17 Göletten 16 sıkurudu.

Bugün sabah sabah Televizyonu açar açmaz karşılaştığım ilk haber.Yağmur yok.Sanki yazdan kalma bir güne daha uyanmış gibiyiz.

Bazılarımız için bir şey ifade etmesede Küresel ısınmadan en çok etkilenecek yerlerden biri olan Kıbrıs bunun sonuçlarını yaşamaya başladı bile.Yeraltı su kaynakları can çekişiyor.Bitti bitecek.

Türkiyeden Kuzey Kıbrısa su getirilmesi aşamasında İnsan yaşamı için vazgeçilmez olan böylesi hayati bir konuya bile su gelmesin ,yapımızı bozacak ,pahalı olacak diye müdahale edenler acaba şimdi ne düşünüyorlar.

Ya gelmeseydi .Ve bugün sabah uyandığınızda şehrinize yada kasabanıza su sağlayan yer altı su kuyularının kuruduğunu ve artık suyunuzun kalmadığı haberini alsaydınız .Ne düşünürdünüz.

1 damacana su bulmak için kaç para vermeyi yada neler yapmayı göze alırdınız.

Evinize yada geçiminizi sağladığınız bahçenize su bulabilmek için neleri göze alırdınız.

Mesela ölümü göze alırmıydınız.

Şimdi Elektrik gündemde .Türkiyeden elektrik getirilmesi için düğmeye basıldı.Anlaşma enterkonnekte sisteminin kurulması,yenilenebilir enerji alanında ortak çalışma yapılması, elektrik alanındaki mevzuatların karşılıklı uyumlulaştırılması ile petrol ve doğalgaz kaynaklarının keşfedilmesi ve gerekli altyapıların tesis edilmesi için ortak projelerin üretilmesi maddelerinide kapsıyor.

Karşı görüşler çıkacak tabii.

Mesela CTP Milletvekili Asım Akansoy buna karşı çıktığnı çoktan söyledi bile. Ada'ya Türkiye'den kablo ile elektrik getirilmesi konusundaki anlaşmanın imzalanmaması gerektiğini söyledi.

Şimdi evlerinde afiyetle içsinler ama anlaşmaya teslimiyet belgesi olarak bakan bazı Sendika başkanlarınında bugün bu konudaki düşüncelerini merak ediyorum.

Doğus Derya ise daha 6 ay önce kendi partilerinin hükümette olduğunu unutarak bu konuda “Hükümetin hiçbir fizibilite raporu olmadığını enterkonnekte sisteme bağlanmanın ekonomik ve siyasi sonuçlarını incelemeye ve böyle bir girişimin arz güvenliğine de olumlu etki yapıp yapmadığını görmeye ihtiyacımız olduğunu söyledik” diyor ve Özelleştirme veya tasfiye durumunda KIB-TEK çalışanlarının durumu ne olacak diyede soruyor.
Sayın Talat ise ‘’Su anlaşması Türkiye'nin bir dayatmasıdır .’’derken bu dayatmanın insan yaşamı için vazgeçilmez bir dayatma olduğunu farkındamı .

Herkes ayni düşüncede olsa daha fazla demokrasi için farklı düşünceler ve fikirler olmayacak ve insanlık gelişme gösteremeyecektir.Doğrudur.

Fakat birde gerçekler var .Bu konunun bugün birden bire ortaya çıkmış bir konu olmadığı ve eğer Milletvekili iseniz çok daha önceden bu ihtimalleri göz önüne tutarak çalışma yapmış olmanız ve en önemliside bundan 6 ay kadar önce iktidara geldiğinizde bunlara çoktan çözüm üretmiş olmanız gerçekleri.

Yıllardır sizin insanınız belkide bir komşunuz yada ailenizden birileride içinde olan çevre örgütleri tarafından dillerinde tüy bitercesine seslendirdikleri eskiyen ve havaya kenserojen partiküller yayarak kanser yaratan santraller ve Dünyadan çok daha pahalıya kullandığımız elektrik enerjisi gerçeği..

Esas olanının Devleti ve halkı yaşatmak olduğu…

Çevrenin bugün içinde bulunduğumuz içler acısı halini düşündüğümüzde çevre dostu elektrik kullanımınında önünü açacak böylesi bir proje için pek tabiidir ki yine farklı sesler çıkacaktır.

Ama esas olan yine Dünya gerçekleri olmalı ve havamızıkirleten kanser yayan elektrik santralleri ve elektrik olmazsa ne olacağıdır.