22 Kasım Cumartesi günü, Kıbrıs’ın siyasi yaşamında önemli izler bırakmış iki değerli insanın mezarları başında anma etkinlikleri vardı. Her ikisi de dokuz yıl önce anlaşmışçasına ayni gün aramızdan ayrılmıştı. Yaşamlarında olduğu gibi ölürken de Kıbrıslılara önemli mesajlar vermişlerdi.
Kıbrıs Türk siyasal yaşamına uzun yıllar hizmet veren, BG’leşmeden önceki CTP’nin kesintisiz olarak 20 yıl Genel Başkanlığını yapan, eski Başbakan Yardımcısı, Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Dış İlişkiler Sekreteri Özker Özgür, her gün yeni birkaç vakayla her ailenin sorunu haline gelen kansere yenik düşmüştü.
Dr. Derviş Erolu’ndan sonra, UBP’nin Genel Başkanlığı yolunda ilerleyen Dr. Salih Miroğlu ise yaşadığımız stresli ortamın yarattığı bir kalp rahatsızlığıyla hayata gözlerini yummuştu.
***
Özker Özgür, ömür boyu Kıbrıs’ta çözüm, barış, demokrasi, insan hakları, hukukun üstlüğü yolunda onurlu bir mücadele vermişti. Kansere karşı yaşam savaşı verirken de siyasi duyarlılığını hep korumuş, büyük bir özveriyle düşüncelerini yazarak toplumla paylaşmıştı.
Ölümünden sonraki mesajlarda, onun yeri doldurulamayacak çok değerli bir insan olduğu vurgulanmıştı. Aydın, onurlu ve mücadeleci kişiliğiyle her zaman saygıyla anılacağı ifade edilmişti. Bugün de mezarı başında yapılan anma etkinliğinde benzeri sözler sarf eden ve onun büyüklüğüne sığınan birtakım siyasileri gördüm! Ona yakın olduklarını hatırlatarak kendilerini büyük gösterme çabası içindeydiler!
Özker Özgür’ün kızı Elmaziye Özgür, törene katılanlara toplum odaklı siyaset yürüten babası Özker Özgür’ün işaret ettiği doğruları hatırlamanın ve değerlendirmenin önemine dikkat çekti. Konuşmacılar ise doğruları kendilerine göre ortaya koymaya çalıştı. CTP Merkez Yönetim Kurulu kararı ile yargılanmadan partiden nasıl ihraç edildiği ve yaşadıkları hiç anlatılmadı. Hatta demokrasiye olan saygısını ve onurlu duruşunu çekemeyerek onu yıllarca hizmet verdiği, bir parçası olduğu partisinden atacak kadar saygısızlık yapanlar bugün onun mezarı başında büyük bir ikiyüzlülük örneği sergiledi.
Yurdumuzun yabancı bağımlılıklardan, yabancı askeri güçlerin varlığından kurtulması için verdiği mücadele anlatılmadı. Gerçek bağımsızlık, barış, sosyal adalet ve sosyalizmin Kıbrıs’ı için mücadelede eden Özker Özür’ün bu yanlarından hiç söz edilmedi. Bu konu sadece tek bir kişinin, Memduh Ener’in dikkatini çekmiş, onun da isyanı susturulmaya çalışılmıştır.
Ülkemiz insanlarını çok seven, Kıbrıs’ta çözüm için ölümüne kadar mücadele eden Özker Özgür çok zor dönemlerde partisine başkanlık ve siyasi alanda halka yol göstericiliği yapmıştır. Hoşgörü ve uzlaşının sembolüydü. Kimliğimizin korunması, halkımızın kendi kendini yönetmesi için gayret ediyordu. İnsan sevgisiyle dolu çok yönlü çalışmaları nedeniyle büyük haksızlıklara uğramış ve hepimizin hocası olmaya hak kazanmıştı.
Bu anma töreninde söz alanlar, “ÖZKER HOCA. TÜM YAPTIĞIMIZ YANLIŞLAR İÇİN SENDEN ÖZÜR DİLİYORUZ” diyerek onun yoluna dönmeye hazır olduklarını gösterebilirlerdi.