Sağlık hizmetleri ile ilgili son zamanlarda bir çok olumsuz haber okuduk. Arada iyi haberler de okuyoruz. Ancak görülen o ki olumsuzlar daha fazla. Bu konuyu yazarken internetten biraz bilgi aldım. Örneğin, sağlık nedir? Sağlık, sadece bireyin vücudunda hastalık ve sakatlığın olmayışı değil bedenen ruhen ve sosyal yönden de tam bir iyilik halinde olmasıymış. ‘’Sağlık, en kısa tanımlamasıyla ruhen ve bedenen bir problemin olmamasıdır’’. Dünya sağlık örgütüne göre sağlıklı olmanın üç temel unsuru var. Bu üç unsur; bedensel iyilik, ruhsal iyilik ve sosyal iyilik olarak ifade edilmektedir. Bedensel İyilik; Vücutta herhangi bir fonksiyon bozukluğunun olmaması, mikrop bulunmaması, organ eksikliği olmaması olarak ifade edilir. Ruhsal sağlık; Duygu ve düşüncelerini yaşına uygun bir şekilde kontrol edebilen, ifade edebilen, kendiyle barışık kişiler için kullanılır. Sosyal sağlık ise; Nerede nasıl davranacağının farkında olan çevresiyle barışık kişiler için kullanılan bir ifadedir. Ülkemiz sağlık hizmetleri, dünyadakilere göre, çok geride değildir. İsteyen özel doktora gider isteyen devlet hastanelerine gider. Özelde olmayan tetkikler ve cihazlar için veya da çok pahalı olacak bir muayene için devlet hastaneleri tercih edilir. Devlet hastanelerinde randevu uygulamasının yerleşmesi ile bazı sıkıntıların ortadan kalkacağı inancındayım. Şu an kan tahlillerinde randevu uygulaması iyi çalışıyor. Muayeneler için de randevu sistemi yerleştiğinde hem doktorlar hem de vatandaşlar rahatlayacak. Tabii randevu verilen doktor, göreve gelemeyecekse hastaya ulaşıp bilgi verilmesi gerekir. Devlet sağlık sisteminde esas eksiklik, sorumluluktur. Sorumluluğun gereği yapılmalıdır. Randevu verilen doktor işe gelemeyecekse, hastasına bu iletilmeli. Herhangi bir cihaz arızalı ise süratle tamir edilmeli. Edilemiyorsa bir şekilde yenisi temin edilmeli. ‘Cihaz arızalı’ deyip hastalar mağdur edilmemeli. Bu devlet, bir cihazın arızasını gideremeyecek kadar aciz değildir. Hastahanelerde çalışan herkes oraya gelenlerin bir sağlık sorunu olduğunu dikkate alarak onlara hoşgörülü davranmalıdır. Gerekli aydınlatıcı bilgileri de hastalara geciktirmeden vermelidirler. Devlet hastanelerindeki sağlık konuları ile ilgili olumsuz haberleri herkes ilgi ile okuyor. İlk anda, ilgililer ‘araştırıyoruz, bakıyoruz’ açıklaması yaparlar. Aradan geçen zamanda araştırmanın sonucunun ne olduğu ve ne yapıldığı açıklanmıyor. Unutulur, geçer sanılır. Gerekli açıklama yapılmadığı zaman gerçek dışı bilgiler halkın dilinde dolanmaya başlar. Bu da sağlık sistemine menfi yansır. Buna fırsat verilmemeli. Hatalı iş yapan herhangi bir görevliye karşı, işlem yapıp sorumluluğu oranında ceza takdir edilmeli. Herhangi bir hataya karşı cezai tedbir uygulanmazsa ilgili görevli aynı yanlışı yeniden yapabilir. Ayrıca halkın da sağlık sistemine güveni zedelenebilir. Herhangi bir sorunun niçin haber yapıldığını eleştirmek yerine olayın üzerine gidip soruşturma açmak ve ne tedbir alındığını da kamuoyuna geciktirmeden bildirmek en iyisi. Sorumluluk en üst makamdan aşağıya doğru sorgulanmalı. Bunun yapılacağını bilen çalışan daha dikkatli ve sorumluluk bilinci ile görev yapacaktır. Sorunları ilgililer görmezden gelebilir ama halk yaşananları unutmaz. Sağlık herkese lazım. Sağlıklı günler.