“Sayın Levent Özadam,
27/08/2016 tarihli "Gücünüz Jet Ali'ye mi yetiyor" başlıklı yazınızı okuduktan sonra Kıbrıs Türk Profesyonel Fotoğrafçılar Birliği olarak cevap hakkımız doğmuştur. Gönül isterdi ki size tek taraflı olarak anlatılan bu olayı kaleme almadan önce bizimle temas kurup işin içyüzünü bir de bizden öğrenme ihtiyacı hissetseydiniz.
Çok deneyimli ve usta bir gazeteci olmanıza rağmen, belki de bahse konu kişiyle olan kişisel dostluğunuzun etkisiyle, bu hataya düştünüz ve tek taraflı suçlamaları içeren ve sizin hiç bilginiz olmayan bir konuda hiç araştırma gereği duymadan kendi kişisel yorumlarınızı da katarak bu yazıyı yazdınız.
Üstelik bu yazıda kurumsallaşmış ve şubeleşmiş olmayı, istihdam sağlamayı, vergi mükellefi olmayı, çalışanlara sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı primi yatırmayı, mağaza kiralayarak devlete stopaj vergisi kazandırmayı ve nihayetinde KKTC ekonomisine katkı sağlamayı bir kusurmuş gibi göstererek büyük bir gafa imza attınız.
Kıbrıs Türk Profesyonel Fotoğrafçılar Birliği KKTC'de profesyonel olarak fotoğrafçılık yapan işletmelerin örgütlendiği bir birliktir ve amaçları arasında kayıt dışı ve kaçak faaliyet gösteren fotoğrafçılarla mücadele etmek de vardır.
Yazınızda "Jet Ali" diye adlandırdığınız kişinin birliğimizde herhangi bir kaydı bulunmamaktadır.
Biz "Jet Ali" diye tanımladığınız kişinin ne iş yapmasına ne de para kazanmasına karşıyız. Ancak her iş gibi bu işi de yapmanın kuralları vardır ve herkes bu kurallara uymak zorundadır.
Bahse konu şahıs faaliyetlerine önce hiç kimseden izin ve onay almadan İçişleri Bakanlığının merdivenlerinde vatandaşları duvara dayayarak fotoğraf çekmek suretiyle başlamıştır. Biz bu durumu bakanlık yetkililerine şikayet edinceye kadar da izinsiz ve haksız kazanç sağlayarak para toplamaya devam etmiştir.
Devletin bakanlığı hiç kimseye yasadışı ve izinsiz menfaat ve/veya imtiyaz sağlama yeri değildir. Ancak size göre biz bu durumu şikayet ederek namı-diyar Jet Ali'ye ayıp ettik.
Yani sizin gözünüzde kaçak ve haksız bir durumu bertaraf etmeye çalışan bizler haksız, Jet Ali haklıdır.
Bakanlıktan çıkarılan namı-diyar Jet Ali hızını alamayarak daha sonra bakanlığın önündeki otoparkta yasadışı olarak bir van araç içerisinde faaliyetlerini sürdürmüş ancak bu sefer de Belediye zabıtaları tarafından engellenmiştir.
Ancak size göre belediye zabıtaları da yanlış yapmaktadırlar.Üstelik daha da vahimi bizim bu engellemeleri nüfuzumuzu kullanarak hatırlı dostlarımız sayesinde yaptırdığımızı iddia etmektesiniz. Size hatırlatmak isteriz ki bir hukuk devleti olan KKTC de yasa, kural, tüzük ve kararnameleri uygulamak devlet ve kamu görevlilerinin asli görevidir ve bu onların boynunun borcudur. Bunun için de sizin tabirinizle "her yerde adamlarınızın olmasına" gerek yoktur. Şu anda ayni şahıs İçişleri Bakanlığı'nın karşısında bir evin garajında ve/veya yardımcı odasında, yazar kasa bulundurma zorunluluğuna aldırış etmeden, yanında kayıtsız eleman çalıştırarak, herhangi bir sigorta yatırımı yapma ihtiyacı hissetmeden faaliyetlerine devam etmektedir. Siz de bu konuya gündeminize alacak kadar ehemmiyet verip ona destek olmaktasınız. Bizi üzen diğer bir konu da bazı meslektaşlarımızdan isim vermeden "ensesi kalın" diye rencide edici bir tabirle bahsetmenizdir. Acaba bu arkadaşlarımızın enselerini mi ölçtünüz ki böyle bir sonuca vardınız. Eğer ölçtüyseniz bu arkadaşlarımızın kimler olduğunu ve ense ölçülerini de yazınız ki onlara da cevap hakkı doğsun. Kıbrıs Türk Profesyonel Fotoğrafçılar Birliği kayıt dışı, kaçak ve usulsüz olarak fotoğrafçılık mesleğini icra edip haksız kazanç sağlayanlarla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla mücadele etmeye devam edecektir. Cevap hakkımızı sansürsüz olarak yayınlamanız umuduyla, sevgi ve saygılar…”
 
Kıbrıs Türk Profesyonel Fotoğrafçılar Birliği
Yönetim Kurulu adına,
Başkan Vekili,
Özfer Özatay
 
 
Kısa bir cevap!
 
Özatay’ın açıklamasına sondan başlayalım;
Sansür bizim kitabımızda yoktur!
Görüldüğü üzere açıklamayı aynen yayınladık…
İkincisi Jet Ali’ye bir dostluğumuz da yoktur, duygusal olmamız mümkün değildir!
Şikayet bize Ali’den değil bakanlıkta çalışan bir personelden gelmiştir…
İlgili çalışan, daha düşük fiyata resim çektiği için diğerlerinin rahatsız olduğunu bildirmiştir!
Şikayet bize geldikten sonra Jet Ali ile görüştük ve onun da görüşlerini yazımıza yansıttık…
Ayrıca belediyeden çalışma izni için müracaat etmiş ve kendisine belirli bir süre verilmiştir!
Kendisi küçük bir esnaftır ve büyüklerin ona yardım edip elinden tutacağı yerde şikayette bulunmaları, ekmeğini elinden almaya çalışmaları yakışık almaz…
Keşke o da diğerleri gibi belli bir sürecin sonunda kurumsallaşıp mağazalar zincirini kurabilse!
 
 
TÜK’ü 800 bin TL mi batırdı!
 
Birazcık şov oldu sanırım…
Bakan Çavuşoğlu TÜK konusunda Sayıştay Başkanlığına müracaat ettiklerini açıkladı!
Sonra da Sayıştay raporları yayınlanmaya başladı…
Geçmiş hükümet dönemlerinde bazı müdür ve yöneticiler yanlış kararlarla TÜK’ü 800 bin TL kadar zarara uğratmışlar!
Konu kapanmıştır…
Onun için şovu benzettik bu olayı!
TÜK gibi ciddi paraların döndüğü bir devlet kurumu hiç 800 bin TL’den dolayı batar mı…
Sahilde suçlu arıyorsunuz!
Daha derinlere gidin derim…
Bu arada TÜK’ü 800 bin TL zarara uğratanlardan da bu para mutlaka tahsil edilmeli!
Belki örnek teşkil eder, bundan sonrakiler için…
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Mehmet Ali TALAT, giderayak öyle garip açıklamalar yapıyorsunuz ki kendi partilileriniz bile artık susmanızı öneriyor. Hatta 3 ay önce uzayda mı yaşıyordunuz diye soranlar bile var! Bu sıralar bahçe işleriyle uğraşmak size iyi gelecektir!
Sayın Mehmet ÖZKARDAŞ, sosyal medyadaki hesabınızda halen Kamu-Sen Başkanı olduğunuz yönündeki ibare sendikadan bazı üyelerin dikkatini çekmiş, bir sendikada iki Baykan olur mu diye soruyorlar. Haberiniz olsun istedik!
Sayın İlker EDİP, Güvercinlik’den vatandaşlar arası uzun bir süre önce köyün çevre düzenlemesi için söz verdiğinizi ama şu ana kadar bir hareket olmadığından şikayetçi oldular. Acaba unuttunuz mu diye sitem ediyorlar!
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, TÜK’ü 800 bin TL zarara sokanların deşifre edilmesi gayet yerinde oldu ama bundan sonra milyonların peşine düşmeniz ve 22 milyon TL’yi kimin batırdığını ortaya çıkarmanız bekleniyor!
Sayın Hasan Ulaş ALTIOK, sizi biraz olsun güldürebildiysek ne ala bize, bundan ancak mutluluk duyarız. Ama işte hınzırlık, denize girince o işi yaptınız mı yapmadınız mı epey merak ettik doğrusu, söz aramızda kalacak!
Sayın Ersöz PAŞA, Girne sahillerinde gemi kaptanlığına başladığınızı ve damadınızla birlikte turizme bu şekilde hizmet verdiğiniz söyleniyor. Ha keşke bu işe yıllar sonra başlasaydım dediğiniz oluyor mu! Siyasetten sonra ilaç gibi geldi değil mi…
Sayın Süleyman MANAVOĞLU, Polis Genel Müdürlüğü eski binası konusundaki açıklamanızdan dolayı teşekkür ederiz. Bina tamirat için ihaleye çıksa da yine de siz birini görevlendirip bir mıntıka temizliği yaptırın ki mahkumlar bitlenmesin…
Sayın Özfer ÖZATAY, bu dünyada ne yazık ki herkes şanslı değil ve hele de ticaretin koşulları bazılarına göre çok ağır. Mesleğe gönül vermiş böyle arkadaşlara destek olmanız ve onlara takoz değil önlerini açmanızı bekleriz!
Sayın Ersan BERKSEL, emeklilik için artık aylar günler değil saatleri saymaya başlamışsınız…Yeni yaşamınızda ve meslek hayatınızda başarılar dileriz. Umarız tecrübeleriniz ile devlete bu kez manevi katkılarınız devam eder…
Sayın Ersan SANER, madem ki bazı işverenlerin çalışanlarının hakkını yiyip yatırımlarını maaşlar üzerinden yapmadıklarının farkındasınız demek ki devlet olarak bu konuda ciddi operasyonlar yapmak durumundasınız. Gariban çalışanlar patronlarını nasıl şikayet etsin ki!
Sayın Ahmet KAŞİF, Çarşamba akşamı geniş kapsamlı bir yemek düzenlediğinizi öğrendik. Bölge halkı soruyor acaba bu yemekte çok ciddi kararlar alıp onları mı açıklayacaksınız. O akşam gözümüz kulağımız sizde olacak!
Sayın Ziya EMİR, anlaşılan siz fena halde nazara geldiniz ve hastalıklar bir türlü peşinizi bırakmıyor. Büyük geçmiş olsun, en sonunda nefesi çok güçlü bir hocaya mı size göstersek dersiniz acaba!
Sayın Tigin KİŞMİR, kazı kazan oyunları konusunda çeşitli söylentiler yayılmaya başladı. Acaba diyoruz kapsamlı bir açıklama yapıp kamuoyunu aydınlatsanız fena mı olurdu! Susmak bazen iyidir ama her zaman değil…
Sayın Ercan İBRAHİMOĞLU, tavlada her defasında yenilip sosyal medyada yenmiş gibi göstermeniz üzerine artık rakipleriniz maçları canlı yayında oynayacaklarını söylemeye başladılar. Hiç de fena fikir değil yani…
Sayın Teoman TURAN, sizde son günlerde fazla medyatik olunca göze gelmiş ve ayağınızda ciddi bir iltihaplanma olmuş, büyük geçmiş olsun! Bu konularda uzman bir bakıcı isterseniz bir telefonunuz yeter…Sarışın mı olsun esmer mi!