Geçen hafta Maliye Bakanı Zeren Mungan'a sormuştum;
"Daha ne kadar kemer sıkmaya devam edeceğiz" diye!
Bu konuda kesin bir rakam vermedi ama şöyle cevapladı:
"Yüzde 50 vergi kaçağını önleyeceğiz, cari giderleri düşüreceğiz bu da vatandaşa daha fazla refah getirecek"
Bunu bir yere not ettim ve bugüne yazmak nasipmiş!
Haliyle Zren bey şu anda tamamen bir matematik adamı...
Önce toplayacağım, sonra da bunu eşit olarak halka dağıtacağım diyor.
Kendince elbette haklıdır ve kasada metelik yoksa bunun dağıtımını da yapamaz ama umarız vatandaşın da kemerinde sıkacak yeni bir delğin olmadığının da farkındadır.
O ve hükümetin diğer üyeleri de...
...
Dün Kıbrıs Gazetesi sürmanşetinden KKTC mahkemelerinin yıllık faaliyet raporunu yayınladı.
Başlık ta şöyleydi:
"Borç davaları korkunç boyutlara ulaştı..."
Rakamları görünce gerçekten de korkmamak elde değil!
Son 8 yılda alacak-verecek konusunda 89 bin 637 dava dosyalanmış.
Felaket ötesi bir rakam bu!
2011 nüfus sayımına göre KKTC nüfusunun 295 bin olduğunu düşününce borçlu ya da alacaklı listesine girmemek resmen bir mucize!
...
295 bin KKTC'ye yaşayan toplam nüfustur, bunun reşit olmayanını ya da öğrencileri ve yaşlıları bir yana koyarsak 100 bin civarında mükellef kalır...
Bu da 100 bin kişiden 90 bininin alacak-verecek nedeniyle mahkemelik olduğu anlamını taşır.
Felaket ötesi bir şey bu!
Demek ki böyle giderse ve hiç bir önlem alınmazsa KKTC'de yaşayıp da mahkemelik olmayacak tek bir kişi bile kalmayacak demektir.
Düşünmesi bile insanın tüylerini ürpertiyor!
...
İyi de toplum bu kadar batağın içindeyken bizim gündemimiz ne?
Hükümet bozulacak mı bozulmayacak mı?
Bozulursa yeni hükümeti kim kuracak, yeni bakanlar kim olacak?
Ya da UBP-DP ittifak konusu;
İttifak bozulacak mı bozulmayacak mı, bozulursa anlaşılan adayların yerine kimler aday gösterilecek?
Bunlarla yatıp bunlarla kalkıyoruz!
Varsa da yoksa siyaset, seçimler ve ittifak...
Ama ülkenin gerçek gündemi bu değil ki!
Hadi gözü koltuk ve makamdan başka bir şey görmeyen siyasileri bir nebze anlarız da vatandaş boğazına kadar batmışken bu siyaset merakı ne böyle?
İşte onu anlamış ve içime sindirmiş değilim!
Anlayan varsa bana da anlatsın...



“Türkiye’den tüccara mahkum ediliyoruz”

Levent bey merhabalar.
Ben Güzelyurt”tan Gülay Sert.
Sizden rica ediyorum yazacaklarımı dikkate alın ve gazetenizde bir şekilde hükümete dokunacak şekilde yayınlayın lütfen.
Bu yıl narenciye en kötü yılını yaşıyor ve ne yazık ki üreticiye kimse destek çıkmıyor.
Portakalımız satılmadığı yetmezmiş gibi bir de son yağan dolulardan zarar gördü. Ama hükümette olan beyefendiler nasıl olmasa Güzelyurt’u vereceğiz düşüncesiyle yan gelip yattılar diyeceğim fakat öyle de yapmıyorlar her gün yurtdışına gidip gezip geziyorlar.
Geçen yıldan (2013) kalan doğrudan gelir desteğini ödemediler.
Bu üretici bu yıl bu bahçesine nasıl bakacak diye düşünmüyorlar.
İçimizden seçtiğimiz üreticiler birliği sezon başında bir öğünme ile ‘bu yıl ürününüz çok pahalı satılacak sakın acele ucuza satmayın’ diyorlar ama satmak için çıkıp pazar aramıyorlar.
Diyeceğim o ki üretici Türkiye’den gelen tüccarın eline mahkum oluyor.
Bu yazım yayınlanırsa çok memnun olurum teşekkürler..”
(GÜLAY CEMALİ SERT)


MESAJ KUTUSU


Sayın İrsen KÜÇÜK, aylardır telefonlar hiç çalmazken Mevlüt Çavuşoğlu’nun evinize gerçekleştirdiği ziyaretten sonra yine eski günlere dönmüş ve telefon yağmuruna tutulmuşsunuz. Siyaset ne vefasız ve nankör bir şey değil mi?

Sayın Yılmaz BORA, TMT Mücahitler Derneği’nin son yaptığı genel kurulun mahkeme tarafından iptal edildiğini ve şaibesiz bir genel kurul emri verdiğini öğrendik. Koltukta gözü olanlar bir hayli fazla haberiniz olsun…

Sayın Hamit BAKIRCI, Alsancak’ta doğanın bir şirket tarafından tecavüze uğradığından haberiniz var mıydı? İlgili şirkete araziyi araç park yeri diye verdiler ama şirket yeşil alanı çöp ve moloz alanına çevirdi bilesiniz…

Sayın Türkay TOKEL, Güzelyurt’ta her şey sizin LAÜ’ye atanma kararınızla başladı. CTP’nin sizi atamadığı gibi şimdi de parti içinde bazı güçler takoz koymak için düğmeye bastı şimdi yeni bir imza kapmayası başlatılıyor haberiniz olsun…

Sayın Osman BİCAN, bölgenizde UBP-DP kavgası sizin işinize yarayacağa benziyor. Onlar kavga ettikçe yapılan anketlere göre sizin oylar her geçen gün artıyor. Yatın kalkın onlara kavgayı bitirmemeleri için dua edin…

Sayın Fuat NAMSOY, yüzde 80’leri biraz zor görürsünüz ama biz size son anket çalışmasını aktaralım. Geçen hafta yapılan bir anket sonucuna göre şu anda oylarınız yüzde 56 civarında. Artık hesabı kitabı ona göre yapın deriz…

Sayın Savaş BOZAT, bazı belediye çalışanları aradı ve geriye dönük maaşların ne zaman ödeneceğini sordu. Tavırlarınız biraz gariplerine gitmiş olmalı ki çalışanlardan değil de işverenden yana fikir beyan ettiğinizi iddia ediyorlar.

Sayın Hakan ORAN, yerel seçimlerde aday olmayacağınızı yakın dostlarınıza söylemeye başlamışsınız. Müsteşarlık gibi çok değerli bir makamı elinin tersiyle iten birinden de böyle onurlu bir davranış beklenirdi. Siyaset size göre bir şey değil bir an önce kaçmakta yarar var.

Sayın Çiğdem DÜRÜST, muhterem eşiniz Can Sözer’in rahatsızlığını üzüntü ile öğrendik. Büyük geçmiş olsun diyoruz. Artık bundan böyle biraz daha kendisine ile fazla ilgilenmeniz gerekebilir, hayat arkadaşlığı böyle bir şey olsa gerek değil mi?

Sayın Hasan BİRİNCİ, Serdar beyin her ne kadar gönlü sizden yana olsa da Karadeniz kökenli vatandaşlarımız bu konuda çok çetin çıkacağa benziyorlar. Nuh deyip Peygamber demiyorlar bilesiniz…

Sayın Raif ÖZGÜREN, bol miktar sigara ve dengesiz beslenmenin kaçınılmaz sonu bu olsa gerek. Acil şifalar diliyoruz bundan böyle çok daha fazla kendinize dikkat etmeniz gerekecek. Büyük geçmiş olsun…

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, Kızılbaş’ta başlattığınız yeni bir inşaat konusunda belediye çevrelerinden yoğun tepki şikayetleri gelmeye başladı. Eski başkan olarak kamuoyunu aydınlatmakta yarar var…

Sayın Orsel NEŞE, Güzelyurt’ta artık bütün gözler sizin üzerinizde. Kafaya koyduğunuzu yaptınız ve istifa ateşini yaktınız. Bakalım Serdar bey yangını söndürmeyi başarabilecek mi? Gazanız mübarek olsun…

Sayın Afet ÖZCAFER, insanların ağzı torba değil ki büzesiniz. Demek ki siyasetteki düzgün duruşunuz birilerini fazla rahatsız etmiş ki hala sizinle uğraşmaya devam ediyorlar. Namık Kemal’in kulakları çınlasın…

Sayın Ersan SANER, ittifak eğer bozulursa G.Mağusa’da çanak sizin başınızda kırılacağa benziyor. Hazırlıklı olup teşkilatı bir kenarda tutmakta yarar görüyoruz. Oktay bey karşısında sizi görmek istiyormuş. Rövanşa hazır mısınız?


GÜNÜN FOTOĞRAFI



Günün Fıkrası

Son nafaka


Karısından boşanmış olan bir adam, o gün annesini görecek olan kızına
- ''Al kızım bu zarfı. Sen artık 18 yaşına bastın bu annene vereceğim son nafaka çeki. Bunu annene ver, sonra 1 adım geri çekil ve annenin yüzündeki ifadeyi seyret demiş.
Kız annesine gitmiş;
- ''Anne babam bu zarfı sana gönderdi ben artık 18 yaşıma bastığımdan sana gönderdiği son nafaka çekiymiş. zarfı sana verip sonra 1 adım geride durup senin yüzündeki ifadeyi seyretmemi söyledi''.
Annesi;
- ''Peki kızım şimdi babana git 18 seneden sonra O'na aslında senin gerçek baban olmadığını söyle sonra 1 adım geri çekil ve yüzündeki ifadeyi seyret'…'