UBP’nin kurultay haber ve yorumları biraz bıktırmıştı bu kez Kıbrıs konusunu konuştuk…
Hüseyin Özgürgün ile dün Radyo Vatan’da canlı olarak yaptığımız programda tek konu Kıbrıs konusu ve müzakere süreci idi…
Çünkü ortada bir söylenti vardı buna göre UBP iktidar olma uğruna CTP’ye boyun eğmiş ve altı boşaltılan bakanlıkları kabul ederek iktidara oturmuştu!
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’e giriş olarak şu soruyu yönelttik;
“Önce iktidar oldunuz şimdi kurultay telaşı yaşıyorsunuz, acaba biraz Kıbrıs konusundan uzaklaştınız mı?”
Sonra da ekledik;
“Müzakere sürecinin takip edilmesini ortağınız CTP’ye mi bıraktınız?”
Onun da ilk cevabı şu oldu;
“Kıbrıs sorunu hükümet programında da vardır, her iki partinin görüşü bellidir, buna saygı esastır, iki parti için önemli olan 11 Şubat belgesidir…”
Programın sonunda vardığımız nokta şu oldu;
UBP hiç de uzaktan görüldüğü gibi Kıbrıs sorununa uzak değil aksine görüşmeler yakından takip ediliyor…
Bu sevindiricidir…
En azından meydan boş değildir, UBP her ne kadar şu anda bir kurultay telaşında olsa kırmızı çizgilerini belirlemiştir…
Özgürgün bize kırmızı çizgilerini 5 madde ile sıraladı, peki bunlar ne;
İki kesimlilik sulandırılamaz.
İki kurucu devletin kurucu statüsü.
İki halkın siyasi eşitliği.
Dönüşümlü başkanlık ve başkan yardımcısının veto hakkı.
Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi…
Bunları saydıktan sonra ekledi;
“Bunlardan bir milim sapma olursa olası bir referandumda biz ‘hayır’ deriz!
Peki bunları Rum kesimi kabul eder mi diye sordum;
“O da kendi bilecekleri iş” diye cevapladı!
Malumunuz Türkiye’nin garantörlüğü konusunda geçtiğimiz haftalarda çok şeyler konuşuldu çok şeyler yazıldı ve yorumlandı…
Özgürgün ile dünkü sohbetimizde bir şey daha öğrendik ki Cumhurbaşkanı Akıncı da garantörlük konusunda aslında tavrını belirlemiş ve Türkiye olmazsa olmazımızdır diyor ama bunu kamuoyuna değil, Özgürgün’e söylüyor, bir sohbet anında…
Buna sevindik doğrusu, madem ki Akıncı her ne kadar bunu resmi bir açıklama olarak ifade etmese de eğer gerçek düşüncesi buysa memnuniyet vericidir.
Zira, şu anda masada konuşulan yada Rum basınına yansıyan haberlere göre Güney garantörlük konusunu kaldırma girişimindedir ve bu konuda uluslar arası arenada bir girişim başlatmışlardır…
Umarız Sayın Akıncı, Türkiye’nin garantörlüğü konusundaki samimi görüşlerini bu kez kamuoyuyla paylaşır ve bu tartışmalara da bir nokta koymuş olur!
Mülkiyet konusu bilindiği üzere gündemdeki yerini koruyor…
Özgürgün’ün bu konuda da çok ciddi kuralları var!
Kendisi de bir çok görüş gibi tazminatla çözülmesini istiyor ve aksi halde çeşitli çatışmaların gündeme gelebileceği endişesini taşıyor…
Ve ekliyor;
Kimse yerinden edilmesin, tazminat yolu ile konu çözülsün!
Rumlar ciddi bir ekonomik sorun yaşadığına göre alsınlar paralarını ve sorun kökünden çözülmüş olsun!
Bu kadar basit işe…
 
 

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ 
"Sağlık Bakanlığı, Başbakanlık Denetleme Kurulu’nu takmıyor mu?
 
“KKTC Sağlık Bakanlığı ve değerli idarecileri sizlerinde bildiği gibi 4 Mayıs 2015 tarihinde eşim Emel Gardiyanoğlu adına sizlere iletmiş olduğumuz dilekçemize Bilgi Edinme Yasası gereğince ve Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun sizleri defalarca uyarmasına rağmen hala cevap yazmadınız.
Ben şahsen defalarca kapınızda bekledim sizlerle görüştüm görüşmeye çalıştım her defasında karşınızdakini küçük bir çocuk avuturcasına gönderdiğinizi zannettiniz. Şimdi verdiğiniz cevapları buradan açıklamayacağım. Ne zannettiniz ki koltuklar mı size kalacak, yoksa sadece partinizden olanların işimi olacak, haklı olan hak arayan insanlar sizden adalet talep edemeyecek mi.
Buradan son kez sizlere soruyorum Diş Hekimleri terfi sınavı için doldurulan Performans Formlarında eşimin formunu HANGİ YASAYA dayanarak Oldukça Başarılıdan Başarılıya düşürdünüz.
Bunu 4 aydır niçin açıklayamıyorsunuz.
Yazık sizin sağlıkta reform anlayışınıza yazık sizin adaletinize yazık ama çok yazık bir terfi uğruna yalakalık yapanlara yazık bir terfi uğruna birbirine gebe kalan insanlara yazık.
Alın terfinizi başınıza çalın.
Bundan sonra ben bu sorunun cevabını Hukuk yolu ile sizlerden alacağım..”
 
(Remzi GARDİYANOĞLU)
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Ömer KALYONCU, ülkenin Başbakanı ve reform hükümetinin başı olarak sizi devlette çalışan hangi doktorların hastane sahibi veya ortağı olduklarını araştırmaya ve bunları deşifre etmeye davet ediyoruz. Bu iş artık raydan çıktı ve fena şekilde ticarete döküldü, konuya hassasiyet göstereceğinizden kuşkumuz yoktur…
Sayın İsmail ARTER, belediyeler yasasını bir karıştırın bakalım, her hangi bir belediye başkanı yurt dışına gittiğinde yerine bakacak olan meclis üyesi eğer çek yasağındaysa belediyenin çeklerine imza atabilir mi?
Sayın Mutlu AZGIN, partili kurmalarınız tarafından Stockholm temsilciliği görevinin teklif edildiğini ama hiç düşünmeden kabul etmediğinizi duyduk. Doğru bir karar verdiniz zira olası bir hükümet değişikliğinde bu görev çok kısa süreli olabilirdi…
Sayın Serdar DENKTAŞ, ülke resmen yangın yerine döndü ve siz Ana muhalefet partisi başkanı olarak biraz fazla sessiz kalmadınız mı? Böyle bir fırsatı kaçırıyorsunuz gibi geliyor bize, biraz hareketlenip sesinizi çıkarmanız bekleniyor!
Sayın Ali ORALOĞLU, UBP’den Mağusa Belediyesi meclis üyesi olarak bir toplantıya katılmadınız ve bazı toplantılarda nisap sorunu yaşanmaya başladı. Madem ki ilgi göstermeyecektiniz niçin bu işe balıklama daldınız ki?
Sayın Ahmet BENLİ, kardeşinize verilen arazi konusunda elimize çeşitli belgeler ulaştı. Kamuoyuna geniş bir açıklama yapıp takas konusunda bilinmeyenleri anlatmak şar oldu gibi gözüküyor. Bu arada sizin yoga kurslarına eğer siz katılırsanız biz de katılırız haberiniz olsun.
Sayın Zorlu TÖRE, çok hayırlı bir gün olan Cuma günü UBP Genel başkanlığınıza adaylığınızı açıklayıp oradan da Cuma namazına gideceğinizi öğrendik. Özellikle Meserya’da dengeler çok değişecek diyorlar. Hayırlara vesile olur inşallah…
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Telekomünikasyon Dairesi’nde kontur sistemi kilitlendi ve arık tek kuruşluk satış yapılamıyor. Geçtiğimiz yıllarda aylık 1 milyon TL geliri olan kontur satışları 50 bin TL’ye kadar düştü diyorlar. Biraz ilgi ve alaka lütfen!
Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, sizin de şikayetçi olduğunuz gibi Sağlık Bakanlığı artık bakanlık olmaktan çıktı bazı çalışanlarını ruh hastası haline soktu! Ama ne yazık ki o kadar çok şikayet varken kimse cesaret gösterip açık kimliğiyle şikayetçi olamıyor.
Sayın Mehmet UYSAL, bu kez genel seçim değil ama bir kurultay öncesinde genel başkan adayları sizden randevu almak için sıraya girdiler diye duyduk. Partinin en akil adamlarından birisi olarak göstereceğiniz adayın şansı Lefkoşa’da çok fazla değil mi?
Sayın Çelen ÖZKAMİL, dün size özel hazırlanan yaş günü partisinde balık ürünlerinden yok yokmuş! Özellikle jumbo karideslerin çok uzak bir ülkeden geldiği söyleniyor. 63’ncü yaşınızı bizde kutlar sağlıklı ve mutlu nice seneler temenni ederiz…
Sayın Rıfat ARŞEHİT, CTP Lefkoşa ilçe başkanlığınıza kesin gözüyle bakılıyor ama eğer bu makama oturursanız başınız hiç tahmin etmeyeceğiniz kadar ağrıyacağa benziyor. Bir değil çok kez düşünmeniz öneriliyor zira kurtlar tetikte bekliyor…
Sayın Hasan BAŞOĞLU, ülkede her konudaki sıkıntılar bir yana en büyük verigo üzüm üreticisi olduğunuzu duyduk. Bu yıl epey bereketli bir yıl geçiriyormuşsunuz. Tadımlık da olsa az biraz isteriz ona göre…
Sayın Doğan ŞAHALİ, sizi çok önceden uyarıp Talat döneminde size görev verilmeyeceğini anlatmaya çalışmıştık. Ha keşke Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan kendi arzunuzla istifa etseydiniz. Görevden alınmanız peş şık olmadı!
Sayın Turgay DENİZ, sizin fiyatlar epey ekonomik olunca okulların açılması öncesi Rum kesiminden de ciddi sayıda müşteriler akın etmeye başlamış. Bu arada Rumca bilen çalışan istidam etmeniz de isteniyor bilesiniz!