Bakan olduktan kısa bir süre sonra odasının önündeki koridordaki oturma banklarını oradan kaldırmış…

Çünkü ciddi yığılmalar yaşanıyormuş!

Bizde gelenek böyledir çünkü…

Her hangi bir bakanlıkta işi olan önce bakanı görmek ister!

Hem de o kadar alt kadro varken…

Böyle alışmışız çünkü!

Sanki de bakanların işi gücü yokmuş gibi, tek tek gelen vatandaşı kabul edecek…

Diğer çalışanlar da oturacak!

Bakan isterse olur istemezse olmaz algısı var vatandaşta…

Kötü hem de çok kötü bir gelenek!

Demek ki aslında kabahat vatandaştan ziyade bizdeki sistemde…

Güven duygusu filan kalmamış!

Onun için bakanların kapısının hemen önünde uzun kuyruklar oluşturuyorlar…

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybas Kadri, odasının önündeki bankları kaldırdığı için tepki de almış…

Çünkü öyle alıştık ve alıştırıldık ya!

Bu aslında cesaret isteyen bir iş…

Bir değişimin bir yeniliğin başlangıcı!

Hani hep deriz ve şikayet ederiz ya…

Statükoyu yerden yere vururuz!

Bunun elbette bir de siyasi getirisi ve götürüsü de muhakkak olacaktır ama…

Statükoyu aşmak, yenmez için de artık bir yerlerden başlamak gerekirdi, Bakan Kadri de böyle bir başlangıç yapma ihtiyacı hissetmiş!

Tamam bakanlar ulaşılamaz, görüşülemez değiller ama…

Her şeyin de bir adabı olmalı devlet kurumlarında!

Vatandaşa hizmet devletin boynunun borcu ama bu bakanla sınırlı değil ki…

Tüm devlet çalışanları artık oturdukları koltukta asıl görevlerinin vatandaşın hizmetlisi olduğunu bilmeli…

Bilmiyorlarsa da birileri bunu onlara bildirmeli!

Bakan Kadri ile Radyo Vatan’da keyifli bir program gerçekleştirdik…

Maşallah makineli tüfek gibi konuşuyor!

Zaten bunu kendi de itiraf ediyor ve konuşmaktan yorulduğunu söylüyor…

Doğrusu iyi bir hatip, kendini de iyi ifade ediyor ama!

Çok konuşurken en azından boş konuşmuyor…

Her soruya bir cevabı var!

Projesi de var, yapmak istedikleri de…

Onun da en büyük sıkıntısı devletin ta içindeki statüko!

Aslında statüko devletin bir türlü kurumsallaşmamasına da neden oluyor…

Biz de devlet hizmeti demek dost ahbap ilişkilerinin olduğu yer demek!

Küçük de bir memleket ya…

Herkesin bir eşi dostu var, nasıl olsa onlarla işini hallederim mantığı var!

Ya eşi dostu olmayanlar…

İki imza için günlerce gidip gelsinler mi?

Geçmiş hükümetler bir türlü başaramamıştı…

Statükoyu devirmek için!

Çünkü bizde statüko demek öncelikle siyasi rant demektir…

Koltuğu miras buldular ya!

Ne kadar çok vatandaşı memnun edersen o kadar çok oy toplarsın meselesi…

Bir bakanın vatandaşın sırtını sıvazlaması bile bizde onlara oy getirir bu nedenle koltuğu daha fazla korurlar!

Sonra da statüko var diye hep birlikte elimizi iki yana açar şikayet ederiz…

Bunun içindir;

Bu hükümetin önünde çok büyük bir fırsat vardır…

Eğer gönülden isterlerse tabi ki!

Geçmişte yapılan yanlışları yaparlarsa bunlar da statükonun birer parçası olurlar ve tarihe böyle yazılırlar…

Ama gerçekten de sistemi değiştirmek, yeni bir düzen inşa etmek için kararlı bir yol izlerlerse, ilk başlarda tepki alsalar da statükoyu zor da olsa yıkma ihtimalleri vardır!

Bunu bir bedeli de mutlak olacaktır ama değişimlerin de başlangıçta acılı olduğu gerçeğini unutmamak gerek…

Sadece Merak İşte?

Çocuktan çete mi olur?

Son günlerde fena halde dilimize doladık…

Lefkoşa’daki “çocuk çetelerini!”

Resmen bir linç kampanyası başlattık, medyası ile devlet kurumları ile!

Varsa da yoksa çocuk çeteleri…

Bölge halkını tehdit ediyorlarmış falan filan!

Diyelim ki çete oldular bacak kadar boylarıyla…

Oldularsa neden oldular, bunu araştıran soruşturan var mı?

Yani kaynağına inen!

8-9 TL gibi ne demek?

Tüp gaz fiyatlarında indime gidilecekmiş…

Önce Tufan hoca sonra da Kudret hoca duyurdu haberi sosyal medyadan, sanki de yarışır gibi!

Ama açıklama da bir hayli manidardı…

Birisi ihtimalden bahsederken, diğeri 8-9 TL gibi ifadelerini kullandı!

Gibiyle açıklama mı olurmuş…

Biraz ciddiyet lütfen!

Cenazeye de mi gitmeyelim artık!

Yeni moda bu…

Mezarlıklarda tam da hoca cenaze namazını kıldırırken, araçların camı kırılıyor, içlerinden değerli eşyalar çalınıyor!

Hırsızlar için iyi bir yöntem çünkü herkes cenaze namazında ama…

Ya güvenlik nerede?

Demek ki artık yeni bir güvenlik sorunumuz hasıl olmuştur…

Hadi bakalım araçların güvenliklerini sağlamak için timler oluşturmak için kolları sıvayın bakalım!

Derinya kapısında neler oluyor…

Akıncı ve Anastasiadis baş başa görüştükten sonra açıklama yaptılar…

Derinya ve Aplıç kapılarının eş zamanlı açılacağı konusunda!

12 Kasım diye de tarih verdiler…

Ama iki gündün Rum basınında özelikle Derinya kayısının açılışı konusunda bir takım sıkıntılar olabileceği yazılıyor!

Yahu iki lider oturmuş karar vermişler…

Onların bu kararlarının önüne geçmek için ne gibi sıkıntılar olabilir ki?

MESAJ KUTUSU

Sayın Kudret ÖZERSAY, bir televizyon programında hükümetin bozulması halinde UBP ile koalisyonu konuşacağınız yönündeki açıklama ortaklarınızın keyfini kaçırırken UBP’liler için yeni bir umut kapısı oldu. Hadi bakalım ayıklayın şimdi pirincin taşlarını…

Sayın Ersin TATAR, olası bir hükümet için parti yönetiminde köklü değişikler yapmak için yoğun çalıştığınız gözleniyormuş. Tabi ki hükümete gelince bakanlık isteyen çok olacağı için çeşitli alternatifler yaratmak gerek değil mi?

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, UBP Genel sekreterlik görevine aday olmaktan vaz geçtiğinizi ve yarıyı iki adaya bırakarak uzaktan takip etme kararı aldığınız söyleniyor. Olmayacak her işte bir hayır vardır değil mi?

Sayın Tolga ATAKAN,ülke genelinden ana yolarda aydınlama sistemin arızalarından ve yolların karanlığa büründüğünden şikayetler gelmeye başladı. Bu nedenle bir ekip belirleyip arızaların kısa sürede giderilmesi bekleniyor…

Sayın Okyay SADIKOĞLU, Londra Fuarı’nda ziyaretçilere gösterdiğiniz özel ilgi nedeniyle büyük memnuniyetlerini kazandığınız konuşuluyor. Kıbrıs Türk toplumunun misafirperverlik özelliği göstermeniz yerinde ve doğru bir karardı doğrusu…

Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, otobüs işletmecilerinin büyük bir kısmı aynı zamanda meslektaşınız da oldukları için sorunlarına çözüm bulunması için aracı olmanız ve şikayetlerini hükümete iletmenizi isteyen mesajlar göndermeye başladı,

Sayın Ahmet ASLAN, Antalya’da yılın bürokratı ödülünü almanızdan dolayı kutlar başarılarınızın devamın dileriz. Demek ki içeride çok fazla dikkate alınmazken değeriniz dışarıda çok daha fazla anlaşılıyor desenize!

Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, patates fiyatları artık altın fiyatları ile kıyaslanmaya başlandığına göre bölgenizde bu konuda atılım ve yatırı yapmayı düşünmez miydiniz? En azından bir denemekte fayda görüyoruz…

Sayın Ayla TALİK, mahalle muhtarı olarak bölgedeki çocuklardan şikayet edeceğinize onların ıslahı yönünde devlet ile birlikte bir takım çalışmalar başlatmanız daha doğru olmaz mıydı? Çocukları suçlamak kolaydır da bunun ardındaki nedenleri de araştırmak gerek değil mi?

Sayın Polat ALPER, gazete olarak tam kadro Lefkoşa Maratonu’na katılacağın memnuniyetle duyduk ta sizin o karede olmamanıza şaştık doğrusu. Oysa fazla kiloları atmak için iyi bir fırsat olabilirdi değil mi?

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, bakanlığınızın sosyal konut projesine çok yakında Mağusa’da Maraş bölgesinden başlayacağınızı memnuniyetle öğrendik. Umarız devamı da gelir ve çalışmalar ada genelinde yaygınlaşır…

Sayın Mustafa AKINCI iki lider olarak Derinya kapısının 12 kasım günü eş zamanlı olarak açılacağını açıkladınız ama bu konuda güneyden yine çatlak sesler gelmeye başladı. Hayırdır refikiniz yoksa yan mı çizmeye başladı!

Sayın Gülşah Sanver MANAVOĞLU, yaz sezonunda havuzdaki o korkunç bebek oyuncak gitmiş ve yerine kış sezonu için yine korkunç bir timsah gelmiş. Korku filmlerinden çok hoşlanıyor olsanız gerek değil mi?

Sayın Kemal BURGAÇ, bakanlıktaki tempo  epey yoğun olunca dostlara ve yakın akrabalara yeteri kadar zaman ayıramadığınız yönünde sitem dolu şikayetler gelmeye başladı. En azından hafta sonlarını onlara ayırmanız isteniyor, haberiniz olsun istedik…

Sayın Mehmet ÇAKICI, sizin de patates sıkıntınızı gayet iyi anlıyoruz ama diyoruz ki acaba ülke gençliğinin uyuşturucu belasıyla sıkıntısı üzerine biraz daha mı fazla kafa yorsanız! Zira bu makam şimdi boş kaldı ve kaderine terk edildi!

Sayın Aral MORAL, bakanlık çalışmalarında Bakan hanımın resmen topu tüfeği olduğunuz gözlerden kaçmıyormuş. Çok yönlü birisi olunca da bu kaçınılmaz oluyor değil mi? Hadi bakalım kolay gelsin, başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…