Olay KKTC sınırlarını çoktan aştı…

Türkiye basınına da sıçradı!

Daha doğrusu sıçratıldı…

Bel altı konuları toplum olarak hep sevmişizdir zaten!

Hele de konu edilenler devlet erkanından olunca daha bir değer kazanır, daha bir fazla okunup, yorumlanır…

İster doğru olsun, ister olmasın hiç önemi yoktur!

Hele de işin ucunda siyaset varsa bu tür konular hep siyasi amaçlar için kullanılır…

Hem de bu en fazla kendini ‘aydın’ tabakada görenler yaparlar!

O andan itibaren etik değerler gider, siyasi hırs ve ihtiraslar yerini alır…

Herkes isim vermeden dolaylı olarak yazıp çiziyor, yorumda bulunuyor, biz dolaysız bahsedelim konudan…

Şennur Gülbudak ve vatandaşlığı konusu!

Aslında vurgulanmak istenen bu vatandaşlık konusu filan değil…

Yüzlerce vatandaşlık verildi de niye bu kadar tepki gösterilmedi?

Çünkü bu kez işin içinde bir Başbakan var…

Hüseyin Özgürgün ve Şennur Gülbudak ilişkisi!

Nişan filan yapmışlar meselesi…

Suçlanan bir başbakan ve evli bir kadın!

Başbakan nişanlısını vatandaş yapmış…

Doğru olan bu vatandaşlık yanlıştır!

Yanlış olan adı anılan kadın başka birisiyle evlidir ayrıca Başbakan’ın nişan yapacağı kadın da başka birisidir…

Ama olay siyasi rant işine getirilince işin gerçeği kime ne!

Dün konu Türkiye basınına da yansıyınca şansımızı deneyelim deyip Başbakan Hüseyin Özgürgün’ü telefonla arayalım dedik…

Herkes isim vermeden konuşuyordu biz isim vererek yazmak istedik!

İkinci arayışta karşı telefondaki ses Hüseyin Özgürgündü…

Ivırıp kıvırmadan sorduk kendisine!

Söylentilerin gerçek olup olmadığını öğrenmek için…

Ne yalan söyleyelim çok da fazla konuşacağını zannetmiyorduk ama belli ki kendi de bıkıp usanmıştı son günlerdeki dedikodu odaklı söylentilerden!

Konuşmamızın hemen başında öncelikle şunu vurguladı;

“Kızımla plaja gitsek artık dedikodu çıkarıyorlar…”

Baba ve kızı plaja ya da her hangi bir eğlence yerine gidiyor ama kızını tanımayanlar hemen ön yargılarla ortaya atıyor bir dedikodu!

Çıkar bakalım taşı o kuyudan…

Özgürgün, Şennur Gülbudak’ın vatandaş yapıldığını da kabul etti…

Bize göre elbette turist vizesiyle adaya giren birinin vatandaş yapılması yanlıştır…

Kamuoyu bu eleştirilerinde yerden göğe kadar da haklıdır!

Ben olsam kendisinin yerine bu kadar tepkiden sonra çeviririm telefonu ve vatandaşlığının iptalini isterim…

Tabi ki kendi bileceği bir iş ve işi inada bindirirse hata eder!

Ama asıl büyük yanlış bırakın birisi başbakan, diğeri evli barklı bir kadın, aralarında bir ilişki olduğunun ima edilmeye çalışılmasıdır…

Doğuş Derya’nın da dün açıkladığı gibi;

Her insanın özel bir hayatı vardır ve bu da sadece kendisini bağlar!

Olmadığı halde bazı şeyleri olmuş gibi göstermeye çalışmak, hele de bel altı konularla insanları vurmaya çalışmak edeple bağdaşmaz…

Vatandan yaptı doğru, ama eylem yanlış, ha keşke yapmasaydı…

Nişanlısı dediler yanlış, zaten kadın başkasıyla evli, Başbakan da başkasıyla nişanlanacak, eski eşinden resmen boşandıktan sonra…

Bir de LAÜ’de istihdam edildiğini çıkardılar!

O da yanlış zaten LAÜ Mütevelli Heyeti Başkanlığı bu konuda dün bir açıklama yaptı…

İstihdam filan da yok!

Şunu demeye çalışıyorum;

Başbakan ve ekibini icraatlarını beğenmediğiniz için en ağır sözlerle eleştirebilir ve seçim günü geldiğinde başka partilere ve adaylara oy vererek cezalandırabilirsiniz ama konu bel altına getirilirse, bunun insanlık ve ahlakla yakında uzaktan ilişkisi olamaz…

Yazarken, çizerken, yorumda bulunurken, elimizi yüreğimizin üzerine de koymamız gereken bir süreçten geçmekteyiz!

İlyas Bozkurt açıklama yaptı…

“Sayın Levent ÖZADAM,

Beni biraz tanımış olsaydınız 3 kuruşluk menfaat için eğilip bükülmeyeceğimi çok iyi bilirdiniz. KKTC'den ne kendime ne de çocuklarıma vatandaşlık aldım. Hiç bir mülk edinmedim. Hiçbir kişi veya partiden siyasi bir teklif falan almadım. KKTC-Türkiye ilişkilerinde ve müzakere sürecinde çok kritik bir aşamaya gelindiğine inanıyorum. Adanın ve Kıbrıs'taki Türk varlığının bizim için ne kadar önemli olduğunu da çok iyi bilenlerdenim. Bildiklerimi Türkiye'deki yetkililere aktarmak için girişimde bulundum. Ancak maalesef başarılı olamadım. Üzerimdeki vebalden kurtulmanın tek çaresi olarak medya yolu ile bunları KKTC ve Türkiye kamu oylarına duyurmayı buldum.Ben herhangi bir siyasi partiye girmek için devlete ait bilgileri kullanmayacak kadar onurlu ve profesyonel bir Atatürk generaliyim. Beni ilerde bir parti içerisinde görür veya duyarsanız bu yazılarımı lütfen hatırlatın.

Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır…”

(İlyas BOZKURT)

Sadece Merak işte?

Bekir hoca nerdesin?

Geçmişte aldıkları kararlarla eleştirilere de maruz kalan Medya Etik Kurulu derin bir sessizliğe büründü…

Oysa şu anda en fazla kendinden söz ettirmesi gerekiyor!

İster basılı isterse internet gazeteleri olsun öyle mesnetsiz iddialar yazılıyor ki…

Onların alacakları kararlar ve bunları kamuoyuyla paylaşmaları çok önemli!

Bekir hoca özledik…

Bu kavga nereye varır?

Devlette çalışan hekimlerin ikinci iş konusu…

Şu anda çıkarılan tüzük ile asalmış gibi görülüyor ama…

Sonucu yüce mahkeme belirleyecek!

Bir yanda Bakanlık, diğer yanda Tıp-İş ve Serbest Çalışan Hekimler Birliği…

Son alarak bir de Dev-İş bu kervana katıldı.

Kavga nere varır işte o muamma!

Ankara ne düşünüyor acaba?

Çok ama çok düşünüyorum…

Bizim burada artık bel altı konular manşetlere yansıdıktan sonra, Ankara olayları nasıl izliyor diye!

Şimdilik ortada çok olgun bir hava var ama…

Bunun bir geri dönüşü mutlaka olacaktır elbet!

90 bin TL’nin ofiste işi ne?

Biraz garip geldi doğrusu…

Bir işletmenin elinde 90 bin TL gibi hiç de azımsanmayacak miktarda para var ama.

Bunu bankaya yatırmayın ofisteki kasada bırakıyorlar!

9 kafadar da parayla birlikte kasayı omuzlayıp götürüyorlar…

Bir bit yeniği var ama!

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, dedikodular artık ayyuka çıkmış ve Türkiye basınına da yansımışken sesiz kalarak olayı akışına bırakmanız doğru bir davranış değil. Kamuoyuna ayrıntılı bir açıklama yapmanızı bekliyoruz…

Sayın Mehmet TANCER, dost sohbetlerinde genel seçimlerde YDP’den milletvekili adayı olacağınızı söyleyip hatta seçim kulislerine başlamışsınız bile. Desenize siyaset insanın kanına girdiği zaman çıkmak bilmiyor. Hayırlara vesile olsun…

Sayın Doğuş DERYA, memleketteki bütün erkekler dedikoduyu tercih ederken siz özel hayat hakkına sahip çıktınız ya umarız birilerinin yüzleri de kızarır artık. Hepsinden de delikanlı çıktınız tebrik ederiz…

Sayın Güneş GÜNEŞOĞLU, ortaya atılan iddialar hiç de küçümsenecek derece olmadığına göre aktif siyasetin içindeki birisi olarak küçük de olsa bir açıklama yapma gereği doğmuştur. Umarız sinip de sessiz kalmazsınız…

Sayın Buray BÜSKÜVÜTÇÜ, yurt dışına çıkışınızın yasaklanmasına tepki gösterdiniz ama hangi olayla suçlandığınız yönünde kamuoyunun bir bilgisi yok! Bunu da siz açıklarsınız kafalardaki soru işaretleri silinebilir!

Sayın Enver ÖZTÜRK, uzun bir aradan sonra aktif siyaset kararı almış ve seçim çalışmalarına şimdiden başlamışsınız bile! Meclis’e acil olarak hukukçu arandığına göre neden olmasın değil mi? Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Tamay SOYSAN, siz basın bildirileriyle tepki koymaya devam edin biz 4.5 G ihalesinin kime verileceğini bile öğrenmiş olduk. Bu konuda eski savcılık görüşlerini arşivden çıkarmakta yarar görüyoruz…

Sayın Hasan SERTOĞLU, sayenizde futbol kulüplerinin kasasına çok rahat edecekleri maddi katkılar olacak. Bakalım diğer federasyonlar bu konuya tepkilerini hangi yöntemle koyacaklar biz de onu merak etmeye başladık. İyi iş çıkardığınız doğrusu…

Sayın Tahir TOPAL, sizin bazı çalışanlar aradı mesai sonrası yapılan toplantılar epey uzun olunca bir takım sıkıntılar yanmaya başlıyormuş. Diyorlar acaba bu toplantılar sabah saatlerinde olsa daha iyi olmaz mı

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, gündüzlere sığmayınca artık parti çalışmalarını geceleri sürdürdüğünüz görülüyormuş. Hele da baka partililerle pişti olunca ne güzel tesadüfler yaşanıyor değil mi?

Sayın Anıl KAYA, düğün davetiyesi dağıtım işleri başlamış ve artık mutlu sona sayılı günler kalmış. Bu işler ilk başta zordur ama mutlu bir evlilikten daha güzel hiçbir şey olamaz değil mi Şimdiden hayırlı uğurlu olsun…

Sayın Hamit BAKIRCI, genel seçimler için bölgenizde bazı ittifaklar yaparak çalışmalara başlamışsınız bile. Bu kez seçimler çok çetin geçecek doğru bir karar almışsınız. Bakalım uşaklar meclise kaç vekil sokacaklar?

Sayın Mustafa KAYMAK, ne güzel bir ara Ticaret Odası ile ortak çalışma bile başlatmıştınız ama şu fon olayı işin içine girince sanki de araya kara kediler girdi değil mi? Menfaatler çatışınca böyle gerginlikler doğal karşılanmalıdır…

Sayın Ahmet LATİF, sizin bölgeye ülkenin en ünlü pastanesi şube açtığına göre artık biraz cömertlik yapıp dostları davet edersiniz değil mi? Sonra ağanın eli tutulmaz diye de bir laf var ya tam da buna uydu gibi geldi bize…

Sayın Ata TEPE, hem genel hem de yerel seçimler kapının hemen ardında. Ama siz nedense son birkaç yıldır siyasetten uzak kaldınız gibi geldi bize! Bu arada ağaç yetiştirmeye başladığınız duyduk hayırlı olsun…