Hiç kesintisiz 30 yıldır bu mesleğin içindeyiz.
Son 25 yılda yüreğimizi hoplatan haberlerin başında hep Türkiye'den gelecek olan su konusu gelmiştir.
Biraz da susuzluk fobisi olan birisi olarak 25 yıldır çekilen su manşetlerine hep inanmış, çocuksu bir sevinç yaşamış ve sonunda da hayal kırıklığı yaşamışımdır.
Hatta bir seferinde Türkiye'de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in açılışını yaptığı balonla su getirme projesine katılmış ve 'su gelsin de nasıl gelirse gelsin' demiş balonlar denizde patlayınca da ağlamaklı olmuştum...
...
Ve yıllar geçti...
Eğer çok büyük bir sürpriz olmazsa 20 Temmuz gibi önemli bir tarihte adaya su gelecek.
Hoş gelsin sefa getirsin...
Her ne kadar içimizde 'sizin işiniz boru' ya da 'gelecek su ekolojik dengemizi bozacak' diyenler olsa da inancım odur ki su birinci kalite su geldiği zaman onlar da bu suyu kullanacak ve nimetlerinden yararlanacaklardır.
Zira suyun hayat olduğu gerçeği, dünyanın bir ucunda neyse bizde de odur, onlarca yıl sonra kurak kapıya dayanınca bu gerçek kendini daha fazla gösterecektir.
...
Dün öğlen Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı ile çok zevkli bir radyo programı yaptık.
Mümkün olduğu kadar da zamanın çoğunu su konusuna ayırmaya çalıştım.
İyi de yapmışım!
Bundan böyle artık birinci sınıf suyu kullanmak hatta içmek, suyun depolara çıkmadan tazyik ile çeşmelerden kullanılacak olmasını dinledikçe büyük keyif aldım.
hatta bir ara sayın bakan konuşurken kendim geçtim gözümü kapayıp eskiden olduğu gibi yemyeşil bir ada hayal ettim.
Hayali bile iyi geldi bana!
...
Ama program sonrası anladım ki vahim bir durum ile karşı karşıyayız;
Dile kolay, her yıl için 70 milyon metre küp şerbet gibi su gelecek...
Bunun yüzde 50'si içme ve kullanma suyu olarak çeşmelerimizden akacak.
Yüzde 50'si de tarımda!
İyi de tarım derken ne anlıyoruz?
Maalesef ki arpa!
Evet, sadece arpa...
Buna bir de narenciyeyi ekleyebiliriz...
Hepsi bu kadar!
...
Üzücü olan şudur;
bir kaç ay sonra Türkiye'den adaya güldür güldür su gelecek ama bu suyun yüzde 50'sinin kullanılacağı tarım sektöründe halen ufacık bir çalışma bile yok...
Bunu Bakırcı'ya sorduğumda şöyle başladı söze;
"Su akacak, biz de bakacak!"
Yanlış okumadınız, bakanın dediğine göre eski hükümetler bu konuda tek bir proje üretmemiş bile!
Sonra şöyle devam etti Bakırcı:
"Bakanlığa geldiğimde tarımla ilgili hiç bir projeye rastlamadım..."
...
Sevgili okurlar:
Bakan Bakırcı'nın samimi itirafları bile beni ürkütmeye yetti...
Güldür güldür gelecek bir su ve bu konuda elinde tek bir proje bile bulunmayan KKTC devleti!
Şimdi bana söyler misiniz lütfen;
Yüksek kalitede suyu getirecek olan Türkiye bunun için tek bir kuruş bile almayacak.
Ama burada hazıra alışmış bir yönetim görünce, projeyi sahiplenip, gerekeni yapacak!
Haksız mı yani?
Suyun gelmesi değil ama gerçekten bizi yönettiklerini sananların işi gerçekten boru!




MESAJ KUTUSU


Sayın Kutlay ERK, parti üst düzey yönetiminde artık Türkiye kökenli partililere de görev vermeye başlamanız özellikle Mağusa ve İskele'de memnuniyetle karşılandı. Bu politika seçimlerde size olumlu yansıyacağa benziyor...
...
Sayın Tufan ERHÜRMAN, yeni askerlik yasasının meclisten geçeceğine yürekten inanıyor musunuz yoksa yapılan çalışma bir kenarda dursun diye mi yapıldı? Umarız diğerlerine benzeyip de popülizm yapmazsınız...
...
Sayın Serdar DENKTAŞ, Hava Sporları Federasyonu'na verilen 250 bin TL'nin akıbeti konusunda bir takım olumsuz ihbarlar alıyoruz. İlgili federasyon ve yetkililerin mercek altına alınması isteniyor haberiniz olsun...
...
Sayın Hüseyin CUMAOĞLU, siz Mehmetçik belediye başkan adayı olduktan sonra Bekirpaşa Lisesi'nde disiplinin bozulduğu yönünde veli şikayetleri alıyoruz. Artık öğrenciler siyah ayakkabı ile okula gelmiyor, kızlar saçlarını toplamıyor, bilesiniz!
...
Sayın Ersan SANER, özelleştirme konusunda belli ki eski bir bakan olarak bildikleriniz var ama siz hükümeti sınıyorsunuz. Özelleştirmenin artık kaçınılmaz olduğunu ve perde gerisinde alınan kararları açıklasanız diyoruz...
...
Sayın Hamit BAKIRCI, 8 aydır balık tutmaya gidemediğinizden şikayet ettiğinizi duyduk. bakanlığın bahçesine bir gölet ve içine de alabalık atarsanız gün içined özleminizi giderebilirsiniz. denemek parayla değil ya!
...
Sayın Hüseyin GÖKÇEKUŞ, YÖDAK'ın başına geldiğiniz günden bu yana intihaller konusunda tek bir çalışma bile yapmadığınız iddia ediliyor, Oysa bu konuda kamuoyuna bir sözünüz olduğun biliyorduk...
...
Sayın Aziz KAYA, CTP-BG Lefke belediye başkan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. partiliniz size tam destek verir ve sızma olmazsa Mehmet Zafer'e karşı ciddi bir rakip olduğunuz düşünülüyor...
...
Sayın Serdar TURGANER, Geçitkale ve İstanbul'daki çürümeye yüz tutan uçaklar konusunda kamuoyuna bir açıklama yapmanız bekleniyor. İddialar artık sınır ötesine taştı haberiniz olsun...
...
Sayın Engin ARI, Türk Bankası bünyesindeki Türk Sigorta genel müdürlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Yılların tecrübeli ismi olarak kuruma büyük katkılarınız olacağından hiç kuşkumuz yok. Allah utandırmasın artık...
...
Sayın Ahmet ÇALUDA, vekillik gittikten sonra hiç aranmamaktan şikayetçi oluyormuşsunuz. Siz yeter ki mangalın ateşini söndürmeyin muhakkak arayıp soranlar olacaktır. Al gülüm ver gülüm meselesi yani...
...
Sayın Serap TURAN, 4 Nisan akşamı İskele'de yapılacak olan düğün töreninden sonra dünya evine gireceğinizi memnuniyetle öğrendik. Allah bir yastıkta kocatsın, size bolca çocuk nasip etsin...
...
Sayın Metin ATAN, dostları pikniğe götürme söz verdiğiniz minibüsü satışa çıkardığınızı duyduk. Oysa arkadaşlarınızın o minibüsle ne hayalleri vardı değil mi? Paranın gözü kör olsun!
...
Sayın Hasan SAĞOL, Devlet Piyangosu'nun büyük ikramiyesini siz satınca KKTC'nin Nimet ablası unvanını aldığınızı duyduk. Bu arada Ayşe ablaya da bol selam bizden...
...
Sayın Mine GÜRSES, kızınızın ve torunuzun hasretini gidermek için üç haftalığına ABD'ye uçtuğunuzu öğrendik. Oralara kadar gitmişken Obama ile bir sabah kahvesini de ihmal etmeyin olur mu?



Günün Fıkrası

Ameliyat


Büyük bir hastanede 5 ünlü cerrah oturmuş hangi meslekten olan insanları ameliyat etmenin daha kolay olduğuna dair sohbet ediyorlarmış.
İlk cerrah;
"-Ben" demiş, "-Muhasebecileri, hesap uzmanlarını ameliyat etmeyi severim. İçlerini açtığım zaman her şey numaralıdır, iş kolay olur"
İkincisi;
"-Doğru ama" demiş, "-Elektrikçilerin, elektronikçilerin ameliyatı daha kolay olur. Her şey ayrı, ayrı renktedir."
Üçüncü cerrah;
"-Siz bir de kütüphanecileri, arşivcileri görün. Her şey alfabetik sıradadır, onun için onların ameliyatı çok kolay olur."
Dördüncüsü;
"-İnşaatçıların ameliyatı da pek kolay olur, projeleri hazırdır." demiş,"-Üstelik onlar iş bittikten sonra içeride parçalar, yabancı maddeler kalmasına alışıktırlar."
Sonuncu cerrah;
"-Arkadaşlar" demiş, "Siz her halde hiç politikacıyı ameliyat etmediniz. Onları kalbi, yürekleri yoktur. İçleri bomboştur. Beyinleri de öyle. En kolay ameliyat onlarınkidir. Üstelik kafaları ile popolarının yeri karıştırılsa bile birbirlerinin yerine takılabilir!