BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, “Kıbrıs sorununun çözümlenebilir bir sorun olduğunu” söyledi.

Çözüm için “güven, irade ve liderlik” gerektiğini ve şimdi bunların var olduğunu kaydeden Eide, “siyasi bir anlaşmaya varana kadar daha aylarca, anayasanın yazılması için de yıllarca sıkı çalışılması gerektiğini” belirtti.

Eide, BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesinin ardından Rum Haber Ajansı’na verdiği ve bugünkü gazetelerde geniş yer bulan mülakatında, Kıbrıs sorununun çözülebilir olduğunu ancak güven, irade ve liderlik gerektiğini, şu an bu üçünün de aynı zamanda var olduğunu, bu dinamiğin yitirilmemesi gerektiğini ifade etti.

Alithia’nın “Kıbrıs Sorununda Derindeyiz” başlığıyla tam metin verdiği mülakatta Eide, “yönetim” başlığının geçildiğini, şimdi mülkiyet -sayısal değil- ilkeler temelinde toprak düzenlemelerinin görüşüldüğünü kaydetti.

Müzakerelerin artık Kıbrıs sorununun bütün başlıklarını da kapsadığına işaret eden Eide “Bazı alanlarda (taraflar arasında) gerçek bir mesafe var ancak bazılarında muhtemel bir çözüm taslağı görüyoruz ancak henüz gerçek çözüm noktasına ulaşmadık” ifadesini kullandı.

“NUFFEL’İN TAM SIFATI ÖNEMLİ...”

Eide, her iki liderin de çözümün Avrupalı niteliğini kabul ettiğini belirterek bunun önemine vurgu yaptı ve özetle şunlara işaret etti:

“Tabii bu, her detayda çok çalışmak gerekeceği anlamına geliyor. Bunu yapmak için Peter Van Nuffel atandı. Tam sıfatını söylememiz önemlidir: Avrupa Komisyonu Başkanı’nın BM iyi niyet misyonundaki temsilcisi. Nuffel’in özlü bir rolü olacak çünkü kendisini de istiyoruz Avrupa Komisyonu’nu da istiyoruz. Juncker ile ben, Komisyon’un bir temsilci göndermekle kalmaması, şu iki alanda faydalı olabilmesi için bütün genel müdürlüklerindeki iç çalışmalarını düzenlemesi konusunda anlaştık:

1- AB ilke ve müktesebatına tam uygun olacak çözümü saptamamıza yardım etmesi, 2-Ada’nın tamamı fiilen üye olduğunda AB üyeliğine hazır olabilmeleri için Kıbrıs Türk tarafının kurumsal organlarıyla işbirliği yapması. Rolü danışmanlık olacak. BM tarafından düzenlenen ve iki liderin başkanlığındaki prosedüre teknik hukuki yardım sağlayacak.”

“YENİ DEVLETİN EKONOMİK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ MESELESİ DE VAR”

Son zamanların en önemli konusu haline gelen, yeni devletin ekonomik sürdürülebilirliği meselesi de bulunduğuna işaret eden Eide, özetle şunları anlattı:

“Ada’ya ilk geldiğim andan beridir bir çözümün ekonomik perspektiflerine vurgu yapıyorum. Kıbrıs Cumhuriyeti mali ve ekonomik krizden çıkmak için başarılı çalışmalar yaptı, bunun yeni federal yapılarda da devam etmesini istiyoruz. Kamu finansmanı, çağdaş kurumları ve iki ekonomi harmanlanıp tek ekonomi haline geldiğinde nasıl gerçekten fayda elde edebileceğimizi düşünebilmek için bugün uluslararası finans kurumlarını ve AB’yi bize destek vermeye çağırıyorum.”

Espen Barth Eide, her üç garantör ülke ile temas ederek garantiler konusunu ne zaman görüşüp nasıl çalışacaklarını ele aldıklarını açıkladı. Türk ve Yunan hükümetlerinin, yürütmekte olduğu misyona destek verdiklerine işaret eden Eide şunları ekledi:

“Ancak Kıbrıslıların kendi geleceklerini ellerine almaları için çok iyi bir zaman olduğunu söylemek isterim. Bölgedeki ortam, her iki toplumdan Kıbrıslıların bununla gerçekten ilgilenmelerine geçmişte olandan ve gelecekte olacaktan daha fazla fırsat verecek bir ortamdır, bu fırsat kaçırılmamalıdır.”

“BAN, VARLIĞI ÇOK DAHA FAYDALI OLDUĞUNDA KATILACAK”

Özel Danışman Eide, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un Kıbrıs sorununa ne zaman doğrudan müdahil olacağı sorusuna karşılık Ban’ın kendisiyle ve liderlerle temas halinde ve süreç hakkında tam bilgili olduğunu belirterek “Varlığının çok daha faydalı olacağı değerlendirildiğinde katılacak” ifadesini kullandı. 

Eide’ye müzakerelerde bugüne kadar kaydedilen en büyük başarının ve en büyük korkusunun ne olduğu da soruldu.

“EN BÜYÜK BAŞARI ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ” 

Birkaç başarıdan söz edebileceğini ancak birini seçmesi gerekirse, Kıbrıs sorunundaki tavır değişikliğini gösterebileceğini söyleyen Eide “’En büyük başarının, bu gerçekten olabilir, yapacaksak hep birlikte yapmalıyız çünkü ancak birlikte yaparsak başarırız’ zihniyeti olduğuna inanıyorum” dedi. 

Her iki liderin de geçen hafta yaptığı, öteki tarafın mağdur olduğuna dair açıklamalara da işaret eden Eide “Anastasiadis ve Kasulidis’in daha önceki benzer açıklamaları gibi Akıncı’nın da, 1974’te Rumların Kıbrıslı Türklerden daha çok mağdur olduğuna ilişkin cesur açıklaması çok önemlidir” diye konuştu.

“GÜVEN, İRADE VE LİDERLİK GEREK”

Kıbrıs sorununu çözmenin kolay olduğunu söylemeye asla cesaret etmediğini belirten Eide, “Ancak tamamen çözülebilirdir. Sadece güven, irade ve liderlik gerek. Daha önce az güven, biraz istek ve her seferinde sadece taraflardan bir tanesinde lider vardı. Şimdi bunların hepsi aynı anda mevcuttur. Bu dinamiği kaybedemeyiz” ifadesini kullandı, en büyük korkusunu ise şöyle izah etti:

“DAHA ÇOK BİR DIŞ ŞOKTAN ENDİŞE EDERİM”

“Müzakerelerde bir kriz çıkacağını öngörmüyorum. Tabii olabileceğini de biliyorum ama bir çatlak çıkabileceğini göremem. Yapılması gereken çok sıkı bir çalışma var ve elbette sürpriz de çıkabilir. Ben daha çok bir dış şoktan endişe ederim. Somut bir şey söyleyemem, sadece, Kıbrıs’ın tarihine baktığımda, zaman zaman müzakerelerdeki dikkatleri dağıtacak başka bir şey olduğunu görüyorum.” 

Haftalık Kathimerini “Eide: Çözüm Yüzde 70 Mümkün” başlığıyla yansıttığı haberinde Eide’nin “siyasi bir anlaşmaya ulaşana kadar daha aylarca çalışmamız gerekiyor” sözünü öne çıkardı.

Fileleftheros söyleşiyi “Kıbrıs Sorunu Tamamen Çözülebilirdir... Eide Bir Anlaşma İçin Şimdi Bütün Unsurların Var Olduğunu Söylüyor” başlığı altında özetledi. 
Editör: TE Bilisim