Başbakan Erhürman siyasette artık iyice pişiyor…

Tecrübe kazanıyor!

En çok sevilen siyasiler arasında birinci sırada olması da kendine has özeliğinin bir nedeni…

Güler yüzlü!

İnsanları parti rozetine bakmadan kucaklıyor…

Bunu yaparken samimi olduğunu hissettiriyor!

Açıklamalarında parmağının ardına gizlenmiyor…

Böyle olunca da partili partisiz herkesin sevgilisi oluveriyor!

Hoş Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda yaptığı ‘daha erken’ mesajı belki doğruydu ama gönlünde de bu makamın yattığını en azından yakın çevresi çok iyi biliyor…

Peki Cumhurbaşkanı olmalı mı?

Bize göre olmamalıdır…

Aksine Erhürman siyasete devam etmelidir!

Partisine de ülkesine de hizmet etmek için…

Biz Özersay konusunda da aynı şeyleri düşünüyoruz!

Beki onun da gönlünde yatan o makamdır ama…

Geçmişte o kadar çok verilmiş söz var ki!

Ülkenin yarım asırdır devam eden sorunlarına çözümler üretmek hem Erhürman’ın hem de Özersay’ın omuzlarındadır…

Çünkü görüntü odur ki ikisi de bizim çok alışık olduğumuz kasaba politikacılarının çok ötesinde vizyona sahiptirler!

Bunu bir de devlet için kurulacak yeni sisteme uygulayabilirlerse en azından yeni siyasetçi vizyonu ile halkın bilinçaltındaki birçok olumsuz kalıntıyı da değiştirme şansları vardır…

Bu arada tabi ki Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da aday olup olmayacağı son günlerde en fazla konuşulan konuların başında gelmektedir…

Tabi ki bir kez daha kendi iradesiyle belirleyecektir bunu ama!

Son gözlemlerimiz odur ki belki de siyasi görüş ve duygusal nedenlerden dolayı bir yalpalama içine girmiştir…

Çelişkili açıklamalar yapmaktadır!

Örneğin önceki açıklamalarında çözüm olursa olur olmazsa KKTC ile yola devam ederiz derken şimdi bunun tam tersini söylemeye başlamıştır…

İlla ki federasyon!
Ha keşke olsa da…

Karşı tarafı en iyi bilenlerden birisi olarak daha önceki açıklamaları ile çelişen ve federasyondan başka seçeneğin olmadığını söylüyorsa eğer Akıncı, bu da yine bize göre seçimler için yapılan bir yatırımda öte değildir…

Karşı tarafın sorunlu olması nedeniyle aslında çok yakında bir çözüm olmayacağını kendi de bilmesine rağmen, KKTC seçeneğini çantasından çıkarmış ve biraz da halkın nabzına göre açıklamalar yapmaya başlamıştır.

Çünkü toplumun büyük bir kesimi de artık çözümün gerekliliğine destek vermekle birlikte bunun yakın bir gelecekte olmayacağını çok iyi bilmektedir!

Çözüm kesinlikle şarttır…

Kıbrıs Türkü yarınının ne olacağını bilmeden yaşayan bir toplum haline gelmiştir!

Bunun olumsuz yansımaları da zaten toplumun genelinde kendini ortaya çıkarmakta umutsuz bir toplum moduna sürüklenme sürecinin içinden geçilmektedir…

Her şeye rağmen Erhürman’ın da son açıklamasında işaret ettiği gibi Kıbrıs Türkünün çok daha büyük sorunları vardır ve bunların üzerine daha fazla yoğunlaşmak, önce kendi iç yapımıza çeki düzen vermek, partisel çıkarlardan daha ziyade toplumsal çıkarları düşünmek, bunu uygulamaya sokmak de tamamen tüm siyasilerin elindedir!

Yıllardır beklenen değişim eğer bu hükümet döneminde de gerçekleşmezse halkın devlete çok fazla olmayan güveni de tamamen sıfırlanacaktır…

Daha bir yıldan fazla olmasına rağmen ısrarla Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ön planda tutmak siyasi bir tezgahtan öte olmayacaktır!

Sennaroğlu: Amaçları bizi karalamak!

“Bilet firmasına borcumuz olduğu doğru, ancak ismi manken ,polis vs kesinlikle doğru değildir.

İlgili şirkete haber verdik gelin bir ödeme planı çıkaralım ve 2019 bütçemiz Bakanlar kurulunda onaylanmak üzere geçer geçmez gereken ödemeleri yapılacak ödeme planı İle yapalım. Ve bizlere belediyemize geleceğini iletmiştir .

Ancak amaç Farklı;

BİZİ KARALAMAK..!

Yerel seçimlerden sonra bazı muhalif 3-5 kişi ki bunların içinde başta Kıbrıs Yetenekleri sayfa yöneticisi Yedikonuklu genç şahıs bizlerden para teklif etmiş alamadığı içinde bu tip haberleri çeşitli YALAN -DOLAN haberlerle bize saldırmaktadır. Şunu açıkça ifade ederim ki muhalif her türlü eleştiriye açığım ancak her şey adabı ile... Ama bazıları gerçekten raydan çıkmıştır. Bunların içinde maalesef muhalif bazı siyasi Meclis üyeleri de vardır . Avukatlarımla bugün görüştüm , hem polise yapılan yakışık olmayan yazılar için suç duyurusunda bulunuyorum

Pazartesi(bugün)  hem de avukatımız tarafından da tespit edilen şahıslara tazminat davası açıyorum.

Not:Tazminat dan elde edilen paralar gücü yetmeyen ve Eğitimini alamayan kardeşlerime verilecektir . İyi çalışmalar dilerim…”

(Ahmet SENNAROĞLU)

Sadece merak İşte?

Ya çalıştıranlar?

Vietnamlı kadın bir işletmede kaçak olarak çalışıyormuş ve yakalanıp tutuklanmış…

Ellerine de kelepçeyi yapıştırmışlar hemen!

Tamam yasal olmayan yollardan çalışıyordu ekmek parası için ama…

Ya çalıştıranlar!

Onlara kanuni bir soruşturma bile yok mu?

Adalet bunun neresinde!

Resim benzemeyince?

Bir vatandaş geldi şikayette bulundu…

Geçenlerde Ercan’dan çıkış yapamadığı diye!

Nedenini sorunca da aynen şöyle söyledi;

Muhaceret polisi kimlikteki resmi bana benzetmedi diye…

Kimliğini uzattı gösterdi!

25 sene önce çekilmiş bir resim…

Bende benzetemedim!

Polis doğru olanı yapmış…

Makama saldırının cezası bu kadar mı?

Başbakan ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın bulunduğu mekana bir gece kulübü işletmecisi sağlam bir saldırı gerçekleştirdi…

Allah cana bir şey gelmedi!

Ama saldırgana verilen ceza da herkesi endişelendirdi…

7 Bin TL teminatla serbest!

Yargıya güvenimiz tam da…

Bazen şaşırtan kararlar da çıkmıyor değil!

Siz inandınız mı?

Dörtyol polisinde olanlar…

Silah bir operasyonda patlamamış ama!

Patlayınca da iki polisi yaralamış…

Yorumlara bakıyorum kimseni inandığı yok!

Her kafadan da bir ses çıkıyor…

Kafalar da haliyle karışıyor!

MESAJ KUTUSU

 Sayın Tolga ATAKAN, bakanlığınıza bağlı Planlama ve İnşaat Dairesindeki idari sorunların tavan yaptığı bu süreçte ya başınızı kuma sokacaksınız yada herkesin bildiği doğru yoldan sapmayan kişi kalacaksınız. Artık radikal kararlar alma zamanı gelmedi de geçiyor gibi geldi bize!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, birilerinin geçmiş yıllarda Gaile’ye yazdığınız yazıların peşine düştüğünü ve bu konuda ciddi bir arşiv oluşturmaya başladığını biliyor muydunuz? Bu arada pek de iyi niyetli olmadıklarını öğrendik, sürprizlere hazır olun deriz!

Sayın Halil TALAYKURT, Kıb-Tek’in dev ihaleleri artık tamamen sizin sorumluluğunuz altına girdiği için doğal olarak bütün gözler sizin üzerinizde olacak diye yorumlar yapılmaya başladı. Şaibeye olanak vermemek için aman dikkat!

Sayın İsmet AKİM, Kıb-Tek içinde bir takım tezgahların hazırlandığını açıkladınız ama detay vermeyince de büyük merak konusu olmaya başladı! Yönetenlerin gözlerini açmak için daha fazla bilgiye ihtiyaç varmış haberiniz olsun istedik…

Sayın Emine DİZDARLI, KKTC’deki başarılarınız Ankara’da da epey konuşulmuş ve yorumlanmış diye duyduk. Genelde bizim yöneticiler orada fazlasıyla eleştirilir ya tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Ahmet HÜDAOĞLU, Toplu İş Sözleşmesi konusunda yanlış yaptığınızı kabul ettiğiniz söylense de sizin yakın dostlarınızla tam da tersi görüşleri paylaştığınız iddia ediliyor. Acaba diyoruz bu konuda herkes konuşmuşken bir de ilk ağızdan mı dinlesek ve bilgi sahibi olsak!

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, Lefke’de hem öğrenci trafiğinin artması hem de asayiş olaylarının yoğunlaşması nedeniyle artık bu bölgeye bir polis müdürlüğü şart oldu. Konuya hassasiyet göstermeniz bekleniyor…

Sayın Serdar DENKTAŞ, partilileriniz günlük gazetenizin yeniden gündeme getirilmesini ve bu konuda tüm şartlarınızı zorlamanızı bekliyorlar. Zira bazı basın organlarının sizin haberlere yeteri kadar önem vermediğini iddia ediyorlar…

Sayın Osman AMCA, atıl durumdaki yarım inşaatların ekonomiye kazandırılması için hükümetin öncülük etmesi konusundaki açıklamanız epey etkili olsa gerek ki bu konuda çok yakında bazı gelişmeler yaşanacağını duyduk. Aklın yolu birdir değil mi?

Sayın Suat YELDENER, uzun bir aradan sonra UBP’deki faaliyetlerinize bir kez daha başladığınız ve önemli projeler hazırladığınız söyleniyor. Bazıları kıymet bilmeyince memlekete bir şekilde hizmeti aksatmamak gerek değil mi?

Sayı Sami ÖZUSLU, gazete yazılarınıza neden son verdiğiniz pek fazla anlaşılmamış olsa gerek ki bu konuda meraklı sorular gelmeye devam ediyor. Mesleğin zirvesindeki bir basın mensubu için büyük kayıp yorumları yapılıyor bilesiniz!

Sayın Mustafa ALKAN, hani bir laf vardır ya yanlış hesap Bağdat’dan döner diye, işte sizinki de tam buna benzedi! Bazen kimilerini Allah’a hava ettiğinizde o da muhakkak bunun gereğini er ya da geç yapacaktır değil mi?

Sayın Kubilay ÖZKIRAÇ, sendikanın süresiz grev kararının askıya alınması vatandaşı kısmen rahatlattı ama bu kez de çalışanlar soruyor, toplu iş sözleşmesinin akıbeti ne olacak diye? Konuyu tatlıya bağladınız mı yoksa kararlar geri mi alınacak?

Sayın Fahri YÖNLÜER, İstanbul’da olsanız da ara sıra Kıbrıs konusunda olsa da ses vermeniz buradaki dostlarınızı derecesiz memnun ediyormuş. Bu arada sizin takımın durumu konusunda da bir açıklama yapmayı düşünür müydünüz yoksa o konulara hiç girmeyelim mi?

Sayın Remziye SEVEN, sosyal medyada ki fotoğraf paylaşımlarınız bazı moda evlerinin dikkatini çekmiş olsa gerek ki çok yakında mankenlik teklifleri yapılacak diye duyduk.Bir menecer ile çalışmak her zaman iyidir…