Bayramdan birkaç gün önce Lefkoşa-Hamitköy anayolunun üstünde küçük bir nalbur dükkanı olan Remziye Özpolili aramış biz de şikayetini dinlemek için gitmiştik…
Şikayeti yan komşusu taşımacılık işi yapan Ahmet Reis’in tır dorsesini dükkanının önüne koyması ve tüm uyarılara rağmen buradan çekmemesi idi…
Remziye hanım sadece komşusundan değil, belediye zabıtalarından da şikayetçi olmuştu!
Söylediğine göre dorse ile uğraşmamasını eğer uğraşırsa dükkanının ön tarafındaki bölümün yıkılacağı tehdidinde bulunmuşlardı…
Bu tehdit Remziye hanımı daha da çılgına çevirmişti!
Düşünün bir kere bir vatandaş belediyeye dükkanının önüne dev gibi bir dorse konulmasından şikayetçi oluyor ama belediye zabıta sorumluları kendisine ‘dorse giderse senin dükkan da yıkılır’ diye tehditte bulunuyor…
Aynı gün LTB Başkanı Mehmet Harmancı’yı aradık ve durumu anlattık, konu bilgisi dahilindeydi…
Telefonda söz verdi bayram arifesine kadar dorsenin oradan kaldırılacağını söyledi, sözünde de durdu…
Bayramdan bir gün önce ilgili şahıs dorseyi tırın arkasına bağladı ve oradan çekti!
Ayrıca dorsenin konulduğu bölgenin yeşil alan olduğunu ve kendilerine Karayolları Dairesi tarafından da çekilmesi uyarısı yapıldığını da belirtmekte yarar var!
Ama gelin görün ki Ahmet Reis adlı iş adamı belli ki yasaları ve yetkilileri çok dikkate almıyor olsa gerek dün yine dorsesini aynı yere kondurdu!
Demek ki onun için ne devlet ne de belediyenin uyarıları geçeri değildi…
O gün dorse çekildi diye yazmamıştık ama artık şart oldu;
Aklımıza artık şöyle bir soru gelmeye başladı…
Büyük umutlarla LTB Başkanlığına getirdiğimiz Mehmet Harmancı çalışanlarına ya da bazı özel iş adamlarına sözünü geçiremiyor mu?
Kendisi çok sevdiğimiz ve saydığımız bir kardeşimizdir ama anlaşılan o ki Ahmet Reis adlı şahıs belediye içinde çok nüfuzlu birisi olsa gerek ki uyarıldığı halde 10 kadar sonra bu işi inada bindirmiş ki dün yine kocaman dorseyi hem koymaması gereken yeşil alana hem de Remziye hanımın dükkanın önüne koymuştur…
Karayolları Dairesi ve LTB adına utanç verici bir durumdur bu!
Bu arada;
LTB zabıtaları sürekli olarak Remziye Özpolili’yi dükkanının önündeki ek yapıyı yıkmakla tehdit etmektedirler…
Bakın arkadaşlar, eğer yapı kaçaksa elbette yıkacak ve görevinizi yapacaksınız!
Ama bunu yaparken de sadece orasını değil bölgedeki tüm kaçak yapıları yıkarak yasaları yerine getireceksiniz…
Ama bir iş adamını koruma iç güdüsüyle küçük bir esnafın canını böyle yakmaya çalışırsanız avucunuzu yalarsanız, benden söylemesi
 
 
 
 
400 bin TL nereye harcandı?
 
Hatırlanacağı üzere geçen yıl Eylül ayında Uluslar arası Kıbrıs Ralli’si düzenlenmiş ve o günlerde dünyanın bir çok yerinde ses getirmişti.
İşte o etkinlik için Bakanlar Kurulu  harcamalar için 400 bin TL devlet katkısı sağlanması kararı almış ve bu konuda çek yazılmıştı…
Şimdi yeni hükümet anlaşılan o ki bu 400 bin TL’nin nerelere harcandığının peşine düştü!
Bize gelen bilgilere göre 400 bin TL’lik çek Kıbrıs Türk Otomobil Kurumu’na değil bir şirketin adına kesilmiş ve kendilerine harcamalar için ne makbuz ne de fatura ibraz edilmiş.
Önümüzdeki günlerde bu konuyu manşetlerde okuyacaksınız, ama ön bilgi bizden…
 
 
 
Düğün salonları denetlenmiyor mu?
 
Malumunuz yaz ayları bir anlamda da düğün aylarıdır…
Dünkü polis bülteninde vardı, Güzelyurt’ta bir düğün salonunun yakınında oturan bir şahıs gürültüye daha fazla dayanamadı ve av tüfeği ile havaya ateş etti…
Aynı durumlar Lefkoşa’da da yaşanıyor;
Lefkoşa’nın hemen girişinde üç tane yan yana düğün salonu var…
Özellikle hafta sonları üç düğün salonu birden tören yaparken adeta birbirlerini bastırmak için hoparlörlerin sesini sonuna kadar açarken burada oturan aileler ise saç baş yoluyor.
Bölge halkı Çevre Dairesi’ni buralarda denetleme yapmaya çağırıyor…
 
 
“Herkül olsa…”
 
“İşte CTP'nin Kamu Reformu.
Yıllardır 2 ayrı bakanlık altında hizmet veren İçişleri ve Çalışma Bakanlığı'na bağlı 14 Daire ve 3 Kurum tek bakanlık altında toplandı.
Aziz bey Herkül olsa idare edemez. Vatandaşın alacağı hizmet kimin umurunda ki. Kamu Hizmeti artık iflas etmiştir. Tüm halkımıza geçmiş olsun…”
 
(Devrim BARÇIN)
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mehmet HARMANCI, Ahmet Reis adlı vatandaş anlaşılan o ki belediye içinde fazlasıyla nüfuzlu birisi. Sizin bazı zabıta ekipleri ile de çok içli dışlıya benziyor. Bayram öncesi dorsesini yeşil alandan kaldırdınız ama bu çok fazla uzun sürmedi ve dün yine yapacağını yaptı. Sözünüz geçmiyor mu artık yoksa!
Sayın Ömer KALYONCU, hükümetiniz artık güvenoyu da aldı ve resmen göreve başladınız, öncelikle memleketimize hayırlı olsun deriz. Ancak dün siz refahtan bahsederken Maliye Bakanınız ‘denk bütçe’den bahsetti ve kemer sıkma politikasının süreceği mesajını verdi. İyi de bunun adı nasıl refah olabilir ki!
Sayın İzlem GÜRÇAĞ, yeni dönemde UBP Girne İlçe Başkanlığı görevinin size verileceği söylenmeye başladı. Hareketli kişiliğinizle bu görevi layıkıyla yerine getireceğinizden hiç kuşkumuz yok, şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun…
Sayın Kudret ÖZERSAY, yeni hükümetin görev başı yapmasından sonra yeni oluşum için hareketlenmeye başladığınız göze çarpıyormuş. Özellikle temiz bir geleceği olan, adı hiçbir olumsuz olaya karışmayanlara teklif götürmeye başlamışsınız bile. Biraz geç de olsa şimdi tam zamanıdır değil mi?
Sayın Mustafa TOSUN, BRTK’ye katkı için TC Yardım Heyeti’nden destek istediğinizi ama olumlu bir yanıt alamadığınızı üzülerek öğrendik. Yani Özkan bey sizi öyle bir ateşin içine atıp gitti ki pes doğrusu. Allah kolaylıklar ve sabırlar versin artık…
Sayın Zeki ÇELER, Gençlik Bakanlığı konusunda yerden göğe kadar haklısınız. Hele de uyuşturucu ve bet salonlarının tuzağına düşen gençlerimiz ne yazık ki bu hükümet döneminde sahipsiz kalacak gibi gözüküyorlar. Bu konuda öncülük yapmanız ve olayın peşini bırakmamanız isteniyor…
Sayın Selami AÇAN, TC Elçiliği’nin din müşaviri olarak bazı din adamlarına verdiğiniz senelik izinler sorun yaratmaya başladı. Bu konuyu Din İşleri Dairesi Başkanlığı ile ortaklaşa yapmanız isteniyor, bizden iletmesi!
Sayın Hüseyin GÖKÇEKUŞ, YÖDAK’ı eleştirmeyen bir Necdet hoca kalmıştı o da dün açtı ağzını yumdu gözünü! İşin daha da ilginci yapılan eleştiriler karşısında tek kelimelik bir açıklama bile yapmıyorsunuz. Sizinki de ne yürek doğrusu!
Sayın Günay ÇERKEZ, bizim yöneticiler Türkiye’den gelecek olan suyun ne zaman ve nasıl dağıtılacağını ne yazık bilmiyorlar ama siz maşallah dostlarınıza bu konuda öyle güzel bir brifing verdiniz ki herkes dudaklarını ısırdı. Madem benim eve Ekim’de gelecek az kalmış sabırla bekleyeceğim…
Sayın Mesut YIKICI, Yeni Erenköy’den velilerden ciddi şikayet mesajlarınız gelmeye başladı. İlkokulun bu şekilde önümüzdeki öğretim yılında kesinlikle öğrencilere yeterli hizmeti veremeyeceği iddia ediliyor. Konuya bir el atmakta yarar görüyoruz.
Sayın İclal KULLE, “Özgün Kal Diye” isimli kitabınız son yollarda yerli yazarlar içinde okuduğum en iyi ve en akıcı kitaptı. 1974 öncesini ve sonrasını çok net ve açık bir dille kaleme almışsınız tebrik eder yeni yayınlarınızı bekleriz…
Sayın Metin BEYOĞLU, çok iyi bir eğitimci olarak yeni hükümet döneminde artık mutlaka size de bakanlıkta bir görev verilmesi için bazı dostlarınız harekete geçti bile. Umarız sizin bilgi ve donanımınızdan faydalanmasını bilirler…
Sayın Abdullah ÜÇGÖZ, dile kolay tam 41 yıllık Kıbrıs macerasının bugün son gününe gelmişsiniz. Bundan böyle emeklilik yıllarınızı İzmir’in Güzelbahçe beldesinde geçireceğiniz söyleniyor, isabetli bir yer seçmişsiniz, yolunuz açık olsun…
Sayın Adnan IŞIMAN, sizin gazetenin içinden başka bir gazetenin sayfaları çıkınca saçınızı başınızı yolmuşsunuz. Bizim meslekte normaldir böyle şeyler, Allah sağlık ve mutluluk versin de yeter ki bütün yanlışlar böyle olsun!