Senin Cumhurbaşkanın, benim Cumhurbaşkanım, onun Cumhurbaşkanı…

KKTC tarihinde bir ilk gerçekleşiyor!

O makamdan Merhum Denktaş geçti, Talat ve Eroğlu geçti ama kimse bu saçma sapan ifadeyi kullanmadı…

Oysa Cumhurbaşkanı Akıncı müzakereler devam ederken bile çözüm olmadığı taktirde KKTC ile yola devam edileceğini defalarca tekrarladı!

Mademki müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı, KKTC ya da başka bir adla Kıbrıs Türkü öyle ya da böyle bir şekilde yaşamına devam edecektir…

Elbette gönül isterdi ki yılan hikayesine dönen Kıbrıs sorunu artık çözülsün, Kıbrıs Türkü de yıllardan beridir devam eden izolasyonlardan kurtulsun!

Olmadı işte…

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu KKTC’nin yaşamasından olan bir siyasi çizgiye sahiptir…

Bu bir tercih ve siyasi bir duruş meselesidir!

Ama KKTC’ye inanıp da halkın iradesiyle Cumhurbaşkanı seçilen bir kişiden bahsederken ‘sizin Cumhurbaşkanınızdır’ ifadesi hem kendisine hem de o makama yakışmamıştır…

Diyelim ki Akıncı’yı kendi Cumhurbaşkanı olarak kabul etmiyor!

O zaman gönlündeki Cumhurbaşkanı kimdir, onu açıklamak zorundadır…

Bunu kendisinden elbette beklemiyoruz ama Cumhurbaşkanı Akıncı’ya hatta tüm kamuoyuna bir açıklama hatta özür borcu vardır!

Aksi, ülke seçmeninin yüzde 65’sinin iradesine saygısızlıktır, hakaret etmektir…

Diyelim ki bir dahaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinden aday gösterildi ve kazandı…

Kendisine oy vermeyenlerin ‘benim Cumhurbaşkanım’ deme lüksü var mıdır?

Bu demokrasiyi hazmedememek, kendi gibi düşünmeyene saygı göstermemektir…

Belli ki Tahsin bey Ercan’daki bazı kararlar dolayısıyla üstüne hayli fazla gidildiğinden sinirleri yıpranmış ve diplomasi dilini bile unutma noktasına gelmiştir!

İşte sırf bunun için bile artık bu ülkede erken bir genel seçim kaçınılmazdır…

Özgürgün ve Denktaş daha fazla gecikmeden oturup seçim tarihini belirlemeli ve hem siyasetin hem de halkın önünü açacak olan önemli kararı almak zorundadır!

Kemal Dürüst açıklasın!

Taksicilerin bir hayli gergin geçen eyleminden sonra Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı kemal Dürüst belki biraz da duygusal davranıp kendinden kişisel istekte bulunan bazı taksicilere göz dağı vermek için ağzındaki baklayı çıkardı…

Aslında doğru olanı yapmıştır!

Çünkü T izinleri yıllardan beridir bu ülkede tartışma konusu olmuş ama her nedense gayrı yasal durumlar bir türlü su yüzüne çıkarılmamıştır…

Onun için temiz ve şeffaf siyaset için madem ki artık ok yaydan çıktı, bunun sonunu getirmeli ve kişisel istekler ile hangilerine olumlu yanıt verildiği gerekçeleri ile açıklanmalıdır!

Kamuoyunun bunu öğrenme hakkı vardır…

Hastane memnuniyeti…

Hastane ve hekimlerden gelen şikayetleri buradan hem kamuoyuyla paylaşırız ya…

Bu kez memnuniyet mesajları gelince hem biz de memnuniyet duyuyoruz hem de bunları da paylaşmayı görev biliyoruz!

Geçtiğimiz hafta anjiyo olan bir okurumuz, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nden duyduğu memnuniyeti bizimle paylaştı…

Temizliğe tam not, hekim ve hemşirelerin ilgi ve güler yüzüne tam not, yemeklere de tam not vermiş…

Devamını dileriz!

Rüşvet ve ehliyet!

KKTC Şoför Okulları Birliği Başkanı aylardır ‘bu memlekette rüşvet ile sürüş ehliyeti veriliyor’ diye isyan ediyor…

Olayları bire bir yaşadığı için elbette vardır bir bildiği!

Ama ne gariptir ki yetkili bir merci de çıkıp konuya bir açıklık getirmiyor…

Susmayı tercih ediyor yani!

Bu suskunluğun nereye kadar gideceğini bilemeyiz ama bundan cesaret alıp işi azıtacak olanları da hesaba katmak gerek…

Sadece merak işte?

Merkezlerde genç yok mu?

Hükümetlerin gençler için kırsal kesimde tahsis ettiği arazi meselesini elbette destekliyoruz…

Ama bu işte partizanlık yoksa tabi ki!

Bir de her törenden sonra yükselen sesler var…

Kırsal kesimde oturmayıp da merkezlerde oturan gençler, epey sitem ediyor!

Bizim bazımız kel mi diye soruyor…

Onun için merkezlerde yeni bir sosyal konut projesi artık kaçınılmazdır!

Ama geçmişte yapıldığı gibi çerez parası taksitlerle elbette değil…

Kesilen organlar nereye atılıyor?

Lefkoşa’da dere yatağında kesik bacak bulununca duyanlar doğal olarak dehşete kapıldı…

Sonuçta olayın perde gerisinde olup biteni polis çözecek ama!

Haliyle şu soru da gündemde;

Hastanede hasta olan vatandaşlardan kesilen kol ve bacaklar nerelerde imha oluyor?

Ya da poşetlere konulup mezarlıklarda gömülüyor mu

Polis nakilleri?

Bir sabah ansızın poliste bir takım nakiller yapılıp, müdür olanlar müdür yardımcılıklarına indirilince bu konudaki söylentiler de artık ayyuka çıktı…

Nakiller olası bir FETÖ operasyonunun parçası mıydı?

Çünkü bazı isimlerin listede olduğu aylardır konuşuluyor…

Bunların direk soruşturma kapsamına alınması gerekirken böyle bir yöntem ne kadar doğru?

Ya sıvışıp kaçarlarsa bunun hesabını kim verecek?

Bu gün de nereden çıktı?

Bizde özel gün bol…

Yılın 365 gününün en azından 250 günü zaten özel gün!

Dün de Dünya Kız Çocukları Günü diye bir şey icat edildi…

Maşallah herkes de bu modaya uyup profil resimlerini değiştirdi!

Eğer kız çocuklarımızı sadece bir güne sığdıracaksak vah halimize…

Şu bir çoğu saçma sapan olan özel günlerden kurtulsak diyoruz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, kış saatine geçilmesi konusunda hükümet değil de Meclis Başkanı ile temasa geçmeniz biraz da olmayacak duaya amin der gibi oldu! Hükümete bu konuda öneri götürmeyi hiç mi aklınızdan geçirmediniz? Yoksa dostlar alışverişte görsün diye mi bu yöntemi seçtiniz?

Sayın Kemal GÖZAY, Bakan Dürüst öyle bir açıklama yaptı ki bunu ister tehdit isterse şantaj olarak nitelendirin ama kamuoyuna da bir açıklama yapmayı ihmal etmeyin olur mu? Perde gerisinde neler döndüğünü ifşa etmenizi dört gözle bekliyoruz!

Sayın Mehmet HARMANCI, hazır Lefkoşa genelinde bir atak başlatmışken bir de şu meşhur Dereboyu’nun kaldırımlarını bir ele alsanız diyoruz. O bölgenin kalitesine çok da uygun olmayan görüntüler göze çok da hoş gelmiyor!

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, siyasette her türlü eleştiri ve yorumları belki anlayabiliriz ama KKTC’nin Cumhurbaşkanı konusunda kullandığınız ifadeler öncelikle oturduğunuz o koltuğa hiç yakışmadı! Bir özür borcunuz var!

Sayın Ersin TATAR, yaptığınız ziyaretlerde size vatandaş ‘reis’ diye hitap edince gururunuz okşanabilir ama bunu bir de siyasi rekabet tarafını da göz önüne almanız gerekmez mi? Dolduruşlara gelmeyin deriz…

Sayın Suat YELDENER, soysal medyada yaptığınız uyarılar gayet yerinde ve kamuoyunda da taktirle karşılanıyor. Bunlardan ders alabilirlerse ne ala, eğer aksi olursa zaten perde gerisinde yaşananlar çok yakında gün yüzüne çıkacak, yazın bir kenara…

Sayın Sonay ADEM, bir rahatsızlığınızdan dolayı Türkiye’ye tedaviye gittiğinizi üzülerek öğrendik. Siz güçlü ve inatçı bir kişisiniz bu mücadeleyi kazanacağınızdan kuşkumuz yoktur, büyük geçmiş olsun…

Sayın Çelebi ILIK, genel seçim söylemleri artık yüksek sesle söylenmeye başlayınca bölgenizde safları hayli sıklaştırdığınız ve partililerle daha fazla zaman geçirdiğiniz  gözlemleniyormuş. Su uyur düşman uyamaz değil mi?

Sayın Kemal Deniz DANA, G.Mağusa Hastanesi santralına hiç gerekmezken bir çalışanın konulması hastanede huzursuzluk yarattı diye duyduk! Bir mercek altına alın bakalım sizin haberiniz olmadan orada neler oluyor?

Sayın Emine DİZDARLI,20 yıllık, kliması bile olmayan makam aracıyla göreve devam edip ağzınızı açmıyorsunuz ya sizde de ne sabır varmış böyle! Aracınız yolda kaldığı vakit vekilleri arayın ki bir omuz versinler!

Sayın Özdemir BEROVA, 40 kadar okulun su deposunda bakteri bulunduğuna göre demek ki sadece bunları değil tüm okulların depolarının sıklıkla denetlenmesi gerekmektedir. Bu konuda özel bir ekip oluşturmanız bekleniyor!

Sayın Hüseyin MÜLAZİM, İskele örgütü olarak bölgede özellikle gençleri parti çatısı altında toplamak için ciddi bir seferberlik başlattığınız konuşuluyor. Bakalım bu harekat bölgedeki vekil sayınızı artırabilecek mi?

Sayın Talip ATALAY, Mersin’deki FETÖ suçlamasından aklandıktan sonra derin bir nefes aldığınız ve hatta bunu yakın dostlarınızla birlikte kutladığınız söyleniyor. Bakalım bu gelişmeden sonra hükümet sizi görevden almaktan vazgeçecek mi?   

Sayın Deniz GÜRGÖZE, yüreğinizde yatan aslan belediye başkanlığı olduğuna göre şimdiden bir takım kulislere başlamanız önemli. Yerel yönetimlerle içli dışlı olmanız en büyük avantajınız bunu kullanabilirseniz ne ala…

Sayın Rauf ATAÖV, Girne’de 80 öğrencinin okullara hala kayıt yaptıramadıkları yönündeki iddialar doğru mu? Eğer doğruysa acaba diyoruz bu çocukları bir süreliğine eğitim almaları için Rum kesimine mi göndersek?

Sayın Tahsin MERTEKÇİ, vatandaş artık erken genel seçimleri konuşuyor ama sizden hala tek bir kelime bile yok! Acaba diyoruz siyaseti tamamen bırakıp kendinizi spora mı adadınız? Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur değil mi?