Ersin Tatar’ı niye severim bilir misiniz?
Hakkında yazdıklarım ister olumlu olsun isterse olumsuz, yazıyı okur okumaz telefona sarılır ve bir açıklama yapar.
Bazen sitem etse de, çoğu kez yazdıklarımızın doğru olduğunu teslim eder ve bize daha çok detay vermeye çalışır.
Dün de öyle oldu;
Kendi ağzıyla söz verdiği halde 2013 yılının bütçesine konulmayan KTHY eski çalışanlarının alacakları konusunda ‘haklısın’ diye başladı söze.
Ama gel gör ki, bütçe açığının fazla olması nedeniyle, yeni bütçeye KTHY çalışanlarının en azından ihtiyat sandığı alacaklarını koyamadık diye itirafta bulundu.

Ama başka şeyler de söyledi;
Yine kendi söylediğine göre, KTHY çalışanlarının alacaklarının en azından unutulmadığını öğrendik, mutlu da olduk.
Peki bütçe büyük açıklar verirken, devletin kaynakları kısıtlıyken, bu para nereden bulunacak?
Tatar bu konuda da ağzındaki baklayı çıkardı, ‘batık bankalardan’ diye ekledi.
Hesaplamışlar 2000 yılındaki bankalar krizinde batan bankaların mudilerine 100 milyon dolar kadar para Türkiye’nin yardımlarıyla ödenmiş.
Evet, bazı banka sahipleri bunun hapislik cezasını ödese de yine de bu büyük rakam, şimdi yeni bir operasyonla tahsil edilmeye başlanacak.

Bazı banka sahiplerinin el konulan mallarının borçlarını karşılayacağı söyleniyor.
Ama bazıları da allem gedip galem edip, ya mallarını başkalarının üstüne yapmış ya da yurt dışına para kaçırmış.
İşte, şimdi Ersin Tatar, dolayısıyla KKTC devleti bu paraların peşine düşecek ve bu paralar tahsil edildikten sonra, Bir bölümüyle KTHY çalışanlarının alacakları ödenecek.
Siz şimdi buna, ‘ölme eşeğim ölme’ diyebilirsiniz ama bu ödemenin yapılabilmesi için ne başka bir kaynak, ne de başka bir alternatif var.

Dün bu olay için bilgi toplarken, bilmediğimiz başka şeyleri de öğrendik.
Türkiye insanlar mağdur olmasın diye bu parayı ödemiş ama, hemen akabinde çıkan yeni bir yasa ile o tarihten itibaren, KKTC’deki bankalardan da bir fon oluşturarak toplanmaya başlamış.
O tarihten itibaren bütün bankalar yıllık mevduat oranlarının yüzde 1 kadarını bu fona aktarıyorlarmış.
Bankada ki mevduatları düşündüğünüzde hiç de azımsanacak bir para değil.
Biz bu konuları banka müdürleri ile konuşurken, bu kez de onlar sitem etmeye başladı ve yüzde 1’lik kesintinin büyük rakamlar olduğunu söylediler.
Batık bankalar için kesilen paraların çoktan ödendiğini hiç olmazsa bu oranın biraz daha aşağıya çekilmesini istediler.
Bize de onların isteğini, kamuoyuna ve devletin ilgili birimlerine aktarmak düştü.




MESAJ KUTUSU


Sayın İrsen KÜÇÜK, çarşaf listeli bir baskın genel seçim seçeneği konuşulmaya başladı. Partilileriniz erken seçimi kurtuluş seçeneği olarak görmeye başladılar. Parti meclisinde güç hala sizden yana.

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, kurultay ikinci tura kalırsa İrsen beyin yerine sizin aday olma ihtimali olduğu konuşulmaya başlandı. Gönlünüzde yatan aslanı biliyoruz ama acaba biraz zamansız bir fırsat mı olacak?

Sayın Salih USAR, bir daha milletvekili adayı olmamak için yemin ettiğiniz söyleniyor. Erken genel seçim kapıda, parti tabanı yakında kapınızı çalabilir. Siz yine de büyük lokma yiyip büyük laf etmeyin.

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde bir yanlışlık olmuş ve Ahmet Aziz Anıl adlı vatandaştan haksız yere 600 TL para alınmış. Yanlışlık anlaşılsa da bu para geri verilmemiş. Vatandaş çok kızgın bilesiniz.

Sayın Suat GÜNSEL, devletten trilyonlarca lira alacağınız var ama bu konuda çok da haklı olsanız da bakanlığa gönderdiğiniz yeni protokol yüzde 52 zamlı olunca bakan artık sizin hastaneye kanser hastası göndermeme kararı almış. Çok sayıda kanser hastası panik içinde, artık iş tamamen sizin vicdanınıza kaldı.

Sayın Ahmet KAŞİF, mahkeme kararından sonra lokum dağıtma işi biraz hoş kaçmadı. Mahkeme sonuçlanıncaya kadar fanatiklerin bu tür davranışlarının önüne geçmek için size çok iş düşüyor.

Sayın Kemal Deniz DANA, Lefkoşa’da Şht. Daniş Tunalı sokakta Necati Hasan konutlarından aradılar tam bir haftadır patlayan su borusu tamir edilmemiş. Tonlarca su heba oluyormuş, bizden iletmesi.

Sayın Ersan SANER, Girne çevre yolunun yeni bir asfaltlama işi değil, ikinci tabakanın döküldüğünü açıklamanız iyi oldu. Zira artık ülkede kimsenin kimseye güveni kalmadı, maksat muhalefet olsun rüzgarı esiyor.

Sayın Emir Hüseyin EMİRKIRAN, el öpme olayı genelde eleştirilse de suçunuzu kabul edip özür dilemeniz medeni cesaret isteyen bir olaydı. Bir de hacca gidip bolca dua ederseniz, geçmişte öğretmenlerden aldığınız ahı da silebilirsiniz.

Sayın Ömer MERAKLI, mesajınızı aldım asıl ben teşekkür ederim. Yazdıklarım konusunda ciddiydim, bu ülkeye artık sizin gibi gerçek vatanseverler lazım. Yeni projelerinizi merakla bekliyoruz.

Sayın Doğan SAHİR, Güngör çöplüğü konusunda ciddi ihbarlar gelmeye başladı. Her ne kadar bir AB projesi olsa da olaya el koymakta yarar var.

Sayın Cem DANA, mahkeme sonucunu öğrendikten sonra adadığınız kurban siparişini verdiğinizi söylüyorlar. Bilirsiniz adak eti yenmez sadece dağıtılır. Sakın ha mangal başı filan yapayım demeyin.

Sayın Fuat NAMSOY, kısa bir süreliğine olsa da parti başkanlığına vekalet edebileceğiniz söyleniyor. Keyfini çıkarmaya bakın, bir daha böyle fırsat ele geçmez.

Sayın Mehmet Erol AKTOPRAK, mesajınızı aldım ama seçimlere katılmama gibi bir kararı bir kere sizin partinin tabanı kabul etmez. Yüzdünüz ve kuyruğuna geldiniz. Pes etmek yok.

Sayın Şener ELCİL, TMT kurucularından rahmetli Tanrısevdi’nin darda olan oğluna yardım eli uzatmışsınız. Peki ya milliyetçilikte mangalda kül bırakmayan örgütler ve de sendikalar nerde?

Sayın Şevket RADO, Lefkoşa’nın festivali yok diye dert etmenize hiç gerek yok. Yakında Başkent’te de çöp festivali düzenlenmeye başlanırsa hiç şaşırmayınız.

Sayın Ferhat ATİK, Kaner ailesini kaleme aldığınız ‘Vakit Varken’ adlı roman beklenenden daha fazla beğenildi ve ilgi gördü. Tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz.

Sayın Fuat VEZİROĞLU, mahkemenin ara emri kararı Kaşif’den daha çok sizin zaferiniz olarak nitelendirildi. Mahkemede satranç ustası gibi davrandığınız söyleniyor. Yılların tecrübesi olmak kolay değil olsa gerek değil mi?

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Cumartesi kahvaltı seanslarının ünü kulağımıza kadar geldi. Ancak partiye gazeteci kimliğiyle katılanlara dikkat, sıcak çörek görünce masada kimseyi tanımayabilirler.

Sayın Ahmet KAPTAN, KTAMS’ın 56’ncı kuruluş yılını kutlar başarı dolu nice seneler dileriz. Özellikle LTB olaylarında bir adım öne geçtiniz, aktif siyaset için fırsat bu fırsattır.




Günün Fotoğrafı


Günün Fıkrası


Milyarlık papağan

Üç Yahudi genç kardeş kendi işlerini kurup zengin
olmuş ve yaş gününde annelerine aldıkları hediyeleri
birbirilerine anlatarak böbürleniyorlarmış.
Birincisi demiş ki: “Ben anneme kocaman bir ev
aldım.” İkincisi: “Ben bir Mercedes aldım ve bir de şoför
tuttum.” Üçüncüsü: “Benim hediyem hepinizden güzel. Annemin Tevrat’ı okumayı ne kadar sevdiğini ve gözleri iyi görmediği için artık okuyamadığını biliyorsunuz. Ona bütün Tevrat’ı ezbere bilen büyük kahverengi bir
papağan gönderdim. Onu eğitmek için 12 haham 12 yıl boyunca uğraşmış. Bu papağan için havraya 20 yıl
boyunca her yıl 1 milyon dolar bağışlayacağım ama buna değer. Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve papağan ona ezbere okuyacak.” Kısa bir süre sonra anneleri üçüne de birer teşekkür mektubu yazmış: Birinciye Milton, bu ev çok büyük. Bana tek bir odası yetiyor ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum.” İkinciye, Marvin, yolculuk etmek için çok yaşlıyım, arabayı hiç kullanmıyorum ve şoför çok kaba.” Üçüncüye Canım Melvin’im, annesini mutlu etmeyi bilen tek evladım sensin. Tavuk çok lezzetliydi, teşekkür
ederim!”