Rum Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli, Güney Kıbrıs’ta hükümetler değişse dahi dış politikanın belli kriterler içerisinde kalarak değişmeyeceğini, sadece Kıbrıs sorunu konusunda  her yeni devlet başkanının kendi felsefesini uygulayacağını belirtti.

Politis gazetesinde yer alan söyleşisinde Markulli, hem Tasos Papadopulos hem de Dimitris Hristofyas hükümetlerinde dışişleri bakanlığı görevini nasıl üstlendiğinin sorulması üzerine, Kıbrıs sorunu dışında ülkenin diğer dış politikasının belirli kriterlere sahip olduğu ve her Rum devlet başkanının bu politikayı sürdürdüğü yanıtını verdi.

Kıbrıs sorununun bunun dışında olduğunu ve her Rum devlet başkanının kendi felsefesini uygulayacağını belirten Markulli, bu felsefenin de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belirlenen çerçeve içerisinde olacağını vurguladı.

BM tarafından tarif edildiği şekliyle iki toplumlu, iki kesimli federasyon felsefesini örnek gösteren Markulli, bu konuda farklı fikirlerin, düşüncelerin ve dönem dönem de planların sunulabileceğini ancak BM’nin neyi benimsemiş olduğunun önemli olduğunu savundu.

Tasos Papadopulos’un başkanlığı döneminde iki toplumlu iki kesimli federasyon hedefinden sapma olmadığını da öne süren Markulli, bu konuda dönem dönem Türkiye’nin yorumları içerisinde kapana kısılmalarına karşın özellikle iki bölgeliliğin sadece toprak düzenlemesi olduğunu unutmamaları gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs sorunundaki en önemli unsurun, demografik yapıyı değiştirdiği için “yerleşikler” (TC kökenli vatandaşlar) sorunu olduğunu iddia eden Markulli, zaman geçtikçe oldu bittilerin sağlamlaştığını ve geri döndürülmesinin gittikçe zorlaştığını ifade etti.

Annan Planı’nın BM’nin iki kesimlilik konusundaki görüşlerini mi yansıttığı şeklindeki bir soru üzerine ise Markulli, “BM’yi Genel Sekreterliği değil üye devletlerin ve özellikle de oyladıkları kararların temsil ettiğini, BM Genel Sekreteri ve diğer yetkililerin ise Güvenlik Konseyi’nin belirlediği çerçevede hareket eden bürokratlar olduklarını” iddia etti.

Markulli, temel insan haklarına, mülkiyet hakkına, AB ve uluslararası hukuk kurallarına saygı gösteren bir federasyonun Kıbrıs’ta işleyebileceğini öne sürdü.

KRİZ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDA SORUN YARATTI

Markulli söyleşisinde, bakanlığını ilgilendiren diğer bazı sorunlara da değindi ve ekonomik krizin akabinde yurt dışındaki büyükelçilerin ödeneklerinin azaltılmasının bakanlık için sorun teşkil ettiğini söyledi.

Markulli, ödeneklerin azaltılması sebebiyle yurt dışındaki bakanlık çalışanlarının hayatlarının zorlaştığını ve yakında yurt dışı göreve gidecek kişi bulamayabileceklerini belirterek, hali hazırda bakanlığında çalışan bazı memurların ek mesai almayacakları için normal çalışma saatlerinin dışında işe gelmeyi reddettiklerini, bunun da 24 saat çalışan bir bakanlık için büyük sorun teşkil ettiğini açıkladı.

Markulli söyleşisinde aşırı sağcı “Hrisi Avgi’nin” (Altın Şafak) Yunanistan ve Güney Kıbrıs’taki faaliyetlerine de değindi ve bu ırkçı davranışların kendisinde büyük rahatsızlık yarattığını söyledi.

Güney Kıbrıs’ta bu tür davranışların önceden olmadığını, ekonomik kriz sebebiyle yeni yeni görülmeye başlandığını iddia eden Markulli, bu durumun yayılmasını önlemeyi umut ettiğini sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilisim