Meğerse memlekette tek vicdan sahibi Serdar bey değilmiş!
Derviş bey de ağzındaki baklayı çıkardı ve ne kadar vicdanlı olduğunu ispat etti.
Kurultay istihdamlarını savundu!
“Şöyle ya da böyle iş bulanları durdurmak doğru değil, vicdana sığmaz” dedi…
İşte bu laf çok ağrıma gitti…
“Şöyle ya da böyle” demek!
Ülkenin en tepesinde oturan bir kişi, ‘şöyle ya da böyle’ yapılan istihdamları savunuyor ve bunun bir vicdan meselesi olduğunu iddia ediyor ve bunu vicdan meselesi olarak görüyor.
Bir Cumhurbaşkanından bunları duymak beni fazlasıyla üzdü.
Şöyle ya da böyle yapılan istihdamlar bir Cumhurbaşkanı tarafından nasıl olur da onay görür?
Devletin ciddiyetine bir bakar mısınız?
Birileri Salın Eroğlu’na Anayasa’nın eşitlik ilkelerini hatırlatmalı…
Bu ülkede her kişinin işe girme hakkı olduğunu söylemeli!
Şöyle ya da böyle istihdam edilmek, yasalar göz ardı edilerek istihdam edilmek demektir!
Yasa dışılığa göz yummak, gençlerin fırsat eşitliğine takoz koymak anlamındadır…
Kısaca, devlet 363 kişiyi istihdam ederken, binlercesini dışlamış demektir.
O zaman Sayın Eroğlu’na bir kez daha hatırlatalım;
Hani şu KTHY vakasını!
Cumhurbaşkanlığı seçiminden az bir süre önce CAS’a gönderilen KTHY çalışanlarını oy uğruna yeniden KTHY’ye geri aldırdığını…
Tam da KTHY için acı da olsa bir kurtarma operasyonunun başlatıldığı tarihi…
Sayın Eroğlu o zaman da mı vicdanlıydı da KTHY’nin kapanmasında en büyük rollerden birini almıştı?
Yoksa, Cumhurbaşkanı seçilebilmek için birkaç yüz oy uğruna mı?
Sayın Eroğlu, hiç alınmasın;
Siyasi nedenlerle yapılan istihdamların bu ülkeye zararından başka bir şey olmamıştır.
Eroğlu ve onun gibi düşünenler aynı kafada gittikleri taktirde de sadece kurumların değil devletin kendisinin bir gün çökeceği gün gibi aşikardır.
Başbakan ile görüşüp, bir kez daha uyaracakmış!
Bu düpe düz yasa dışılığa sahip çıkmaktır, 363 kişiyi sahiplenirken, ülkenin binlerce işsiz gencine hakarettir…
Madem öyle;
Ben de buradan Başbakan Yorgancıoğlu’na çağrıda bulunuyorum…
Haftaya kurultayınız var, bir 363 kişi de siz istihdam ediverin bari!
Sizin bayınız kel değil ya!
O zaman Sayın Eroğlu’nun ne diyeceğini çok merak ediyorum…





“Berberler de insandır!”

“Levent Bey;
EN ÜST MAKAMDA OLANIMIZ DAHİL BERBER ÖNÜNE OTURUR…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Dairesi Müdürlüğü’nce 23 ŞUBAT 2011 tarihli "İŞYERİ VEYA İŞLERİN AÇILIŞ VE KAPANIŞ GÜN VE SAATLERİNİN YENİDEN DÜZENLENMESİ’’ olarak alınan kararda;
‘’ Bakanlar Kurulu, 22/1992 Sayılı İş Yasası’nın 35’inci maddesinin (1)’inci fıkrasının verdiği yetkiye dayanarak, işyeri veya işlerin açılış ve kapanış saatlerinin düzenlenmesine ilişkin aşağıdaki kararı aldı:
1. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren tüm işyerleri veya işlerin açılış ve kapanış saatleri serbest bırakılır.
2. Yukarıdaki 1’inci madde kapsamında olup başka genel veya özel yasa ile açılış ve kapanış gün ve saatleri düzenlenmiş işyerleri veya işler yukarıdaki 1’inci madde kapsamı dışında değerlendirilir.
3. (1) Yukarıdaki 1’inci maddenin kapsamında olup ağırlıklı ticari faaliyet konusu; gıda ürünleri, içecek, tütün ve içki gibi malların perakende ticareti olan işyerleri ile çiçekçi, gazete bayi ve büfeler için yukarıdaki 1’inci madde kapsamında olmayıp kapanış saatleri 24.00 olarak uygulanır.
(2) Berber, kuaför ve güzellik salonu olarak faaliyet gösteren işyerlerinde hafta içi Perşembe günü için kapanış saati 13.00 olarak uygulanır. Bu işyerleri Pazar günleri 13.00-21.00 saatleri arasında faaliyet gösterebilirler.
Ancak, yürüttüğü faaliyetler içerisinde berberlik ve kuaförlük mesleği ile ilgili faaliyeti ve/veya hizmeti olmayan (saç bakımı, saç kesimi, saç boyaması, fön, saç sakal tıraşı, v.b) güzellik salonları yukarıda belirtilen 1’inci madde kapsamında değerlendirilecektir.’’ denmektedir.
Mevcut Berberlerimizin yapısına baktığımızda çoğu arkadaşımız TC vatandaşı olup çalışma izinleri ile çalışmaktadır. Bu nedenle köle gibi çalıştırılmakta, alınan kararla Perşembe günü boşta kalmaları ailelerine zaman ayırmaya, sosyal yaşam alanı bulmalarına imkan vermemektedir.
İlgili bakanlığımızdan ricamız boş gün olarak Perşembe yerine Pazar düzenlemesini getirerek aile bütünlüğü ve sosyal yaşama imkan verecek düzenlemenin yapılmasıdır.
Düzenleme yapılsın ki Berberimizin Önüne Rahat Oturalım..
Saygılar…”

(Mustafa Kemal TÜMKAN)


Günün Fotografı


MESAJ KUTUSU


Sayın Derviş EROĞLU, şöyle ya da böyle dilerek yapılan istihdamları savunmak ve bunu vicdan meseleyi gibi göstermeye çalışmak bu ülkenin Cumhurbaşkanına yakışmadı. Size birisi, şöyle ya da böyle Cumhurbaşkanı seçildi dese hoş kaçar mıydı?

Sayın Ahmet Cenk MUSAOĞULLARI, İskele Kaymakamlığı için yazınız yazıldı. Bugün yarın açıklanacak ve bir kez daha makama oturacaksınız. CTP bölgede biraz karışacak gibi görülüyor bilesiniz. Hayırlı olsun.

Sayın Ahmet KAPTAN, Personel Dairesi müdürlüğü için elinizden geldiği kadar bastırdınız ama tam olacakken bazı sendikalar devreye girip atamayı engelledi. İyi de olmadı zira büyük tepki alacaktınız.

Sayın Güven BENGİHAN, son günlerde sendika ve sendikacılara yoğun tepki varken sizin Cezaevi Müdürlüğü de çok tartışılacağa benziyor. Son dakika golü yemezseniz müdürlük tamam gibi görülüyor. Hadi hayırlısı…

Sayın Özkan YORGANCIOIĞLU, sendikacı ve başkanlarını daire müdürü yapmak bazı sendikaların CTP’nin arka bahçesi olduğunu kabul etmektir. Kurultay öncesinde hiç de doğru bir karar değil, bizden uyarması…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN,
bugün Lefke’de Ali Bilgin’i anma törenine ne siz ne de ilçe başkanınız Kemal Dürüst katılmadı. Partililer epey kızgın bilmenizde fayda var.

Sayın Salih KARALIM, geçici hükümetin iptal ettiği petrol dolum tesisi için yeniden harekete geçtiğinizi öğrendik. Siz yeter ki kamu yararına olduğunu ispatlayın. Yeni ekip ve müdürünüz bu konuda hiç de fena çalışmıyor…

Sayın Cafer GÜRCAFER
, karar neredeyse çıktı Mimoza otel size tekrar iade ediliyor. Şimdi Türkiye’yi mahkemeye verdiğiniz davadan vaz geçip geçmeyeceğiniz merak konusu olmuş.

Sayın Kemal YILMAZ, sizin kaymakamlık işi artık başka bir bahara kaldı. Özellikle Türkiyeli taban yoğun çalıştı ama başarılı olamadılar. Artık size verecekleri bir daire müdürlüğü ile idare edeceksiniz, geçmiş olsun.

Sayın Asım AKANSOY, gün boyu Lefke’de kurultay için çalıştığınız ve partililerle görüştüğünüz gözlemlenmiş. Sadece yüzünüze karşı değil arkanızdan da epey övgü dolu sözler aldınız.

Sayın Halil FALYALI, dün akşam Colony Otel’de oğlunuzun birinci yaşını elit bir davetli topluluğu ile kutlamışsınız. 60 davetliyi seçerken çok zorlandığınız söyleniyor. Hayırlı yaşlar dileriz…

Sayın Şener ELCİL, aylardır görev yerine gitmeyen ve devletten maaş çekenlerin listesini açıklamak artık boynunuzun borcu oldu. Belki kamuoyu baskısı bir işe yarar ve görev başı yaparlar.

Sayın Orsel NEŞE, çok yakında DP Güzelyurt ilçe binasına el koyacağınız ve bu konuda partililerle kulis yaptığınız söyleniyor. Bazıları da mangal partisi ayarlayıp genel başkan ile sizi barıştırmayı düşünüyor.

Sayın Ali Çetin AMCAOĞLU, seçimlerden sonra kayıplara karıştığınız ve bölgede pek gözükmediğinizden dolayı sitem dolu şikayetler geliyor. Bu kadar dargınlık iyi değil, en azından dostları ara sıra arayın…




Günün Fıkrası

Taze balık


Kumkapı'da bir balıkçı bağırıyor:
-Canlı balık,canlı balık...
Yaşlı bir teyze,yaklaşıp soruyor:
-Evladım balıklar taze mi?
-Canlı balık, canlı balık...
-Evladım balıklar taze mi?
-Teyze, canlı diyoruz ya işte!..
-A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?