Her şey toplumun hassasiyeti ve tepki vermesi ile alakalı

Olumsuzluklar karşısında tepkisini gösteren vatandaş sayısı arttıkça bugün sorun olarak gördüğümüz çevreden tutunda sağlık ve vatandaşa hizmetle alakalı birçok konuda  yaşanan  olumsuzluklar  çözülme yoluna gidecektir.

Susan, sorgulamayan ve konuşmayanların sayısal üstünlüğünde .Tabii ki yalnızca ah vah diyerek ömür çürüteceğiz.

Şimdi  neden bu cümlelerle başladım  diyeceksiniz.

TV de bir kanalda Gazi Mağusa Belediye Başkanı İsmail Arteri dinliyordum. Müsteşarlık döneminde kısa bir sürede olsa birlikte çalışma fırsatım oldu. Tanıdığım en iyi bürokratlardan biri .Disiplinli ve özverili. Belediye Başkanı  olurken bu görevide başarı ile yapacağına güvenim tamdı.Bugün geniş bir kesimin üzerinde bağımsız aday olarak mutabık kalması ve desteklenmeside bunun en büyük kanıtı. Yine ipi göğüsleyeceğini düşünüyorum.

Sevgili İsmail Arter Projelerini açıklarken hayvan barınağı projesinden bahsediyordu.. Modern ve tam donanımlı hayvan barınağında 600 hayvan barındığını ve belediyenin aylık 30 bin TL’lik mama sağladığını söyledi.

İşletmeye almışlar hayvanlar artık gelişigüzel  şehir içlerinde sokak aralarnda dolaşmıyorlar.

Seçildikten 1 sene sonra 5 haziran 2015 yapmış olduğu açıklamada  576 m2’lik rehabilitasyon bölümü, her biri yaklaşık 150 m2 telli ve kısmi kapalı açık alandan oluşan 20 adet yaşam alanı ve  57 m2’lik servis alanı olacak barınağın 1 ay içerisinde tamamlanacağınıda söylediğinide hatırlatayım.

İsmail Arter seçimde söz verdiği bu özel projeyi hayata geçirmiş.Belli ki Gazi Mağusa halkı böylesi bir durum için sormuş sorgulamış ve tepkisini göstermiş.İsamail Arterde buna duyasız kalmamış yapmış.

Benim içimi acıtan nokta ise şu.

Her seçim dönemi birçok belediyeye  aday olan Belediye Başkan ve tabii Belediye meclis üyelerinin yapacağım dediği projeleri içerisine artik koymak zorunda kaldığı   fakat seçildikten sonra unuttukları hayvan barınağı projelerini  bırakın hayata geçirmeyi hala  ne yazık ki ortadan kaldırmak için en ilkel metodları kullanmaktan geri kalmıyorlar.

Ve çarşıda sokaklarda çoğalan özellikle köpekleri ortadan kaldırmak için zehirli et parçalarını  sokak aralarına yol kenarlarına atarak  köpek kedi ne varsa hepsinin zehirlenmesini sağlıyorlar.

Sahipli köpekler yanında evin avlusunda bahçesinde dolaşan zavallı hayvancıklarda bundan nasibini alıyor.

Halk bunun böyle  olduğunu bu et parçalarını atanları görenlerde dahil kahvehanelerde eş dost ahbap toplantılarında seslendiriyor. Fakat  hepsi bu.O kadarla kalıyor.Böyle bir toplu zehirlenmede hemen harekete geçmesi gereken ne Polis üzerine düşeni yapıyor nede vatandaş.Nasıl olsa ölen köpek .Pek bir anlamı yok.

Diyeceğim şu ki.Herkesin vebali boynuna.

Sahipli olsun sahipsiz olsun hiçbirimiz  yitip giden canların faillerini bulmak için çaba harcamıyoruz.Bir kez daha olmaması için hesap sormuyoruz.Biraz timsah gözyaşı birazda sosyal medyada bağırıp çağırma ile sözde tepkimizi oraya koyuyoruz. O kadar.

Umarım sorgularız. Hiç olmazsa bu seçimden sonra bu canlarında birer  yaşamı olduğu ve onların bizden başka koruyucuları  olmadığını hatırlarız.Ayni çocuklarımız gibi.

En azından Gazi Mağusa halkı kadar .En azından İsmail Arter kadar .