Birkaç gündür polisler bizim ofise gelip gidiyor.
Bizim arkadaşlar biraz tedirgin oldu ama benim hoşuma gitti…
Sonuçta Pazar günü Surlariçi’nde yaşanan bir olay kapanıp gidecekken, silah çeken bürokratı resimli olarak görüntüleyip bunu haber yapıp kamuoyuna duyurunca polis de doğal olarak işini yapmak için bu olayın peşine düştü ve soruşturma başlattı.
Biz bundan ancak mutluluk duyarız…
Hoş, polis memurları biraz da tedirgin edici olarak bizim çalışanlara ‘sizi takibe aldık’ demişler ama sorun değil…
Bizi takip etmeye devam etsinler.
Haber ve yazar kadromuz ile kamuoyunda karanlıkta kalan ya da bırakılan olayları takip etmeye devam edeceğiz ve bunu sizlerle paylaşarak yetkililerin dikkatini çekeceğiz.
Zaten daha çok yeni olmasına rağmen Kıbrıs Time’e siz okurlarımızdan gelen ilgi ve destek en büyük gücümüzdür.
Biz görevimizi yapacağız, buradaki haberleri ihbar kabul eden yetkililer de kendi görevlerini…

Pazar günü Surlariçi’nde yaşanan silah çekme olayı az-buz bir olay değildir…
Üst düzey bir bürokrat DP’li gençlere silah çekmiş, resimlendiği görülünce de yanında ki şoförle birlikte toz kesmiştir…
Ama ne gariptir ki bu olay polise yansıtılmamıştır…
Çünkü devreye bir kez daha siyasetin çirkinliği girmiş, yapılan birkaç telefon görüşmesi ile kapatılmıştır.
Tabi ki bu olay Kıbrıs Time’da haber oluncaya kadar…
Ortada bir fotoğraf ve çok sayıda kendilerine silah çekilen genç vardır…
Polis için bu olay gayet kolay olup, istediği an soruşturmayı bitirir ve eğer varsa suçlular adalet önüne çıkarılır…
Ama yükseklerden baskı gelip de polis soruşturmaya tamamlamadan kapatma yoluna giderse, bunun da takipçisi oluruz…

Silah çekme olayını bilen sadece biz değiliz.
Bir çok UBP’li ve DP’li de bu işin peşindedir.
Örneğin DP Genel Başkanı Serdar Denktaş;
7 Nisan tarihinde bu olayı sosyal paylaşım sitesinde paylaşmış ve hedef de göstermiştir.
Denktaş’ın paylaşımında şöyle denmektedir;
"Bu aksam saat 00.30 civarında Başbakanlık müsteşarı çay içmeye gitmekteyken gençlik örgütümüze yakalandı.. Gençlere silah çekerek ve arabalarını hızla gençlerin üzerine sürerek kaçtılar.. İkaz ediyorum.... Sabaha kadar çay içme meraklıları bilin ki halkımızın iradesiyle oynamanıza fırsat vermeyeceğiz..."vur" emri almış korumalarınız olsa bile"

Bunları sıradan bir vatandaş değil, bir parti başkanı söylemektedir.
Hiç de gizlemeden silah çeken bürokratın Başbakanlık müsteşarı olduğunu kaleme almıştır.
Kıbrıs Time’ı takibe aldığını söyleyen polis, şimdi bize teşekkür edip Serdar Denktaş’ı takibe almalı, bize sorduklarını ona da sormalı ve en kısa zamanda bu olayı sonlandırmalıdır.
Yok eğer Serdar Denktaş, seçim uğruna yalan beyanda bulunup amme fesatçılığı yapıyorsa elbette onun da bir cezası vardır.

Seçim sürecinde ört bas edilen başka bir olay da UBP Gençlik Kolları Başkanı Sami Osmanlı’nın bıçaklı saldırıya uğramasıdır.
Olayı duyup Osmanlı’yı aradığımızda bunu doğrulamış ve bir partinin gençlerinin bıçağı boğazına dayadığını ayrıca aracının anahtarlarına da el koyduklarını da eklemiştir.
Ama ne gariptir ki biz bu olayı haber yaptığımız halde polis bunun peşine düşmemiştir.
İşte polis için bir fırsat daha…
Kıbrıs Time’ı takibe alan polise iki adres daha gösterdik…
Serdar Denktaş ve Sami Osmanlı’yı da takibe alsın ve bu olayı çözsün…
Göreceksiniz ki olay çorap söküğü gibi çözülecektir…

GÜNÜN FOTOĞRAFI



MESAJ KUTUSU


Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Yeşilköy Kalkınma Kooperatifi’ne atadığınız ve ambar memuru iken 28 bin TL açık veren müdür köylünün isyanına neden oldu. Nasıl olur da böyle bir atama yapıp insanları çileden çıkarırsınız anlamak mümkün değil…

Sayın Yüksel ÇELEBİ,
dün saat 12.00’de Dikmen Belediye çalışanlarından 10 kişi sizin evin bahçesini temizlerken görüldü. Tamam Lefkoşa Belediyesi’ne gönderdiğiniz çöp kamyonları için teşekkür ederiz ama şahsi işlerde çalıştırılan belediye işçilerine de göz yumamayız…

Sayın Sunat ATUN
, ihalede yeterli teklif verilmeyince ETİ’nin tasviye edilmesi için düğmeye bastığınızı duyduk. Bu şirketin sırf Gönyeli’deki binasının 5 milyon sterlin değerinde olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bizden uyarması!

Sayın Ersin TATAR, şu sıralar bakanlıktan alınma kaygınız var mı bilemeyiz ama biz sizin yerinizde olsak insanların falına bakıp fatura kesen medyuma madalya takarız. Hatta bir de alnından öperseniz yok demeyiz…

Sayın Hasan TAÇOY, Pazar günü yapılan seçimlerde Hasan Sertoğlu yerine başka bir partinin adayına destek verdiğiniz iddia ediliyor. Bu konuda bazı örgüt başkanlarınız aradı, yarın kendileriyle yüz yüze görüşeceğiz haberiniz olsun…

Sayın Hasan SERTOĞLU,
Pazar günkü seçimde yediğiniz kazıkların listesini yapmaya başlamışsınız. Kulağımıza öyle isimler fısıldandı ki dudağımız uçukluyordu. Peki bu isimleri açıklayacak mısınız yoksa bu işi bize mi bırakacaksınız?

Sayın Bengü ŞONYA, DP Genel Sekreterliğinden istifanız Parti Meclisi tarafından kabul edilmemiş. Hemen öyle pes etmek yok. Daha bunun genel seçimi var değil mi?...

Sayın Celal CİN
, dün kendi partili belediye meclis üyeleri arasında yaptığınız asbaşkanlık oylamasında sadece bir oy çıkınca fena bozulduğunuz ve masaya yumruk atığınız söyleniyor. Bu yaşta bu kadar stres zararlı değil mi?

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, ilk yerel seçimlerde İskele Belediye Başkanlığı’na aday olacağınızı duyduk. Haberi duyan Karadenizli hemşerileriniz çalışmalara şimdiden başlamış bile. Hayırlı ve uğurlu olsun…

Sayın Hasan Kİ, dün Yeşilköy Kooperatifi’nde başınıza gelenleri üzülerek öğrendik. Bankanın içinde saatlerde kilitli kalmak nasıl bir duyguydu. Köy halkı size rahat vermeyecek gibi görülüyor değil mi?

Sayın Menteş UYGUNER, dün Yeşilköy’de taşkınlığı biraz abartınca polis tarafından tutuklandığınızı üzülerek öğrendik. İnsanın iftiraya uğraması kadar kötü bir olay olamaz değil mi? Büyük geçmiş olsun.

Sayın Mete TÜMERKAN
, belli ki bazı odaklar sizin müdürlük makamını daha uzun bir süre içlerine sindiremeyerek rahat bırakmayacaklar. Bu arada Serdar Denktaş’ın çok ağır suçlamalarına da cevap hakkınız doğdu değil mi?

Sayın Serdar DENKTAŞ, bazı gazetecilerle ilgili iddialarınızı sosyal paylaşım sitelerinde değil de kendileriyle yüz yüze konuşarak hesaplaşmanızı salık veririz. Bilirsiniz insanlar konuşa konuşa anlaşırmış…

Sayın Mustafa PİT, muhterem babanızı kaybettiğinizi üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…

Sayın İbrahim DEMİR, CTP’den belediye meclisi üyesi seçilmeniz Hataylı hemşerileriz arasında coşkuyla karşılandı. Yeni görevinizde başarılar dileriz. Hataylılar sizinle gurur duyuyor…

Sayın Hüseyin MACİT, dün öğlen saatlerinde Enver Bahçeciler ile bir mekanda çok özel bir toplantıda görülmüşsünüz. Görenler epey merak etmiş ama bir türlü öğrenememişler. Hayırdır bir ortaklık mı söz konusu yoksa?

Sayın Enver KARAKAYA,
Fenerlilerle fazla uğraştığınız için Lefkoşa’da bir tim oluşturuldu haberiniz olsun. Bu arada bizim haberleri de izinsiz kullandığınız için ikinci timi ben kurdum, başınıza gelecekler var. Allah kolaylık versin…

Sayın Çelebi ILIK, vatandaş Lefkoşa seçimlerini tartışırken siz Güzelyurt’ta genel seçimlere hazırlanıyormuşsunuz. Dereyi görmeden paçaları sıvadınız mı yoksa bir bildiğiniz mi var…Gezmenin bir sakıncası olmaz değil mi?

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, belediyedeki ilk güne hızlı başladığınızı duyduk. Su bölümü dün sabahtan akşama kadar borcu bulanan vatandaşlarının suyunu kesti. Ha keşke daha önce ihbarda bulunup vatandaşa birkaç gün süre verseydiniz.

Sayın Hüda AKSOY,
Serdar Denktaş’ın bazı açıklamalarından sonra size de söz hakkı doğdu. Silah çeken bürokratın yüzü görülmüyor ama sanki de göbeğini bir yerlerden hatırlıyor gibiyiz…

Sayın Ramazan ÖZÇELİK,
dün çok ünlü bir medyuma fal baktırdığınız ve fincanda yakın bir süre sonra evlilik çıktığını duyduk. Siyaseti bırakınca acaba kısmetleriniz mi arttı? Vardır bunda bir hikmet değil mi? Hadi bakalım hayırlısı…




Günün Fıkrası

Cin

Kadının biri Maldivler’de bir kumsalda yürürken, ayağına bir lamba deymiş kadın lambayı ovalamış lambanın içinden cin çıkmış kadın sormuş:
üç hakkım var değil mi?
CİN:
-1 hakkın var
Kadın hiç tereddüt etmeden cebinden bir harita çıkararak:
-Ortadoğu’da barış istiyorum demiş
CİN:
-Bu kadar büyük bir şeyi yapamam demiş başka ne dileyebilirsin?
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve;
-Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım bilirsin hem düşünceli, hem eğlenceli biri, mutfağı sevecek ev işlerinde yardım edecek, annemin yanında kuzu olacak, sürekli futbol izlemeyecek ve sadık olacak birini diliyorum demiş…
Cin derin bir iş iç çekmiş :
-Ver şu kahrolası haritayı