Talat, daha birkaç hafta önce uyarmıştı;
CTP’deki kamplaşmalara dikkat çekip UBP’lileşme yönünde hızla gittiğine işaret etmişti.
Talat ile yaptığınız söyleşiden sonra 9 Mayıs tarihinde biz de şu yazıyı kaleme almıştık;

“UBP’lilere değil ama, CTP’lilere ‘siyasilerin hepsi aynıdır’ derseniz, sinirden köpürürler.
Hele de UBP ile aynı kefeye konulmalarını hazmedemezler…
Bu konuda eleştiri getirenleri de şiddetle kınarlar!
Hatta, UBP’nin 20 yıldan fazla ülkede iktidar olduğunu, kendilerini ise bunun ancak çeyreği kadar iktidarda kaldıklarını öne sürerler…
Haklıdırlar da…
CTP ile UBP’yi aynı kefeye koymak biraz insafsızlık olur!
Ama bir de şu gerçek var ki, CTP içinde de hızlı bir şekilde UBP’lileştirme çabaları sinyallerini vermeye başladı bile…

Hiçbir CTP’li, UBP’lilerin yaptığı gibi parti içi kavgalarını kamuoyuna yansıtmaz, bu konuda büyük hassasiyet gösterirler ama CTP’yi en iyi bilenlerden birisi olan ve bu partide bakanlık ve başbakanlık, sonra da Cumhurbaşkanlığı gibi çok önemli görevler üstlenmiş birisi olan İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat bile artık yıllar sonra ilk kez parti içinde bir kamplaşma gördüğünü söylemeye başlamışsa, partinin bu kamplaşmadan dolayı bölünme tehlikesi bile yaşayabileceğini söylüyorsa, bunu da dikkate almamak olmaz düşüncesindeyiz.

Partinin ikiye bölünmek üzere olduğunu ve bunun da ilk göstergesinin Girne’de yaşandığını da söyleyen yine Sayın Talat’ın kendisidir.
Parti içinde daha önceki yıllarda yaşanmayan kamplaşma olayının ilk kez yaşandığına dikkat çeken Talat, biraz da parti kurmaylarına mesaj vererek, ‘aklınızı başınıza alın’ mesajları vermeye başladıysa ve partiyi çok iyi tanıyan birisi olarak bunun kokusunu almışsa, 30 Haziran’da yapılacak olan kurultaya kadar, hatta ondan sonra da belki UBP’deki gibi olmasa da bir takım istenmeyen olaylar yaşanacak demektir…

30 Haziran’da Özkan Yorgancıoğlu’nun bir kez daha aday olacağı artık kesindir.
Ve bir kez de genel seçimlerde partinin başında bulunma isteği de yerindedir.
Şimdi bütün gözler eski başkan Ferdi Sabit Soyer’dedir…
Partideki gençlerin yönetimde olmasını isteyen gurup Özkan beyden yana tavır koyarken, daha eskiler ve tecrübeliler de Ferdi beyin tekrar partinin başına gelmesini istemektedir.
Elbette bir partide genel başkanlık için birden fazla aday parti içi demokrasinin de gereğidir ama eğer bu çekişme doğal olmaktan çıkıp da Ferdi-Özkan kavgasına dönerse, bu da ilkeleri ile tanıdığımız CTP’yi fena halde bozar ve ikinci bir UBP vakası yakın demektir…
Bence, parti kurmayları Talat’ın uyarılarını dikkate ve ciddiye almak zorundadır…”

Maalesef ki bazı CTP’li dostlar bu yazımıza sitem mesajları göndermiş ve CTP’nin asla UBP’ye benzemeyeceğini ısrarla vurgulamışlardı…
Belki yine kızacaklar ama biz ısrarla Talat’ın haklı çıktığını belirtmek zorundayız.
CTP ilçe kongrleri her zamankinden çok farklı olmuş ve kamplaşmanın ilk işaretleri verilmiştir…
Hatta bazı kongrelere bizzat Talat da müdahil olmuş ve bazı adayların seçilip bazılarının seçilmemesi için yoğun çaba sarf etmiştir…
Bunu bir tarafımızdan uydurmamış, aksine bazı CTP’li vekillerle yaptığımız görüşmeler neticesinde kaleme almıştık…

İşte Ferdi Sabit Soyer olayı CTP içi kamplaşmayı su yüzüne çıkaran en iyi göstergedir..
Mağusa İlçe kongresinde başkanlığı kazanan Erkut Şahali, partide artık bazı dengelerin değişmesi ya da değiştirilmesi operasyonunu da ortaya koymuştur…
Parti içinde iyice güçlenen Oktay Kayalp, özellikle bölgesinde Soyer’e karşı bir zafer kazanmış ve dolayısıyla dikkatleri üzerine çekmiştir…
Peki mücadeleci ruhuyla tanıdığımız Ferdi bey ne olmuştur da kamuoyuna genel seçimlerde aday olmayacağı mesajları vermiştir?
Bunun cevabı da gayet basittir;
Oktay Kayalp, ilçe kongresinde zaferini ilan ettikten sonra şimdi asıl hedefi olan Soyer ve arkadaşlarının genel seçimlerde seçilememesi için sıralamada özellikle Ferdi beyi sonlara iterek amacını da göstermiştir…

Oktay Kayalp’in operasyonu nasıl sonuçlanır bilinmez ama, partisine ömrünü vermiş ve ülkenin başbakanlık makamına kadar yükselmiş birini partiden silmeye çalışmak bizim bildiğimiz CTP’de ancak geri teper…
Bu operasyon CTP’ye zarar vermekten ve Talat’ı haklı çıkarmaktan başka bir işe yanamayacaktır…
Hatta, bu operasyon Ferdi beyi eskisinden daha güçlü hale getirecek ve bir kez daha seçimlerde birinci sıradan vekil olacaktır…
Her ne kadar CTP’de bir UBP’lileşme tavırları görülse de UBP gibi kendi çocuklarını bitirme düzeyine gelinmemiştir…
Ama bu hiç gelmeyecek anlamında da değildir…




MESAJ KUTUSU

Sayın Ferdi Sabit SOYER, sıralama için biraz fazla duygusal ve kırılgan davrandığınız kanaatindeyiz. Partiniz sizi sıralamaya koymasa bile partiliniz ne yapar ne eder sizi meclise sokar…

Sayın Oktay KAYALP, tamam parti içinde epey güçlendiniz ama vefa duygusunu da göz ardı etmemek gerek. Sonuçta yerel seçimler de artık yakın sayılır…Yok genel başkanlığa oynuyorsanız onu bilemeyiz işte…

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, geçici hükümette başbakanlığın size verilmesi doğru ve isabetli bir karar olur…Madem ki bir daha aday olmayacaksınız siyaset jübileniz de çok anlamlı olacaktır…

Sayın Ahmet ÇALUDA, Mutlu Atasayan’ın birinci sıradan aday çıkarılacak olması sizi çileden çıkarmış. Gerekirse aday olmayacağınızı ve sendikaya geri döneceğinizi söylüyormuşsunuz…Eski günlerinizi özlediniz desenize…

Sayın Erol UÇANER, neredeyse UBP’nin bütün Güzelyurt örgüt başkanlarını gezdiğiniz ve adaylığınız konusunda olurlarını aldığınızı öğrendik…İrsen bey bundan böyle artık sizi değil de kimi aday yapacak…Son sıranın her zaman şansı vardır bilirsiniz…

Sayın Halil ORUN, Çimtek Ltd’de ihalesiz olarak 100 bin TL’lik çim işçiliği işi verdiniz ve bölge iş adamları ayağa kalktı…Hem ihalesiz olacak hem de kendi bölgeniz dışından şirketleri ihya edeceksiniz vatandaş pür ateş bilesiniz…

Sayın İrsen KÜÇÜK, TC kökenli adayların alt sıralarda yer alacağı iddiası bazı dernekleri çileden çıkarmış. Bu konuda daha hassas olmanız bekleniyor…Bazılarını CTP fena halde kancayı taktı bilesiniz…

Sayın Mehmet ÖZDAŞ, koyu bir İrsen bey taraftarı olarak sizin dükkanın önüne çember yapılmayınca manevra yaptığınızı duyduk. Hatta DP’nin bölgede 3 vekil çıkaracağı yönünde bahse bile girmişsiniz. Serdar bey bu işe çok bayılacak…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, şehit ailelerinin arsa alt yapı paralarını başka bir kaleme aktaracaksınız ve sizin haberiniz olmayacak var mı böyle bir şey…Hele de olayı müsteşarınızın üstüne atmanız ibret vericiydi…

Sayın Menteş GÜNDÜZ,
DP-Ulusal Güçler’den Güzelyurt milletvekili adayı çıkacağınız konuşulmaya başlandı. Hayırdır İrsen bey sizi de mi bir şekilde küstürdü yoksa…Hayırlı ve uğurlu olsun…

Sayın Metin ŞADİ,
kız kardeşinizin zamansız kaybını üzülerek öğrendik. Merhume’ye Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıkıl uzun ömürler versin…

Sayın Tahsin MERTEKÇİ, Güzelyurt gençliği sizi bir kez daha Meslis’te görmek için büyük bir dayanışma içine girdi… Bu arada Yayla’dan bir genç mesaj göndermiş köye ziyaretinizi bekliyorlarmış…Dikkate almakta yarar var…

Sayın Erdal ÖZCENK, daha seçim bile olmadan sanki de şimdiden seçilmiş gibisiniz…Yıllarla beklediniz ve artık zamanı geldi değil mi? Ulanız mevcut doktor vekillerden çok farklı bir tutum izler ve sağlık sistemine ciddi bir şekilde el atarsınız…

Sayın Ali Rıza USLUER, sağlık problemleri nedeniyle aday olmayacağınız konuşulmaya başlandı…Ularız ciddi bir şey yoktur, her ne kadar sizi fazlasıyla eleştirsek de, mecliste tek bir konuşma yapmasanız da içimiz burkuldu…

Sayın Turgay HİLMİ, adaylığınız artık kesinleşti ama siz hala seçim havasına girmediniz…Burasını Almanya ile hiç karşılaştırmayanız burada işler bire bir gezmekle, sırt okşamakla yürür…Başarılar dileriz.

Sayın Şaziye KATİPOĞLU, sonunda oğlunuzu dünya evine soktunuz ve şimdi sıra torun beklemeye geldi. Genç çiftleri tebrik eder bir ömür boyu mutluluklar dileriz…Allah bir yastıkta kocatsın…

Sayın Haluk DOĞANDOR, dünkü programınızda TOMA’lar KKTC’ye geldiği taktirde önüne yatacağınızı söylemişsiniz…Tamam cesaretinize hayranız ama sizden önce bu görevi üstlenmesi gereken sendika başkanları olmalı diye düşünüyoruz. Haksız mıyız yani?

Sayın Savaş ATAKAN, her ne kadar kamuoyu size genel seçimlerde çok şans vermese de biz aksini düşünüyoruz. Geçmişte nasıl teşkilatçı olduğunuzu en iyi bilenlerdeniz…Ne gariptir ki en büyük rakibiniz de eski düşman yeni dostunuz Taçoy olacak diyorlar…




Günün Fıkrası

Genç deve


Genç deve annesine sormuş
-"Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?"
Anne cevap vermiş:
-"Çölde kuma batmamak için."
Genç deve tekrar sormuş:
-"Peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermiş:
-"Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye."
Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-"Bizim niye hörgüçlerimiz var."
Anne deve sabırla yanıtlamış :
-"Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız."
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş :
-"Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne halt yiyoruz?"