Mağusa’da üç çocuklu dul bir kadının evindeyiz.
Gelen şikayet üzerine gittik kahvesini içtik, dinledikçe sinirlerimiz gerildi.
İsmini elbette vermeyeceğiz, ama zaten ilgili makamlar kadını tanıyor, onlar bizden önce şikayetini dinlemişler.
Dinlemesine dinlemişler de işin üzerine gitmemişler.
Mağusa bölgesinde bir camide görevli imamı şikayet etti bize!
Daha doğrusu imam kılıklı birisini…
İmamın da ismini vermeyeceğiz, çünkü Din İşleri Dairesi de Vakıflar İdaresi yönetimi de imamın ismini biliyor ve şikayetçi olan kadını şimdiye kadar kale bile almamışlar.
Sonuçta her zaman olduğu gibi çareyi basına anlatmakta bulmuşlar, işte şu anda biz de o görevimizi yerine getiriyoruz.

İmam kılıklı dedik çünkü yaptıkları değil bir imama sıradan bir insana bile yakışmaz.
Adam takmış dul kadını kafasına, illa ki yanaşacak, illa ki samimiyet kuracak…
Sonrası malum!
Kendi de dul olan imam şimdi yine dul bir kadına evlenme maksadıyla yanaşsa bu yazı da olmayacak aslında.
Ama imam efendinin öyle bir niyeti yok, çünkü zaman zaman bir takım kadınlara kene gibi yapışmayı adet haline getirmiş.
Kadını etkilemek isterken de görevini de suistimal etmiş!
Kadına yardım maksatlı cemaatten yardım toplamış, söylenene göre de toplanan paranın en azından üçte ikisi cebine indirmiş.

İmamın suçu sadece bu kadını taciz etmek ya da yardım adı altında toplanan paraları cebe indirmek değil.
Ne acıdır ki, bir ailenin ocağına da incir ağacı dikmiş.
Bu kez evine gelen bir temizlikçi kadına göz dikmiş ve onu etkilemeyi de başarmış…
Bunları işte o kadının kocasından dinledik!
Adam bir dedektif gibi işin peşine düşmüş, imam ile karısının buluşmasını gözleriyle görmüş ama bunları belgelemeyi becerememiş.
Yine de hem Vakıflar İdaresi’ne hem de Din İşleri Dairesi’ne durumu bildirmiş, ne yazık ki diğer taciz edilen kadın gibi onun da bütün şikayetleri göz ardı edilmiş.

O da son çare olarak yaşananları bize aktarmakta buldu.
Yetkili kurumların başındakiler ahlaksız imamın peşine düşeceklerine karısı tarafından aldatılan adama ‘sen vatandaş değilsin bu işlerin peşini bırak” demişler…
Somut delil istemişler, hatta dairenin başındaki zat ‘karını boşa gitsin’ diye tutturmuş.
Sevgili okurlar;
Hafta sonunu önüne geleni taciz eden, cahil kadınlara sarkıntılık yapan, ailelerin dağılmasına neden olan sıradan bir insan değil, camilerde cemaate dinden imandan bahseden, neyin günah olup olmadığını söyleyen bir imamın maceralarını dinleyerek geçirdik.
Ve hemen tüm din camiasının da bu durumdan şikayetçi olduğunu öğrendik.

Daha da ötesini yaptık ilgili kurumların başındakilere ulaştık ve olayın ciddi boyutlara ulaştığını teyit ettik.
Peki ettik de ne oldu?
Bu makamlara kim şikayete gittiyse eli boş döndü!
Ahlaksız tacizciler korundu, taciz edilenler dışlandı.
Bu yazıyı şimdilik isim belirtmeden yazdık.
Amacımız, Din İşleri Dairesi ile bağlı olduğu Vakıflar İdaresi’ni harekete geçirmektir.
Eğer kendileri zan altında kalmak istemiyorlarsa, din adamlarının daha fazla huzursuz olmalarının önüne geçmek isterlerse buyursunlar onlara güzel bir fırsat.
Aksi halde, onlar da bilsin ki bu konudaki ikinci yayınımız da tüm isimleri zikretmekten kaçınmayacağız.
Hem de bedeli ne olursa olsun!

GÜNÜN FOTOĞRAFI



MESAJ KUTUSU
Sayın Talip ATALAY,
Mağusa’da görevli bir imamın işlediği haltlar artık çizmeyi aştı. Size yapılan şikayet ve ihbarları değerlendirirseniz ne ala. Aksi halde bundan böyle yazacaklarımızdan siz de hiç hoşnut olmayacaksınız bizden uyarması.

Sayın Sonay ADEM, bölgenizde yaşanan ve bir imamın ahlaksızlıklarının size de iletildiğini öğrendik. Konuyu meclise taşımak için söz de vermişsiniz. Umarız ilk meclis oturumunda konuyu irdeler ve yetkililerin dikkatini çekersiniz.

Sayın Halil FALYALI, yine bir yerlerden petrol kokusu aldığınızı duyduk. Bazı fırsatları kaçırmamak için hareket geçmişsiniz bile. Bu arada bazı gazetecilere de uyuz olmaya başlamışsınız. İsterseniz güçlü bir dezenfekte ilacı tavsiye edebiliriz…

Sayın Özay ÖYKÜN, belediye faturalarındaki 8 TL’lik aydınlatma ücreti bölge halkını fena kızdırdı. Kuruma ödedikleri yetmezmiş gibi bir ödeme de size yapma zarureti doğunca faturası eline geçen bizi aradı. Haberiniz olsun dedik, biraz uzakta da olsanız hiçbir şey gizli kalmıyor…

Sayın Hüseyin ÇOBANOĞLU, emiklilik yaşının uzatılmak istenmesinden sizin de yararlanacağınızı ve bir 5 sene daha kurumun başında kalacağınızı öğrendik. Bizce de iyi oldu zira o makamda gözü olanların sayısı her geçen gün artıyordu.

Sayın Işılay ARKAN, Mağusa’da yaşanan ve bir din adamının mesul olduğu rezillikler konusunda sizin de artık sessiz kalmamanızı ve devreye girmenizi bekliyoruz. Birisi katil olmadan bu olayı bir an önce sonuçlandırmakta yarar var…

Sayın Ferdi Sabit SOYER, gittiğiniz hemen her yerde yerel ara seçimlerden daha ziyade Haziran ayında yapılacak olan parti kurultayı sohbetleri yapılıyormuş. Adaylığa artık sıcak bakmaya başladığınız ve dönüşünüzün muhteşem olacağı söyleniyor. Umarız Cemal başkanınkine benzemez…

Sayın Ersin TATAR,
lalelerin korunması için sadece 5 TL bağışta bulununca vatandaş şaşkınlıktan kendisini alamamış. Görenler ve duyanlar mesaj göndermiş bilesiniz. Siz bu kadar cimri miydiniz yani?

Sayın Ahmet BENLİ, dün akşam kalabalık bir gazeteci ile Boğaz’da felekten bir gece çalmış yerel seçim sohbeti yapmışsınız. Acaba diyoruz ikinci kez aday olmaktan vaz mı geçeceksiniz? Doğru karar almış olursunuz.

Sayın Polat ALPER, geçtiğimiz Pazar günü sade ama muhteşem bir düğün ile dünya evine girdiğinizi öğrendik. Haber vermediğiniz yakın dostlar sitem ediyor bilesiniz. Allah bir yastıkta kocatsın, mutluklar dileriz.

Sayın Şahap AŞIKOĞLU, sizi sıkı bir çevreci olarak bilirdik ama eğer 80 bin kişinin katılacağı bir müzik etkinliğine Altın Kumsal’da izin verirseniz bunun tam tersini düşünmeye başlayacağız. Eğer gerçekleşirse büyük katliam olur diyorlar bilesiniz…

Sayın Zorlu TÖRE, kandil tatilinin iptaline olumsuz oy vererek Hasan Bozer’i fazlasıyla üzdüğünüzü biliyor muydunuz? Bundan böyle size selam sabahı bile kesme kararı aldığını söylüyorlar. Bakalım gönlünü alabilecek misiniz?

Sayın Erhan ARIKLI,
Can Denktaş ile yazdığınız makale ortalığı fena karıştırdı. Ancak söz konusu bakanın ismini vermeyince eski yeni bütün bakanlar şimdi zan altında kaldı ve büyük huzursuzluk yaşamaya başladılar.

Sayın Özel KADIOĞLU, 7 Nisan yerel seçimlerinde desteğinizi bir başka partini adayına yönlendireceğiniz ve bu konuda dirsek temasında olduğunuzu öğrendik. Sizde de amma inat varmış yani…

Sayın Mustafa KAYMAKAMZADE, yeni eleklilik yasasından sizin de yararlanacağınız ve 5 yıl daha görevinizin bayında kalacağınızı öğrendik. Bu süre zarfında hükümet değişmezse ne ala, peki ya değişirse ne olacak?

Sayın Gürel CANTAŞ, başarılı bir anjiyo geçirince keyfinizin yerine geldiği söyleniyor. Büyük geçmiş olsun, madem ki bütün sonuçlar olumlu çıktı artık bunu kutlamak da şart değil mi?

Sayın Osman ULUEL,
aracınızın yakılarak kundaklandığını üzülerek öğrendik, büyük geçmiş olsun. Sevenleriniz de bir hayli tedirgin oldu, Allah beterinden saklasın artık.




Günün Fıkrası

Teşkilat


Amerika'da bir asker, arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile oynarken parmağını kesti.Az ötede bir dispanser vardı.
Asker ;
'- Ben şurada pansuman yaptırayım.' dedi.
İçeri girince karşısına iki kapı çıktı.
Birinde 'Hastalıklar', ötekinde 'Yaralar' yazılı idi.
'Yaralar' kapısından girdi.Yine önünde iki kapı.
Birinde 'Kemik', ötekinde 'Yumuşak Doku' yazıyordu.
'Yumuşak Doku' kapısından girdi.Yine iki kapı.
Birinde 'Önemli', ötekinde 'Önemsiz' yazıları vardı.
'Önemsiz' kapısından girince kendini sokakta buldu.
Dışarı çıkınca arkadaşı sordu ;
'- Nasıl, iyi baktılar mı?'
'- Hayır, ama teşkilat mükemmel!..'