Son günlerin modası…
Herkesin elinde bir kağıt parçası, konuşma yapıyorlar!
Aile içi şiddet yasası bir an önce geçirilsinmiş..
Sonra devam ediyorlar…
Ülkeye bol miktarda sığınma evi açılsınmış!
Pes doğrusu, kulaklarıma inanamadım…
Bunları söyleyenler ne kadar çok sığınma evinin o kadar çok şiddet demek olduğunu acaba akıllarından geçirmediler mi!
Modaya uyanlar anladığım kadarıyla gaza gelip aslında büyük gaf yapıyorlar…
Aile içi şiddet yasasına evet ama sığıma evine asla!
Çoktandır içimde uhdeydi, yazmak bugüne nasip oldu:
Çok değer verdiğim, saydığım bir hanımefendi…
Tam bir entelektüel bir isim!
Sosyal hayatı epey hareketli toplumda saygınlığı olan birisi…
Eşinden şiddet gördüğünü duymuştum, kendisi ile bunu paylaşma ihtiyacı duydum ve görüştüm…
İçimden de ha keşke bunu doğrulamaz diye geçiriyordum!
Ne yazık doğruymuş…
Eşinden şiddet görmüş ve şu anda ayrılma aşamasındalar!
Eşi de öyle eften püften birisi değil…
Toplumda saygın bir yeri var ama gelin görün ki ne görünüş ne makam ne de saygınlık şiddetin önüne geçmiyor!
Önemli bir tespit daha;
Kadına şiddet öyle sadece varoşlarda kültür seviyesi düşük ailelerde olmuyor!
Toplumun genelinde var bu sorun…
Basına yansıyanlar ise sadece varoşta ya da kırsalda yaşayan kadınlar!
Çok örneğinin biliyorum, aksine merkezlerde de kadına şiddet çok büyük boyutlarda ama kadınlarımızda bir çekince var işte…
Ne polise gidiyorlar ne de medyaya şikayet ediyorlar!
Akılları sıra saygınlarına halel gelecek…
Deşifre ederlerse küçük düşecekler duygusu hakim!
Kendileri çağda ama düşünceleri çağ dışı…
Buradan özellikle de entelektüel kadınlarımıza sesleniyorum;
Aile içi şiddeti sosyal medyada yapılan kampanyalarla halledemezsiniz!
Bunlar birkaç günlük moda haline gelen şeyler…
Çıkacaksınız ortaya ve ister eşiniz ister erkek arkadaşınız olsun size kim şiddet uygulayıp kas gücüyle ezmek istemişse bunun ismini anında deşifre edeceksiniz!
Bunun utanması sıkılması olmaz…
Şiddet hangi cinsten gelirse gelsin aslında acizliktir, zavallılıktır, korkaklıktır!
Göğsünüzü gere gere size şiddet uygulayanı ismiyle toplumun önüne çıkaracaksınız ki üzerlerinde bir kamuoyu baskısı oluşsun ve yaptığının farkına varsın…
Yok bu işten sadece boşanmak ile sıyrılmayı düşünürseniz belki siz günü kurtarırsınız ama başka hemcinsleriniz her zaman şiddete maruz kalma riskini taşıyacaktır!
Ondan sonra da gelsin kadın sığınma evleri…
Asıl amacınız bu olmasa gerek değil mi!
 
 
 Kiralık araçların plaka rengi niçin değiştirildi!
 
Son günlerin en fazla sorulan sorularından bir tanesi…
Kiralık araçların kırmızı olan plaka renkleri niçin değiştirildi!
İnsanlar bu soruda haklı çünkü plakalar kırmızı renkte iken sürücüleri yabancı olabileceği ihtimali üzerine önlemlerini alıyorlardı…
Çünkü yurt dışından gelip de ülkede araç kiralayanlar başta ters şerit olmak üzere bir çok hata yapıp trafik kazasına sebep oluyorlardı ki bu istatistiklerde de var!
Dün konuyu biraz araştırmak istedim ama bir türsü asıl gerekçesini öğrenemedim…
Bana söylenen şu:
Dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı bu konuda tüzük değişikliği yaptı ve kırmızı plakalı araçları beyaza çevirdi!
Ne alaka ise artık…
Lütfen Tahsin bey bu konuya bir açıklık getirsin!
 
 
Hani daha fazla demokrasiydi!
 
Geçen Pazar günü yapılan CTP tüzük kurultayında ön plana çıkan ‘daha fazla demokrasi’ idi…
Kulağa elbette hoş gelen kelimeler bunlar!
Ama CTP aynı zamanda kendisi ile de çelişen şeyler yapıyor…
Şu sıralar bütan partili kurmaylar söz birliği yapmış gibi kurultayda tek adaydan yana olduklarını açıklıyor…
Yani rekabet istemiyorlar!
İyi de o zaman partiye ve ülkeye daha fazla demokrasi nasıl gelsin ki…
İki ya da üç başkan adayı yarışsa kime ne zarar gelir ki!
 
 
70 yaşında doktor istihdam ediyorlar!
 
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu’nun makama geldikten sonra çabalarını taktirle izliyoruz…
İnşallah bu çabalar meyvesini verir ve yılların kangren haline gelen sorunları çözülür!
Ama bu dönemde bir takım yanlış kararlar üretildiğini de görüyoruz…
Daha doğrusu bize yapılan ihbar neticesinde!
Örneğin Sağlık Bakanlığı’na yapılan son hekim istihdamları konusu…
Acil servislerde hekim neredeyse yok denecek kadar az!
Buralara alınan hekimlerin ise 65 ve üzeri yaşta olduğu şikayetleri yapılıyor hastane yönetimleri tarafından…
Çok üstlerine gidilmiyor çünkü anında ‘istifa ederim’ tehdidinde bulunuyorlarmış!
Sucuoğlu ve ekibinin haberi olsun istedik…
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Meral AKINCI, aile içi şiddete karşı yaptığınız etkinlikleri taktirle izliyoruz ama inanın ki çok sayıda entelektüel kadın da şiddete maruz kaldığı halde bunu deşifre etmekten çekiniyor. Bu konuda mutlaka bir yapılması gerekiyor, bilginiz olsun istedik!
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, kiralık araçların plakası kırmızıdan beyaza dönüştürülünce vatandaşlar seyir halindeyken epey tedirgin olmaya başladılar. Renk değişikliğine niçin gittiğini bir zahmet açıklar mısınız!
Sayın Kutlay ERK, genel başkan adaylığı konusunda parti içinde destekçileriniz her geçen gün artıyor. Geçiş dönemi için sizi işaret edenler aksi halde parti içinde ciddi sorunlar yaşanabileceğini ifade ediyorlar!
Sayın Fikri ATAOĞLU, artık yaz sezonuna girilirken yerli işletmeler vatandaşların KKTC otellerinde konaklaması için teşvik verilmesini isteyen mesajlar göndermeye başladı. Geçmişte de böyle kampanyalar yapılmıştı düşünmekte yarar görüyoruz!
Sayın Bayram KARAKUZU, Merkezi Cezaevi Müdürlüğü için adınız bir hayli anılıyor ama bu işin önüne taş koyanlar da yok değil yani! Bu konuda ilgili bakana ciddi baskılar yapıldığı iddia ediliyor! Hakkınızda hayırlı artık!
Sayın Cemil KARZAOĞLU, sizi Orman Dairesi Müdürlüğünden alıp başka bir daireye verecek olanlar bunun açıklamasını nasıl yapacaklar bilemiyoruz ama umarız ki en kısa zamanda hatalarının farkına varacaklardır!
Sayın Mehmet Ali TALAT, anlaşıldığı kadarıyla yeni dönemde CTP’den vazgeçmeyip kurulacak olan siyaset okulunun başına geçeceksiniz! Siyaset bir kez damarlara işleyince gerişi dönüşü bir türlü olmuyor değil mi!
Sayın Neriman SAYGILI, TAK’ın Rumca servisi çalışanlarına bazı kurumlardan baskılar geldiği yönünde şikayetler alıyoruz. Umarız bütün bunları bütün çalışanlarla birlikte göğüsler ve ipin ucunu kimselere bırakmazsınız!
Sayın Şener ELCİL, bu ülkede elbette iki toplumlu yürüyüşler de yapılır ve buna kimsenin itirazı olmaz ama bu tür organizasyonlarda Kaymakamlıktan da izin alınması gerektiğini biliyorsunuzdur değil mi!
Sayın Faiz SUCUOĞLU, can havli ile hekim eksikliklerini gidermeniz yerinde bir davranış ama bir çok hastane yönetiminden de ciddi şikayetler gelmeye başladı. Her nedense hastaların hemen hepsi 70 yaşındaki hekimleri görünce burun kıvırıyorlarmış!
Sayın Menteş GÜNDÜZ, Meclis heyeti ile birlikte Kastamonu’da bir takım ziyaretler gerçekleştirdiğiniz söyleniyor ama ahşap fuarı ne alaka işte onu anlayamadık! Bu arada heyet olarak kuyu kebabı da yemeyi ihmal etmeyin olur mu!
Sayın Erdoğan ŞANLIDAĞ, bu sıralar siyasetten uzak günler yaşarken doğal yaşama ve üretime öncelik verdiğiniz gözlerden kaçmıyormuş. Ev yapımı reçellerin tadına doyum olmadığı söyleniyor, elinize emeğinize sağlık…
Sayın Ali KİŞMİR, son günlerde çiçeklere karşı ilginiz epey artmış ama bununla birilerine mesaj vermeye çalıştığınız da iddia ediliyor…Böcek ve kelebeklere de böyle ilgi göstermenizi isteyen dostlarınız var!
Sayın Reşat AKAR, matbaa yatırımında artık geri sayım başlattığınız ve kısa bir süre sonra gazetenizi kendi matbaanızda basacağınız söyleniyor. Biraz indirim yaparsanız ülkede yayınlanan gazetelerin yarısını siz basabilirsiniz, kolay gelsin…
Sayın Cem DANA, Başkana vekalet döneminde kurallara uymayan esnafa göç açtırmadığınız gözlerden kaçmıyor. Aynı zamanda bölgenin bir esnafı olarak sorumluluğunuz hiç de azımsanacak gibi değil. Yine de esnafın canını çok yakmayın deriz!