınım’ diyorum. Bunun üzerine Peder, aradaki perdeyi açıp kadına yakından bakmış ve şöyle demiş :
- Hanımefendi, size çok iyi haberlerim var. Günahınız yok. Yanlışınız var