Sibel hanımın başbakanlığı hepimizi mutlu etti bu tamam…
Belki siyasetçiye siyasi kurumlara güven yönünden olumlu bir gelişme bu…
3 Muhalefet partisinin UBP’yi devirme yönündeki uzlaşılarını da saygı ile selamlıyoruz…
28 Temmuz günü yeni bir partiyi ya da partileri iktidara getireceğiz ve şu anda kamuoyunun ortak paydası, gelmiş geçmiş tüm hükümetler dönemindeki yolsuzlukların ve arsızlıkların araştırılıp gün yüzüne çıkarılmasıdır…
Balık hafızalı bir toplumda bu ne kadar gerçekleşir bilinmez ama geçmiş tarihlerde ülkemizde öyle şeyler yaşadık ki bunları sadece o gün konuştuk, yorum yaptık ve manşetlere taşıdık, sonra da unutuverdik…
Vakıflar İdaresi’nin uhdesinde olan meşhur uçan halılardan bahsediyorum…
Maddi değerlerini bir yana bırakın, manevi değerleri paha biçilmez olan antik halılar uçtu gitti peki hükümetler ve ilgili kurum yetkilileri ne yaptı?
Ya da biz medya ordusu, ne zaman kaleme aldık bunları?
İşte 28 Temmuz seçimleri bunun için önemlidir bizim için…
KKTC’de yeni bir dönem, sorgulayan ve yargılayan, devlete zarar verenlere bedel ödeten bir düzen istiyoruz da istemekle olmuyor işte, unutup gidiveriyoruz…

Hatırlanacağı üzere tarihi Selimiye Camii'nden alınmış olan ve maddi ve manevi değeri çok yüksek olan 13 antik halı, şu an özelleştirilmiş olan Saray Otel'in bodrum katında uygunsuz bir ortamda muhafaza edilmekteydi.
Saray Otel özelleştirilmiş; ancak bu halıların akıbeti ile ilgili tatmin edici herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
Bu halılar çok yüksek meblağlar ödenerek 18.08.2003 yılında restorasyon için Türkiye'ye gönderilmiş sonra da geri iade edilmiştir .
Bu halılarla ilgili ilk soruşturma Din İşleri Başkan Vekili Ahmet Cemal İlktaç tarafında 26.01.2004 tarihinde yapılmıştır.
Zamanın Eski Eserler Dairesi Müdürü Tuncer Bağışkan'ın hazırlamış olduğu 5 Şubat 2004 tarihli rapor,İlkay Feridun'un hazırlamış olduğu 18 Şubat 2004 tarihli rapor ve 12 Şubat 2004 tarihli Abdurrezzak Yücel'in raporundan anlaşılacağı üzere, bu halıların dördünün hiçbir tarihi kıymeti yoktur.
Buna rağmen, mevzubahis 13 halının restorasyon öncesi takdir edilen maddi değerleri 270,000,000,000 TL; restorasyon sonrası değerleri ise % 100 arttığından 540,000,000,000 TL'ye çıkmaktadır.
Bu halıların restorasyon için nakli için Kıbrıs Sigorta Şirketi'nin teklif ettiği sigorta bedeli ise 9,000.000.000 TL'dir.
Halıların restorasyon için nakil masrafları ise 4637 Dolardır.
Ayrıca bu halılar, 2007 yılında sergi için gönderilirken ise yine 2,000,000 Yeni Türk Lirası para harcandığı ifade edilmektedir.
Dönemin Din İşleri Başkanı Yusuf Suiçmez yine aynı dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu'na 06.10.09 (Sayı: DIP/BB/459/10/09) tarihli ve 16.02.2010 (DİB/BB/067/10/09) tarihli ikinci bir resmi yazı göndermiştir.

Eski ve yeni başbakanlar, ilgili kurumun yöneticileri bütün bunları ne çabuk unuttu?
Ya da biz basın mensupları bu olayı yeteri kadar niçin takip edip sorgulayıcı olmadık?
Şu anda uçan halıları biz unuttuk ama unutmayan bir kişi var aramızda…
Tek kişilik bir ordu ne işe yarar o da ayrı bir konu ama aradan yıllar geçmesine rağmen dönemin Din İşleri Dairesi Müdürü, görevden alındıktan sonra bu işin peşini bırakmadı ve bırakacağa da benzemiyor…
Uçan halılarla ilgili davaların bugün yarın başlayacağı haberini de duyunca derecesiz sevindik…
Ülkenin tarihi değerlerini kaçırıp paraları mideye indirenler ortaya çıkar ya da çıkarılmaz bilinmez ama, yıllar sonra bu davanın yine gündeme inatla getirilmesi de ayakta alkışlanır…
Darısı karanlıkta kalan diğer hortumlamaların başına…



MESAJ KUTUSU

Sayın Ejder ASLANBABA, DP-UG’ye katıldınız ama daha tek bir toplantıya bile katılmadınız. Bölgenin ileri gelen partilileri bu duyarsızlığınızdan dolayı istifaya hazırlandıkları yönünde mesajlar göndermişler. Hadi artık çıkın ortaya…

Sayın Serdar DENKTAŞ,
dün sosyal medyada İrsen beyin elinde viski olan kareyi paylaşmanız acaba kime bir mesajdı. Çok fazla etik olmadı ama ülke siyaseti iyice dibe vurdu…Siz bari böyle yapmayın…

Sayın Sibel SİBER, sizin için de ilk mesajlar gelmeye başladı. Kamuoyu Başbakanlık döneminizde tek bir ziyaretçi bile kabul etmemenizi istiyor…Yeni KKTC için çok iyi bir başlangıç olabilir…

Sayı Nazım ÇAVUŞOĞLU, yeni bakanların yüksek maaşlarla görev yapacak olması ve emeklilik maaşlarının yükseltilmesi konusu eğer doğruysa haklısınız. Umarız Sibel hanım da yeni bakanlar da bundan feragat ederler ve daha ilk günden işi berbat etmezler…

Sayın Derviş EKŞİCİ, sosyal medyada propagandaya şimdiden başlamışsınız bile. Kurduğunuz bir site umarız seçim yasaklarına takılmaz. Gazanız mübarek olsun…

Sayın İbrahim BENTER,
madem ki Dr. Küçük’ün resim konusunda geri adım attınız bu iyi bir gelişme. Bir de şu yollar öncesinin uçan halılarını bir gündeme getirin bakalım…halıların altından ne pislikler çıkacak?

Sayın Hasan İSLAMOĞLU
, DP-UG Güzelyurt milletvekili adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Özellikle iş çevrelerinden büyük destek alacağınız söyleniyor. Hakkınızda hayırlısı artık…

Sayın Meriç ERÜLKÜ, yakın dostlarınıza bazı eski partililerinizden hesap sorma zamanının geldiğini söylüyormuşsunuz. İyi de ben çok merak ediyorum acaba siz hangi partiye oy vereceksiniz?

Sayın Zorlu TÖRE,
partinizin Güzelyurt toplantısında bundan böyle ‘Omorfo yok, Güzelyurt var’ nitelikli konuşmanız ayakta alkışlanmış. Acaba o bölgeden mi aday olsaydınız diye düşünmeye başladık…

Sayın Suphi HÜDAOĞLU, yerel seçimlerdeki tecrübeleriniz genel seçimlerde çok işe yarayacağa benziyor. Lefkoşa’da partili partisiz çok sayıda kişinin tercih listesine girdiniz. Ben de dahil…

Sayın Ersin TATAR, makam odanızdaki masanızı toplarken duygusal anlar yaşamışsınız. Kim ne derse desin bu kabinedeki en başarılı bakanlardan birisi oldunuz, talimatları hiç sektirmeden yerine getirdiniz.

Sayın Erkut ŞAHALİ, yeni dönemde Mağusa milletvekillerinden olacağınıza kesin gözüyle bakılıyor. Hele de Oktay bey gibi bölgenin ağır toplarından birisi de arkanızda ya hiç endişe etmeyin…

Sayın Kemal Deniz DANA, seçimlerde rakiplerle yarışabilmek için artık akşamları erken yatmaktan vaz geçmek zorundasınız. Halkın size olan sempatisini iyi kullanırsanız bu iş olacak gibi görülüyor. Biraz tempoyu arttırmakta yarar var…

Sayın Yusuf SUİÇMEZ, uçan halılar konusunda tek bayınıza da olsa mücadeleniz her türlü taktire şayandır…Bu uğurda yolunuz açık olsun. Devekuşu gibi başını kuma gömenler de artık utansın…

Sayın Hüseyin ALANLI, maşallah son günlerde tempoyu iyice arttırdınız. 4 yıl sonra yeniden meclise gireceğinize kesin gözüyle bakılıyor. Bu arada kilolara dikkat, seçim yemekleri adayların en büyük düşmanıdır…

Sayın Alev ŞENSOY
, siyasi kulislerde Meclis’in kapısını araladığınız konuşuluyor. Özellikle belediye personelin neredeyse tümünün tercih listesinde varsınız…Bu seçimde tüm kadın adaylar benim de tercih listemde bilesiniz…

Sayın Kenan AKIN, adaylığınız bölgedeki diğer bazı adayların hoşuna gitmedi ama eski günlerin hatırına hatırı sayılır oyunuz sizi bekliyor. Bu arada bütün karavancılar da yakında sizin için tura çıkacaklarmış…

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU,
hükümetten giderayak bazı çalışanları sıhhiye müfettişi yapmanız hemşireleri çileden çıkardı…Bu arada Mağusa’da ekibi çoktan kurmuş ve kulislere başlamışsınız bile…




Günün Fıkrası

Şapka

Yaşlı kadın geminin güvertesinde denizi seyrediyormuş... Hava çok rüzgarlıymış ve şapkası uçmasın diye iki eliyle sıkı sıkı tutuyormuş... Derken genç adam teyzemize yaklaşmış..
"Hanımefendi, kabalık etmek istemem ama rüzgardan eteğinizin havalandığını bilmeniz gerek diye düşündüm.."
Teyze hiç oralı olmamış;
"Evet ama ne yapabilirim, bu şapkayı iki elimle ancak tutabiliyorum, yoksa bırakayım uçsun mu?"
"Ama hanımefendi ben demek isterim ki eteğiniz havalandıkça bazı yerleriniz görünüyor..!!"
Teyzemiz adama şöyle bir bakmış ve gülümsemiş;
"Evladım... Eteğimin altından görünen 85 senelik ama ben bu şapkayı dün aldım!