Hayvancılık zor iştir.

Hayvan üretmek ve yetiştirmek her yiğidin harcı değildir.

Yaz dönemi kavurucu sıcaklarda ovalarda, mandıralarda olmak yerine klimalı ortamlarda masa başında olmayı tercih eden binlerce insan vardır. Özellikle hayvancılık sektöründeki ağır şartlar insanın tüm yaşamını etkiliyor. Hayvancılıkla uğraşan kişilerin ne hasta olma lüksü vardır ne de tatil yapma.

Hayvancı, sabahın erken saatinden geç saatlere kadar ağılında çalışmak zorundadır. Kısaca hayvancının hiçbir lüksü yoktur. Ve bunu da en iyi bilen hayvancılıkla uğraşanlardır, klimalı ortamda oturup da hayvancının kaderini belirleyenler değil!!!

Hayvancılığın geldiği son noktayı bugün yaşanan sıkıntılarla daha iyi anlama ve görme imkânımız oldu.

Geçtiğimiz gün Hayvancılar Doğrudan Gelir Desteklerinin borçlarına kesilmesine büyük tepki gösterdiler. Bugün ülkede tarım ve hayvancılık politikası olmamasından kaynaklanan onlarca sorun var. Tarım Bakanlığı bu konuda halen daha hiçbir çalışma yapmamıştır.

Veteriner Dairesi’ndeki sorunlar ayyuka çıkmışken kimsenin bu duruma el atmaması ayrıca sorgulanmalıdır. Ülkedeki hayvan sayısındaki belirsizliklerin yanı sıra Daire yetkililerin mevcut sistemdeki sistemsizliğe sessiz kalması ülkemin Tarım Bakanını, Veteriner Dairesi müdürünü hiç mi rahatsız etmemektedir?

Bugün hayvancıyı koruyan bir yasa yoktur. Sıcak ve soğuk zincir üreticilerinin haklarını arayacak tek merci Hayvancılar Birliği’dir. Ama maalesef Tarım Bakanı Hayvancılar Birliği’ni dikkate almadığı gibi gücünü de küçümsemektedir. Bugün ülkede yaşanan kuraklık çiftçimizi de zorda bırakmıştır. Yem ve balya sıkıntısına dahi kökten çözüm üretilmezken bu yıl bu çiftçinin izleyeceği tarım politikası hakkında hiçbir açıklama dahi yapılmamıştır. Ekim ayında bu çiftçi tarlasını ekebilecek mi yoksa ektiğini biçemeyecek mi? Esas olan konu budur. Hastalıklarla mücadelede neler yapılacaktır? Kurak geçen bir yılın ardından bu yıl ne gibi tedbirler alınacaktır? Yavaş yavaş azalan çiftçi ve hayvancı sayısının önüne nasıl geçilecektir? Bankalardan sıfır faizli kredi alamayan hayvancı ve çiftçi kimden medet umacaktır? Hayvan ölümlerinin arttığı şu günlerde ölen bu hayvanların maddi kaybını kim karışlayacaktır? Daha buna benzer birçok soruyu sıralayabiliriz. Ama maalesef Tarım Bakanı hiçbir konuya hayvancının ve çiftçinin gözü ile bakmamıştır. Kendisinin de adanın en büyük hayvancısı olduğunu unutmamak için bir kez daha elini vicdanına koyarak düşünmesini ve o yönde bir çalışma yapmasını ümit ederiz.

Yoksa çok yakındır ki bu ülke hayvancıya da çiftçiye de hasret kalacaktır!