“Sayın Levent Özadam
21.01.2013,23.01.2013 ve 06.02.2013 tarihlerinde benimde okuyucusu olduğum internet gazetenizde adıma ve şirketime atfen çeşitli yazılar çıkmıştır.
Sanırım size her itiraz eden gibi bende ayni sözleri söylüyor olacağım.’’Keşke yayınlamadan önce isin aslini birde bana sorsaydınız’’.
Sayın Özadam ,size kısaca şirketimi ve kendimi tanıtarak , internet gazetesinde çıkan yazılara cevap vermek istiyorum.
İnanıyorum ki saygın bir gazeteci ve çok emek verilerek kurulduğu anlaşılan başarılı bir internet gazetesi sahibi olarak gereken değerlendirmeyi yapacaksınız.
Talep etmeniz halinde aşağıda bahsedeceğim belgeleri size fakslayabilir veya gün belirlersek bir öğlen yemeğinde anlatır, belgeleri de görmüş olursunuz .

Ben aslen Türkiyeliyim ama artık Kıbrıs’ı vatan bellemiş, sonradan bu ülkeye yerleştiğinin bilincinde olan insan haklarına saygılı bir kişiyim.
1974 sonrası devlet tarafından işletilemeyip kapanmış olan Mağusa Tersanesi’ni ortaya çıkan ihtiyaçlar sonucunda KKTC Ulaştırma Bakanlığından İstanbul’daki aile şirketimize gönderilen bir davet yazısı üzerine 1988 yılı sonunda devir aldım.
Devir işleminden sonra eski işçileri tekrar işe alıp bazıları emekli olana kadar bizde çalıştılar, geçen zaman içinde iyilik ile ayrılanlar da oldu.
Kısacası aman işe almayın denilen işçilerimizle biz yıllarca omuz omuza çalışma başarısı gösterdik.
Çalışan sayısı 7 kişiydi ilk yıl 25 kişiye çıkardık, ileriki yıllarda bu rakam 100 kişiyi geçmiş olup halen şirketimiz devamlı çalışan sayısı itibarıyla bölgede DAÜ’den sonraki en kalabalık özel sektör sanayi kurumudur.
Ada genelindeki üniversitelerin mühendislik bölümleri için gözde bir staj merkezi sayılırız. Keşke bu stajyer gençlere yeterli olabilsek.
Çalışanlarımızın ortalama % 60’i KKTC’li olup bu rakam her gecen gün artmaktadır. Emekli vermeye başlayan şirketimiz ülke genelinde 200 den fazla firmadan mal ve malzeme tedariki yapmaktadır.
Şirketimizin müşterileri,KKTC ,Türkiye, Suriye, Rusya, Ukrayna, İsrail, İngiliz, Danimarka, Hollanda, Almanya ve Yunanistan gibi ülkelerden olup, bazı acil durumlarda Güney Kıbrıs komşumuzun gemilerine dahi hizmet vermekteyiz.


SAYFANIZDA YAYINLANAN YAZILARA CEVAPLAR;


1-İZİNSİZ KAZI YAPIYOR KONUSU;
Cevap; A) Şirketimiz Mağusa Serbest Bölge etrafında neredeyse hiç yerleşim yokken 18.06.1993 yılında müracaatını yapmış , 10 no’lu ana sözleşme maddesinde açıkça görülebileceği gibi MARINA KONAKLAMA TESISI KURAR seklinde bir ifadeyle kurulmuştur. Yani şirketimiz Serbest Bölge mukayyitliğince onaylı bir şirket olup ilk izin 19 sene önce alınmıştır.
Cevap;B) Bazen getirilmesi yıllarca mümkün olmayan deniz tarama ekipmanlarının bir başka amaçla Mağusa bölgesine gelmesi üzerine bu fırsatı kaçırmak istemeyen şirketimiz Serbest Liman Müdürlüğüne müracaat etmiştir.
Deniz içindeki yatırımlara Liman Başkanlığının karışma yetkisinin tarafımıza iletilmesi üzerine ilgili başkanlığa müracaat edilmiş ve 11.07.2011 tarihinde alınan izin ile kişi derinleştirme işlemi yapmıştır.
Yani bahse konu işlem 2011 yılında bitirilmişti. (O dönemde de başına çıkan itirazlar olmuştu)
Not 1 : Sizin yazılarınıza konu olan Ocak 2013’teki işlem ise tekrar dolmuş olan kanalın içindeki moloz ve kumların alınmasıydı.

2-BASKALARININ ADINI KULLANIYOR VEYA ÜST MAKAMLARDA UĞRAŞIYOR KONUSU;
Cevap; Beni yakından tanıyanlar iyi bilirler ki asla başkasının adını kullanarak iş yapmam ve yapmadım, hele hele yasal olmayan hiçbir şeye karışmam, karışmamaya özellikle dikkat ederim,
Hiçbir İzin sorunu olmayan ve ilk izni 1993 yılında alınmış ve serbest bölgenin kuruluş kanununda açıkça desteklenen bir sektörel konuda itibarlı bir şirket olarak neden herhangi birisinin veya makamın yardımına veya desteğine ihtiyacımız olsun ki?

3)CUMA NAMAZLARINA ELCILIK MENSUPLARIYLA GIDIYOR KONUSU;
Cevap; Sanırım 12 yaşımdan bu yana Cuma namazlarına gidiyorum,1977 yılında İngiltere’de , Endenozya’da , Rusya’da ,Dünyanın daha pek çok yerinde ve en son Slovenya’da Cuma günü camiye giderken yanımda elcilik mensuplarımı vardı?
Ayrıca Camiye gittiğimi ve hiçbir zaman gizlemediğimi herkes bilmektedir. Kısacası ben bazıları gibi sonradan başlayanlardan değilim.
Not 2 ; Hafızamı zorladım sanırım Ticaret Odası Başkan vekiliyken bir gün yardım heyeti mensupları ile Camiye gitmiştim ama sanırım 1.5- 2 yıl önceydi.


Not 3 ;Eğer konuyu takip etmişseniz hatırlayacaksınız ,önce Gülseren bölgesinin önünü kazıyor dediler, daha sonra çevirdiler serbest bölge demeye başladılar.
Tersane kuruyor dediler, şimdi yat bakım tesisi demeye başladılar.
İsin asli sudur; Eğer karı çok düşük olduğu için vazgeçmez kurarsak yatların olduğu her yerde olduğu gibi yat konaklama ve bakım tesisidir.
Saygılar sevgiler…

(Ramazan GÜNDOĞDU)


GÜNÜN FOTOĞRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın İrsen KÜÇÜK, Yeşilköy Kooperatifi levazım bölümünde çalışırken 28 bin TL açık veren bir çalışanı şimdide ödül olarak kooperatifin banka bölümüne atadınız. Yeşilköy halkı infial içinde bilmenizde yarar var.

Sayın Suat GÜNSEL,
Mustafa Arabacıoğlu’nun adaylığının açıklanmasından sonra biraz panik yaptığınız ve oğlunuzun adını adaylık için öne sürdüğünüz iddia ediliyor. Ha keşke Arabacıoğlu’nun bazı iddialarına cevap vermiş de olsaydınız. Seçimlerde her zaman sermaye kazanamayabilir.

Sayın Mehmet ÇANGAR, Suat hocanın hamlesinden sonra Lefkoşalılar şimdi sizin de CTP’den aday olmanızı isteyen mesajlar göndermeye başladı. Bir ara gözünüz Cumhurbaşkanlığındaydı ama, belediye başkanı olarak merdivenin ilk basamağına çıkabilirsiniz…

Sayın Aşkan İLGEN, hadi Sayıştay başkanımız yasal olmayan istihdamlara dut yemiş bülbül kesildi. Bağımsız yargının en tepesindeki kişi olarak bari siz olsun biraz parmağınızı oynatın. Göz göre göre yasalar çiğnenirken hiç mi içiniz yanmaz?

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU
, dün akşam İskele’de delegelerle yaptığınız kurultay sohbetinde o kadar ılımlı ve hoşgörülü konuştunuz ki herkes küçük dilini yutacaktı neredeyse. Tehdit ederek değil de böyle yumuşak olursanız bölge halkı sizi daha fazla sevecektir.

Sayın Aziz GECE, Ercan’da patron değişip de ücretlere zam gelince siz de KIBHAS ulaşım fiyatlarına anında zam yapmışsınız. Haklı olabilirsiniz ama yolcular bu işten hiç hoşlanmadı bilmenizde yarar var.

Sayın Ziya EMİR, LTB başkan adaylığı konusunda hanımdan izin çıkmayınca geri adım atmak zorunda kalıp hanımköylü olduğunuzu bir kez daha göstermişsiniz. Siz LTB’yi bırakında erken genel seçime bakın artık. Milletvekili eşi olmak bayanlara daha cazip gelir.

Sayın Ali Çetin AMCAOĞLU,
Güney’den kaçak yollardan meyve ve sebze getirenlerin peşine düştüğünüzü ve bu konuda ihbar beklediğinizi memnuniyetle öğrendik. Bizi takip ettiğiniz görmek bizi de derecesiz sevindiriyor. Tebrik ederiz.

Sayın Hasan SERTOĞLU,
adaylık konusunda fazla naz yapmadınız mı? Bilirsiniz fazla naz aşık usandırırmış. Belediye başkanlığı olmazsa birkaç ay sonra milletvekilliğiniz kesin diyorlar. Hiç düşünmeden bir an önce kabul edebilirsiniz.

Sayın Mehmet ÇAKICI, sizin patron Suat Günsel eğer oğlunu gerçekten LTB başkan adayı olarak gösterirse TDP’nin bu konudaki stratejisi merak konusu olmuş. Partilinizden bu konuda eleştiriler gelebilir.

Sayın Atay Ahmet RAŞİT,
Arabacıoğlu eğer LTB belediye başkan adaylığını kabul etmeseydi görev size düşecek ve ister istemez adaylık teklifine olumlu yanıt verecektiniz. Yatın kalkın Mustafa beye dua edin, sizi büyük bir yükten kurtardı.

Sayın Ahmet ÇALUDA,
sizi dünkü kadar sinirli hiç görmemiştik. Ama biriyle kavga edeceksiniz önce sıklet farkı olmamasına dikkat edeceksiniz ki nakavt olmayın. Şaka bir yana olay sonrası kamuoyundan özür dilemeniz taktir edilecek bir davranıştı.

Sayın Şener LEVENT, siz gazetede manşetleri atıyorsunuz biz kanalda bunları okuyor ve suçlu ilan ediliyoruz. Bundan böyle bize gelen cezaların faturalarının yarısını size göndereceğiz haberiniz olsun.

Sayın Tekin SÖYLEMEZ, Halkın Adalet Konseyi’nin LTB başkan adayı olarak sizi çıkaracağını duyduk. Aktif siyaset için iyi bir fırsat olabilir. En azından tecrübe sahibi olursunuz…

Sayın Hüseyin Macit YUSUF, başınıza gelenleri daha yeni duyduk ve çok üzüldük. Çok rica edildiği için neler olduğunu burada yazmayacağız. Büyük geçmiş olsun…

Sayın Mehmet DOLMACI, Hollanda’da bir ev kiraladığınızı ve artık yatırımlarınızı yavaş yavaş buraya kaydıracağınız öğrendik. Bunu birkaç yıl önce yapsaydınız şimdi mutlu mesut bir iş hayatınız olacaktı değil mi? Hayırlısı olsun.

Sayın Celal CİN, mezarlık çalışanları aradı kötü çalışma şartlarının bir an önce düzeltilmesini istediler. Yakında kahvelerini içmeye gideceğim sizi de bekleriz.

Sayın Tansel DORATLI, partiyi değiştirince sesiniz soluğunuz kesildi. Büyük denizde boğulmak böyle bir şey mi acaba? Ama bu kez genel seçimlerde epey şansınızın olduğunu söyleyenlerin sayısı oldukça fazla.

Sayın Hüseyin EKMEKÇİ,
önceki sabah bir bakan ve danışmanı ile sabah kahvaltısında görülmüşsünüz. Afiyet bal şeker olsun.




Günün Fıkrası

Cördün mü?



Temel’le Dursun güzel bir günde dolaşmaya çıkmışlar.
Biraz ilerlemişler
Dursun:
- Uyy Temel cördün mü cördün mü?
demiş. Temel’de büyük bir telaşla :
- Neyi? demiş.
Dursun :
- Havada uçuşan kuşları.
Temel de :
- Cördüm cördüm demiş. Az daha gitmişler.
Dursun yine :
- Temel cördün mü cördün mü? demiş.
Temel yine :
- Neyi?
Dursun :
- Ormanda açan çiçekleri, demiş.
Temel yine:
- Cördüm cördüm demiş.
Az daha gitmişler Dursun yine:
- Uyy Temel cördün mü cördün mü demiş.
Artık bu sözden bıkan Temel:
- Ula cördüm cördüm, demiş.
Bu kez Dursun :
- Ula madem cöreysun da niye basayisun ayağinun altında ki boka....