Yıllardır ana yavru edebiyatından kurtulamamış, kendi benliğine kavuşamamış, kendi kurumlarına sahip olamamış bir toplumun içinde yaşamak beni üzmektedir. İnanıyorum ki benim gibi üzülen ve kendi gücüne güvenerek, kendi kurumlarına sahip çıkıp onları güçlendirerek yaşamak isteyenler gün geçtikçe artmaktadır. Ezilmekten, hor görülmekten kurtulmak isteyen ve gururunu incitmeden yaşamayı hak edenler cumhurbaşkanlığı seçimlerinde onurlu duruşuyla güven veren Akıncı’nın etrafında toplanacaktır.
Geçtiğimiz hafta Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in ülkemizi ziyareti sırasında yaşananlar, bu ülkenin bir vatandaşı olarak beni son derece üzmüştür. Yıldırım Demirören’in, sanki bir devlet başkanı gibi hareket ederek Cumhurbaşkanlığı’nda ağırlanması belki çok iyi bir misafirperverlik olarak algılanabilir. Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Derviş Eroğlu belki yaptığının çok doğru bir davranış olduğuna inanabilir. Fakat öyle inanıyorum ki yaptığı önce KTFF başkan ve yönetimini sonra da bütün Kıbrıs Türk halkını küçük düşürmektedir.
Yıldırım Demirören’in cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde, çok büyük bir iş yapacakmış gibi aniden ülkemize gelmesi, Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Derviş Eroğlu’nu ziyareti ve birkaç saat sonra KTFF’nu ziyaret etmeden geri dönmesi çok anlamlıdır.
Yıldırım Demirören komşu bir ülkenin Futbol Federasyonu başkanıdır. Küçük ve tanınmayan bir devlette yaşamamıza rağmen, bizim de Yıldırım Demirören’in başkanlığını yaptığına benzer şekilde bir futbol federasyonumuz, onun başkanı ve yöneticileri vardır. Yıldırım Demirören’in buradaki futbol federasyonunu ziyaret etmek yerine onu atlayarak Cumhurbaşkanlığına gitmesi yanlıştır.
Türkiye Cumhuriyeti devlet ve hükümet yöneticileri, bizim devletimizi tanıdığını söylemekte fakat tanımanın gereklerini yerine getirmemektedir. Türkiye’nin futbol takımları bizim futbol takımlarımızla dostluk maçı dahi yapamamaktadır. Yıldırım Demirören de bu futbol takımları gibi hareket ederek Kıbrıs’a geliyor fakat asıl muhatabı olan Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu ziyaret bile etmiyor! KTFF başkanını makamında ziyaret etmek yerine onu ayağına çağırtabiliyor!
Öncelikle ziyaret etmesi gereken KTFF yerine Cumhurbaşkanlığı’na giderek bir devlet başkanı gibi hareket ediyor. Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Derviş Eroğlu da seçim arifesinde çok önemli bir şey yapıyor havası vererek onu karşılıyor ve KTFF’da yapılması gereken toplantının sarayda yapılmasına fırsat veriyor. Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Derviş Eroğlu’nun, “Sen öncelikle bizim futbol federasyonu başkanımızı ziyarete gitmelisin” demesi gerekirken, KTFF Başkanı’mız Hasan Sertoğlu’nu onun yanına çağırtılması, önce KTFF başkanı Hasan Sertoğlu’na, sonra da bütün Kıbrıs Türk halkına büyük bir hakarettir.
Yıldırım Demirören, öncelikle KTFF başkan ve yöneticilerini onların merkezinde ziyaret etmeli ve ortaya koymak istediği görüşleri burada belirtmeliydi. Görüşmelerin tamamlanmasından sonra arzu ederse elbette Sayın Dr. Derviş Eroğlu’na ve diğer devlet ve hükümet yöneticilerimize de nezaket ziyareti yapılabilir ve bu da hiç kimseyi rahatsız etmezdi.
***
Bir başbakan gelerek kendi büyükelçiliğine devletimizin bakanlarını ve milletvekillerini çağırttığı zaman, şimdi cumhurbaşkanlığına aday olan meclis başkanımız buna uymakta bir mahzur görmemiş ve onurumuzu çiğnemişti. Şimdi de benzer şekilde halen cumhurbaşkanlığı makamında bulunan ve kendisine BAŞMUHTAR denilmesini kabul eden bir diğer cumhurbaşkanı adayı, kendi kurumlarımızdan birinin başkanını küçük düşürerek onurumuzu ayaklar altına almaktadır. Bu adaylar yerine her zaman onurlu duruşuyla örnek olan Akıncı’yı seçmek kendimize olan saygının bir gereği olacaktır.