Bilirim son birkaç aydır UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’e çok yüklendik…
Hakkında olumsuz yazılar yazarken de göbek filan da atmıyoruz.
Çiçekçi olayını ortaya çıkardık, hesap sorulsun istedik, bu konuda bize gelen ihbarları değerlendirdik…
Epey de ses getirdi yazdıklarımız ama sonuçta ülkede olan suistimaller belli ise ve hesap soran makam yoksa bu da bizim sorunumuz değil…
Bazı konularda Allah’a havale etmekten başka bir şey kalmıyor biz basın mensuplarına…
Şimdi bu yazıya da UBP genel başkanı Özgürgün’ün çok kızacağı hatta küplere bineceği kesin…
Varsın kızsın köpürsün!
Eğer artık kendi partilileri kendisini şikayet edip sitem ediyorlarsa bize de sadece bunları kamuoyuyla paylaşmak düşer…
Ülkenin en köklü partilerinden hem de ana muhalefet partisi başkanını zaman zaman seçim ziyaretlerinde görürüz hepsi o kadar…
Gerisi yok zaten!
Seçim çalışmalarına katılıp katılmaması bizim değil ama partilisinin derdi…
Ve artık kızgın bir şekilde soruyorlar;
“Seçim burada Özgürgün nerede” diye!
Başkanın nerede tatil yaptığını biliyoruz da bu da bizim gaylemiz değil…
Pazartesi’ye kadar da ortalıklarda görülmeyecekmiş!
Elbette keyfi bilir!
İsterse üç ay ortalıklarda gözükmesin umurumuz olmaz…
Ama UBP için hayati taşıyan bir seçim öncesi çalışmayı değil de eşiyle tatil yapmayı yeğliyorsa bu haliyle partilisini bağlar onların haklı sitemlerine neden olur…
Ama bir gerçek var ki UBP içinde artık “İrsen Küçük’ü” aratıyor diyenlerin de sayısı her geçen gün artıyor…
Dün BES’in UBP Genel Merkezi önünde eylemi vardı…
Sendika 50 gündür süren grev nedeniyle bir sonuç alamayınca, belediye başkanının bağlı bulunduğu parti başkanı da söz verip ilgilenmeyince haliyle parti önünde eylem başlattı.
Ama bir muhatap bulamadı!
Genel başkan kayıp tatilde, genel sekreter Mağusa’dan dışarı çıkmıyor, parti de kaderine terk edilmiş bir tablo çiziyor…
Hem de koskocaman KKTC’ye yıllarca hükmetmiş UBP bu!
Daha önce de çok kez yazdık;
UBP üzerinde gizli bir el var, yerinde çakılsın kalsın bir adım gitmesin diye uğraşıp duruyor…
Ama bunu ne gören var ne de duyan…
Sahi genel başkan nerede?
Neredeyse orada…
Zaten, bana ne arkadaş!
 
 
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU (6/6/2014)
 
Sayın Ahmet GÜLLE, sizin de izlediğiniz gibi vatandaş artık hastanelerde dayak yemeye başladı. 5 TL’si yok diye hastanede dayak atılan bir ülkenin Sağlık Bakanı olarak görüşlerinizi çok merak ediyoruz. Bu arada CTP muhalefetteyken ücretsiz muayene sözü unutulmuş olmalı ki sizden hiçbir tepki gelmedi…
Sayın Aykut ÜRETİCİ, hasta yakınına 5 TL’si yok diye dayan atan hastane çalışanını anında görevden alıp soruşturma başlatmanız memnuniyetle karşılandı. Ancak siz de taktir edersiniz ki bunlar hemen bir siyasetçi dayı bulup soruşturmayı yılan hikayesine çevirirler. Bu sizin için iyi bir sınav olacak.
Sayın Osman KORAHAN, eski Sayıştay başkanı İsmet Akim bile artık Sayıştay denetçilerinden illallah etmişse demek ki doğru yoldasınız. Bu arada İsmet bey de yolsuzluk olaylarının peşindeymiş onunla işbirliği yapmakta yarar görüyoruz…
Sayın İsmail ARTER, siz bağımsız adaysınız ama arkanızdakiler hep UBP’li vekiller. Bu da seçimlere birkaç adım geriden başlamanıza neden oluyor, seçmen de kül yutmuyor zaten. Bir yerlerde fena halde strateji hatası yapıyorsunuz gibi geliyor bize…
Sayın Cafer GÜRCAFER, devlet ihalelerine katılmama kararında umarız boykot elinizde patlamaz. Zira Türkiye’den bir çok yeni şirketin ihalelere katılabilmek için burada şirket kurmaya başladıkları gözlemleniyor, bizden uyarması!
Sayın Kadri FELLAHOĞLU, Lefkoşa Çamlıbel sokak sakinleri aradı, yaz aylarının başlamasıyla birlikte her türlü haşere de evlere şenlik saldırıya geçmiş. Lütfen sokak sakinlerini bir ziyaret edip mahalledeki kokuyu kendi burnunuzla teneffüs edin hak vereceksiniz…
Sayın Beyazıt ADALIER, bugün bölgenizden çok sayıda vatandaşla görüşme imkanım oldu bu kez gerçekten de size artık yol göründüğüne inancım arttı. Aileden bazı bireyler de rakip adaylara oy vereceğini söylediğine göre koltuk fena halde sallanıyor gibi…
Sayın Ersin TATAR, vatandaşı 13. Maaşı alamayacaklar diye korkutmaktan artık vazgeçin deriz. Devlet kaynaklarının o kadar heba edildiği UBP döneminde bile maaşlar ödendiyse şimdi hayli ödenir deriz…
Sayın Hayri ORÇAN, köye kurulan 112 acil servis size de Hızır servis gibi yetişti. Bir ara gerileme dönemine girmiştiniz ama konu sağlık olunca küskün vatandaşlar size dönmeye başladı diye duyduk…
Sayın Süleyman TODS, yıllar sonra ilk kez bir seçim sürecinde siyasete bulaşmadınız ya vardır bunun bir hikmeti değil mi? Aslında doğru yoldasınız ve Allah sizi yolunuzdan şaşırtmasın…
Sayın Mehmet KERMEOĞLU, Lefkoşa’da herkes sizin kasabın önüne astığınız dev pankartı konuşuyor. Bu konuda meclis üyesi adayı olmanıza rağmen başkan adaylarını bile çok geride bıraktınız.
Sayın Ahmet LATİF, Akdoğanlılar bu kez başkanlık yarışında sizin ezber bozacağınızı ve koltuğa oturacağınızı düşünüyorlar ama siz yine de son güne kadar sağlam basın çünkü yılların kurt başkanı var karşınızda.
Sayın Nazım BERATLI, saatli bombalar sadece sizin evde değil birçoğunda var ve en ünlü markalar bile risk gurubunda. Ancak ne var ki bu ülkede adam gibi bir tüketici derneği yok denetleyen ise hiç yok. Bir çok ünlü markanın aslında KKTC için yapılmış çakma ürünler olduğunu biliyor muydunuz?
 

 
Günün Fıkrası
 
Alışkanlık...

Genç adam evlenmişti. 
Ertesi gün arkadaşlarından birine rastladı.
Nasıl geçti? diye sordu arkadaşı.
Sorma birader dedi, damat üzüntüyle başını sallayarak.
Feci bir şey oldu.
Ne oldu?
Gece gayet iyi geçti. 
Sabahleyin kalkınca nerede olduğumu hatırlayamadım.
Bekarlıktan kalma alışkanlıkla karımın eline para tutuşturup gitmeye kalktım.
Deme, peki karın yaptı?
O da uyku sersemliğiyle kalkıp paranın üzerini geri verdi...