UBP ile DP-UG arasındaki randevu krizi sonunda çözüldü…
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün istemeye istemeye olsa da Lefkoşa adaylarına destek istemek için dün Serdar Denktaş’ın kapısını çaldı…
Amaç, UBP adayı Kemal Deniz Dana’nın 29 Haziran’da yapılacak olan yerel seçimlerde mümkün olduğu kadar yüksek oyla ipi göğüslemesi ve olası bir rezaletin önlenmesiydi…
Aslında bu randevu yaklaşık 15 gündür konuşuluyordu…
DP’de Serdar Denktaş kendini bir yere çekiyor, Hasan Taçoy kendini başka yere çekiyordu.
Taçoy, Saray’ın da kendisini işaret etmesiyle ufaktan UBP’ye destek atışlarına başlarken, Denktaş olaya daha uzak duruyor ve hatta Lefkoşa’da taraf olmayacaklarını sıkça ima ediyordu…
Bunu 23 Haziran Pazartesi günü basına yaptığı ‘Vizyon Lefkoşa’ başlıklı toplantı çağrısında da şöyle ifade etti;
“29 Haziran 2014 yerel seçimlerinde siyaset üstü bir anlayışla yaklaştığımız Lefkoşa’nın hak ettiği…”
Ne demiş Serdar Denktaş burada;
“Biz 29 Haziran’da siyaset üstü olacağız”
LTB için belediye meclis üyesi adayı çıkaran bir partinin ‘siyaset üstü’ gibi bir şey kullanması yanlış ama Türkçesi şudur;
“Biz Lefkoşa’da hiçbir adayı desteklemiyoruz”
Şimdi ortada gayet ilginç bir durum var;
29 Haziran’da DP içinde Hasan Taçoy ve UG kanadı UBP adayı Kemal Deniz Dana’yı destekleyecek ama Serdar Denktaş’ın duruşu tam bir muamma!
Bakın DP-UG’den bugünkü UBP ziyareti konusunda nasıl bir açıklama yapılmış;
“Serdar Denktaş bu kararın Lefkoşa Belediye hudutları içerisindeki örgütlere ait olduğunu belirterek, “Ben örgütlerimize bu talebe olumlu yaklaşmaları çağrısı yapıyorum. Ayrıca kendileri ile de görüşeceğim” dedi.
“Mağusa’da UBP ve DP Ulusal Güçler birlikte hareket edebilmeyi ve gücü birlikte ortaya çıkarmayı başarmıştır” diye sözlerine devam eden Serdar Denktaş, “Lefkoşa’da bizim adayımız yok. Dolayısıyla böyle bir talepte bulunan Sayın Dana’ya, çalışkanlığı ile tanıdığımız, güvendiğimiz bir arkadaşımız olarak olumlu bir yaklaşım sergiliyorum. Ancak tekrar ediyorum bu karar günün sonunda Lefkoşa Örgütlerimizindir. Örgütlerimizin bu talebi olumlu karşılayacağına inanarak, hayırlı olsun diyorum” şeklinde konuştu.
Denktaş son olarak, Kemal Deniz Dana’nın sadece seçim zamanı değil, sürekli çok çalışkan ve bu özelliği ile tanınmış bir kişiliğe sahip olduğunu belirterek, kendisine başarılar diledi…”  
Bunun Türkçesi ne?
Ben örgütlere destek çağrısı yapacağım ama yine oturup konuşmak gerek!
Benim bu konudaki görüşüm şudur;
Hasan Taçoy ve yakın arkadaşları UBP adayına destek konusunda ikna olmuşlardır ama Serdar Denktaş hala net değildir ve çıkıp da kimseye Dana’yı destekleyin demeyecektir.
Günün sonunda DP sempatizanları serbest bırakılacak ve aynen Annan Planı’nda olduğu gibi net bir tablo ortaya konulmayacaktır.
Bir kenara yazın lütfen;
DP-UG içinde daha şimdiden gizli bir liderlik mücadelesi başlamıştır…
Hasan Taçoy, Saray’a çok yakın olduğu için biraz da siyasi geleceğini düşünerek ya da buna ‘vefa borcu’ da diyebilirsiniz UBP’ye destek vermeye hazır iken, Serdar Denktaş destek verirmiş gibi gözükse de açık destek vermeyecek ve bu da DP-UG’nin çatısında bir çatlağın oluşmasının başlangıç noktasını oluşturacaktır.
Yani DP’de şu sıralar evlere şenlik bir durum ortaya çıkmıştır!
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Sunat ATUN, UBP’nin resmi internet sitesinde genel sekreter olarak hala Necdet Numan görülüyor. Artık şu teknik işlere bir el atsanız da ele güne rezil olmaktan kurtulsanız diyoruz. KKTC’nin en köklü partisine hiç yakışmıyor!
Sayın Ahmet GÜLLE, Lefkoşa Hastanesi’nde acildeki bozulan rontgen cihazı nedeniyle hastalar polikliniğe sevk edilince bir takım tatsız olaylar yaşanmış diye duyduk. Hastanede bozulmayan ne kaldı o zaman?
Sayın Olgun AMCAOĞLU, Gönyeli büyük mitinginiz beklenenden daha az ilgi gördü diye duyduk. Bunları çok fazla kafaya takmayın zira muhalefette olunca bu tür nahoşlukların yaşanması normaldir…
Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, devletin okullara bir yıllık temizlik yardımı sadece 120 TL olunca o okulların hijyen olması mümkün mü? Tamam bütçe sıkıntısı var ama sağlıktan da kısarsanız sonra sonuçlarına da katlanmak zorunda kalırsınız değil mi?
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, gördüğünüz gibi maaşlar konusunda hem kendi partiniz hem de hükümetin büyük ortağı sizi ortada bıraktı. Bakalım bu konuda sendikalarla nereye kadar yürüyebileceksiniz?
Sayın Tekin SÖYLEMEZ, LTB’den 200 çalışanı durduracağım diyerek tam 5 yıl önce yapılması gerekeni yapıyorsunuz ama ne yazık ki bu ülkede doğruları söyleyen değil popülizm yapan kazanıyor. Yine de gazanız hayırlara vesile olsun…
Sayın Osman BİCAN, Mahmut Özçınar’ın epey gerisinden gidiyorsunuz ve fark 10 puana kadar çıktı. Yine de moral bozmaya hiç gerek yok hükümet olmanın yararlarını son hafta avantajınıza çevirme şansınız hala var…
Sayın Kudret ÖZERSAY, sol kesim ağız birliği yapmış gibi bombardımana başladı. Bu sizi Derviş beye daha fazla yakınlaştıracak ve 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yeni vizyonlar ortaya koyacak.
Sayın Mustafa TOLGA, Soma faciası için maddi yardım kampanyasına tam destek vermeniz kamuoyunda büyük memnuniyet yarattı. Bazı sendikalar niçin 3-5 TL için itiraz etti işte onu hiç anlayamadık…
Sayın Hüseyin ALANLI, Cumartesi günü Lefkoşa’da bir basın toplantısı düzenleyerek çok ciddi açıklamalar yapacağınızı duyduk. Yani iki gün vatandaşı meraktan çatlatacaksınız desenize…
Sayın Erdoğan ÖZKAN, sendika olarak Mağusa Hastanesi’nde çalışan işçileri dinledikten sonra uzun süre kendinize gelemediğinizi duyduk. Biraz daha eşeleyin bakalım daha ne çapanoğlular bulacaksınız…
Sayın Meriç ERÜLKÜ, bir daha ki yerel seçimlerde aday olma kararı aldığınızı ve çok uçuk ve biraz da kaçık projelerle vatandaşın karşısına çıkacağınızı söylüyorlar. Başkent’e yaz aylarında  kar yağdırma projeniz yoksa oy da yok ona göre!
Sayın Fayka KİŞİ, doğum için artık günleri saymaya başladığınızı ve izne ayrıldığınızı duyduk. İsim konusunda da KADEM’e anket yaptırmayı düşündüğünüzü duyduk. Siyaset sizin de içinize işlemiş desenize…
Sayın Emin AKKOR, yayın hayatına kazandırdığınız Günlük Kıbrıs adlı internet gazeteniz hayırlı ve uğurlu olsun. Başarılı olacağınızdan hiç kuşkumuz yok, Allah utandırmasın artık…
 
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


Günün Fıkrası
 
Ayşe balkonda

Karı ve koca tatil günü evde televizyon seyretmekten sıkılmış, yatak odasına geçmeye karar vermişler.... Ama ne mümkün 7 yaşındaki oğlan evde. 
- ''Oğlum, hadi biraz sokağa çık, gez, oyna''. 
- ''Ihhhhh''. Israr faydasız. Afacanın sokakta gözü yok.
- ''Öyleyse, annenle ben odamıza geçelim, sen de balkona. Etrafta neler olup bitiyor, yuksek sesle bize rapor et''.
Oğlan biraz mızıklanmakla birlikte çaresiz balkona geçiyor. Bizimkiler de yatağa. Ve afacan canlı yayına başlıyor; 
- ''Şu an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti. Şimdi de Aygaz arabası sokağa giriş yaptı. Yaşlı bir kadın markete giriyor''... 
Kısa bir sessizlik...Ve rapora devam; 
- ''Yan komşumuz Ahmet Bey amcayla karısı Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar''. Yataktakiler şok vaziyette.
Baba sesleniyor; 
- ''Oğlum, nereden çıkardın şimdi bunu''..
- ''Hiçç. Küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyor da''...