Simerini gazetesi Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Rum Denizcilik Odası’nın geçtiğimiz Cuma akşamı düzenlediği yemeğe katılarak burada “MEB” konusunda açıklamalarda bulunduğunu yazdı. 

Habere göre Anastasiadis, Rum Hükümeti’nin, ileri sürdükleri “Türk “provokasyonları” nedeniyle karşı karşıya kaldığı sorunları aşmak için elinden gelen en iyisini yapmaya çalıştığını ifade etti. 

Bölgedeki jeopolitik gerçeklerin hızlı bir şekilde geliştiğini ifade eden Anastasiadis, Güney Kıbrıs’ın bu gelişmelerinde merkezinde yasal konumunu talep ettiğini söyledi. 

Anastasiadis, bölgedeki enerji rezervlerinin keşfedilmesiyle ilişkili yeni siyasi ve ekonomik dengelere atıfta bulunarak “MEB” içerisindeki  hidrokarbon keşfinin ülke ve ekonomileri adına yeni perspektifler yarattığını ifade etti. 

Anastasiadis konuşmasında ayrıca denizciliğin, Doğu Akdeniz bölgesinin daha ileri kalkınmasında ve istikrarın sağlanmasında katalizör bir rol oynamasının da mümkün olduğunu belirtti. 

Kıbrıs sorununa da değinen Anastasiadis, yaşayabilir ve işlevsel bir çözümün, Türkiye’nin Güney Kıbrıs ve AB’ye yönelik yükümlülüğünü teşkil eden Rum bandıralı gemilere ilişkin Türk yasaklayıcı tedbirlerin kaçınılmaz olarak kaldırılmasına neden olacağını da savundu.   

PRODROMU 

Fileleftheros gazetesine göre Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu, doğal gazın değerlendirilmesinin devletin tüm vatandaşları için olduğunu ileri sürdü. 

Rum Yönetimi’nin, ülkenin tüm vatandaşlarını temsil ederek devlet adına ve “Kıbrıs Cumhuriyeti” adına, “MEB” içerisinde bulunan enerji zenginliğinin değerlendirilmesini planlanmış şekilde ileriye götürdüğünü ifade eden Prodromu, biz veya siz diye bir şeyin olmadığını, münhasır ekonomik bölgelerin  uluslararası açıdan tanındığını ve bir kısım gruplara değil devletlere ait olduğunu iddia etti. 

Prodromu,  herkesin bu enerji zenginliğinden faydalanma arzusu gerçekten var olduğu sürece, ülkeyi yeniden birleştirecek, garantilerden ve müdahalelerden kurtulacağı, ortak bir devlette birlikte işlev göstereceği,  Kıbrıs sorununda, üzerinde anlaşmaya varılan bir çözümün sağlanması için süreçlerin hızlandırılması gerektiğini de söyledi. 

İleri sürdükleri “Türkiye’nin provokasyonları” konusunda dost ülkelerin ve uluslararası reaksiyonlardan memnun olunup olunmadığı şeklindeki bir soru üzerine Prodromu, gerek AB’nin, Avrupa Konseyi’nin düşünceleriyle birlikte, gerekse büyük uluslararası unsurların tutumunun, uluslararası hukuk ile bağdaştığını ayrıca kendilerinin (Rum tarafının) söylemiş olduğu “MEB” içerisindeki egemenlik haklarının uluslararası hukuka uygun olduğu olgusunu anımsatarak Rum Yönetimi’ne yönelik desteklerini teyit ettiklerini ifade etti. 

Prodromu “Kıbrıs devletinin, egemenlik hakkına sahip olduğunu ve hakkı yerine getirmesi gerektiğini” savundu.

Editör: TE Bilisim