Hükümetler, çıkardığı çağdaş yasalarla devleti daha da kurumsal hale getirilmeye çalışıyor. Aynı yasalar, yine aynı hükümetler tarafından çiğneniyor ya da denetlenmiyor. Çağa ayak uydurmak adına yasa çıkarmak tabii ki önemli.

Ülke, devlet nasıl gelişecek? Ama mevcut yasaları uygulamadan yeni yasa çıkarırsak ne olur peki? Sırıtır! İşte bunlardan birisi de Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası. Geçtiğimiz gün, Cumhuriyet Meclisi’nde oy birliği ile kabul edildi. Bu yasa ile yükseköğretim kalitesi artacakmış. Ülkemiz bilişim adası olacakmış. Üniversiteler ile iş dünyası buluşacakmış.

Ülkemize kaliteli istihdam alanlarının artmasına katkıda bulunacakmış. Bunlar gerçekten güzel adımlar. Ancak, siyasilere ve özellikle de Sayın Başbakan’a sesleniyor ve soruyorum: Bugüne kadar mevcut yasalar tam anlamıyla uygulandı mı? Yoksa ülkemiz adeta ‘’uygulanmayan yasalar çöplüğüne’’ mi döndü? Yanlış anlaşılmasın. Yasalar çöp değil. Uygulanmaması durumunda, hükümetlerin yasalara adeta ‘’çöp’’ muamelesi yapılmasından bahsediyorum. Çıkar, sonra çöpe at! Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası çıkıyor. Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Yasası da çıkacak.

Bu yasaların merkezlerinde, üniversiteler ve iş dünyasının büyükleri var. Peki üniversiteler gerçek anlamda buna hazır mı alt yapı olarak? Hayır! Kimse kimseyi kandırmasın. Bu ülkede Tüp Bebek Merkezleri hangi mantıkla kurulmuşsa, üniversiteler de aynı mantıkla kurulmuştur. Bu ülkede kumarhane baronları olduğu kadar, üniversite baronları da vardır.

Öğrenciler, adeta ‘’yürüyen dolarcıklardır, erurocuklardır’’ bu üniversite baronları için! Çıkarılacak bu yasalar da denetimsiz ve takipsiz bırakılırsa, bazıları için ballı kaymak olacak. Bilim üretiyor üniversitelerimiz ama ne kadar ‘’bilimsel’’ olduğu tartışmaya açılmamıştır hiç. Üniversiteler denetleniyor mu? Hayır. YÖDAK nerede? Başı hala kuma gömülü. Daha hala yasasının tamamını uygulamaktan aciz bir YÖDAK’ımız yok mu? Yasası ile sabit olan, Üniversitelerarası Atama ve Yükseltme Kurulu’nu işletemeyen bir YÖDAK’tan bahsediyorum.

Dolayısıyla her üniversite, kendi akademisyen arka-bahçesini kuruyor. Bereketli bahçeler bunlar. Pat diye Yardımcı Doçent olunuyor, ha denilince Doçent olunuyor bu sayede. Sonra gelsin bilim, pardon öğrenciler! Devlet, YÖDAK’a: ‘’Neden yasana uymuyorsun? Neden üniversitelerin akademik kalitesinin bozulmasına göz yumuyorsun?’’ diye soramıyor. Sorsa ne olacak ki?

Aynı YÖDAK, daha 2018 Yükseköğretim Stratejik Planlama Çalıştayı raporunu bile yayınlayamadı ki! Güya haftalar önce yayınlanmış olacaktı. Devlet, iş dünyasının öncülerinden hesap soramıyor hala! Neden vergi kaçırıyorsun? diye sormak yerine, vergi borcunu siliveriyor mesela! Bazılarını ayrıcalıklı kabul ederek kredileri, teşvikleri bol keseden dağıtırken, küçük/orta ölçekteki girişimcilerin ise korkulu rüyası haline geliyor devlet.

Devlet, iş dünyasının büyüklerinin hemen her dediğini yapıyor. Ama, çalışanlarına yaptığı mobbingleri görmezlikten gelebiliyor icabında! Aynı devlet sonra kalkıyor, bilişim adası olmak adına, bu kontrolsüz güçlere yeni güçler katıyor. Devlet ise haliyle kontrolden çıkıyor… Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası, Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Yasası, bir ülkenin geleceğini garanti altına alabilecek kadar güçlü yasalardır. Akıbetlerinin ne olacağını zaman gösterecek.

Ancak, bilinmelidir ki, bu yasaları çıkarmış olmak asla yetmeyecek. Bu yasaları da kısa sürede çöpe atmak istemiyorsak, uygulama ve denetlemede de kararlı olunmalı, altlarını dolduran diğer yasalar da mutlaka tam anlamıyla işler hale getirilmelidir.

Aksi takdirde, KKTC’nin mevcut baronlarına bir de TEKNOLOJİ VE BİLİŞİM BARONLARI’nın eklenmesi kaçınılmaz olur…

...
Sağlık Bakanlığı İşyeri Hekimliğini Ne Zaman Hayata Geçirecek?
Vitrini ve CV’si icraatlarla dolu Sayın Sağlık Bakanı, her ne kadar gündeme getirmese de, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı iken düzenlediği kursun sonunda verilen ve altına Başkan olarak imza attığı ‘’iş Yeri Hekimliği Sertifikası’’nı hatırlıyor olmalı. Bu sertifika, işçilerimizin ve hekimlerin işine yarayacak mı? Yarayacaksa ne zaman? Sayın Besim’in, Sağlık Bakanlığı görevini, bir şeyleri düzeltmek adına bizzat kendisinin talep ettiğini de öğrendikten sonra, yarım kalan işini ne zaman bitireceğini merak ediyorum doğrusu… Önünde engel mi var yoksa? Olmamalı…
Dr. H. İlker İpekdal 
İletişim: 0542-8529899