İrsen beyi kınamıyorum…
Bakanları da.
Bir an için kendimi onların yerine koydum;
Dört yıllık süreçte olanları ya da olmayanları analiz ettim.
Ülkede bir ilki gerçekleştirdiler adımızı ‘besleme’ye çıkardılar!
Bizi ‘besleme’ ile suçlayanlara karşı dik duramadılar, aksine destek oldular.
Anavatan ile Yavruvatan arasında en kötü dönemi onlar sayesinde oldu.
Sadece ülkeye değil, kendi partilerine bile tarihin en rezil dönemini yaşatarak bir ilki gerçekleştirdiler...
Ben de onların yerine olsam, makamları devrederken, mahalleye gider bir süre ortalıklarda gözükmezdim…

Bu hükümetin en büyük yanlışı ne oldu bilir misiniz?
O koltukların asıl sahibinin halk değil de aileden kalmış miras zannettiler.
Bir daha hiç kalkmayacaklarını sandılar!
Halkın içinden geldiklerini unutuverdiler…
Onun için koltuk gidince elden, ortalıktan kayboldular.
Aslında en doğrusunu yaptılar!

Eskiden UBP hükümetleri, kendinden olmayanları dışlar, bazılarını hain ilan eder ülkede yaşama haklarını ellerinden alırlardı…
İlk sadece ülke gençliğini değil, kendi partilerindeki gençleri ikiye böldüler, ‘bana oy vermeyen benden değildir” diye iktidar hırsına düştüler.
Ülke kaynaklarını, bu kez kendi partileri için değil, kendi erkleri için har vurup harman dağıttılar…
Daha önceleri ülkeyi ikiye bölerken, şimdi kendi partilerini karpuz gibi ikiye böldüler.
Onun için insan içine çıkacak yüzleri kalmadı…
Ben olsam, onlar gibi yapar uzun bir süre de ortalıklarda gezmezdim…

Onun için kınamayın nolur onları;
Son güne kadar partizanlık ve popülzmin dik alasını yaptılar.
Girneli vatandaşa, İskele’de kırsal kesim arsası dağıtmaya kalktılar.
Golifa gibi noterlik dağıtırken, tasik memurluğu gibi çok hassas bir mesleği ayaklar altına aldılar…
Her bakanlar kurulunda cibiliyetine bakmadan vatandaşlık dağıttalar, halkın iradesinin içine ettiler…
Hastanelere hemşire, teşkilata polis memuru yerine, lüzum olmayan yerlere oy uğruna gençleri yığdılar…

Bizim için en önemlisi bu ülkede ilk kez basın bu kadar ayaklar altına alındı;
Bizden olanlar ve olmayanlar yaratıldı!
Basın organlarının yönetimine el atıldı, yalakalık yapmayanların önü kesildi…
Yandaş olanlara çeşitli fırsatlar tanındı.
El altından yine devletin kaynakları dağıtıldı…
Ahlaksız bir çok teklif yapıldı!
Hatta basın birbirine düşürüldü bunun için her türlü yol mübah sayıldı…

Bu yüzdendir işte;
Ne İrsen beyi, ne de ülkeye ve partilerine zarardan bayka bir şey veremeyenlerin koltukları devredecekken sıvışıp ortadan kaybolmaları…
Ne olur siz de onları kınamayın, aksine gidişlerinin ve yeni gelecek olanların şerefine kadeh kaldırın…
Kim bilir belki ruh sağlığınız düzelir!






Oukur Görüşü

“Balık hafızalı değiliz”

“Sevgili Levent bey, bugünkü köşe yazınızda balık hafızalı toplum ifadelerini kullanmanız nedeniyle size yazıyorum.
Balık hafızalı demek sanırım yaşadıklarını yapılanları kısa sürede unutan olarak ifade ediliyor. Yanlış biliyorsam lütfen beni düzeltin.
Eğer bu şekilde ise anlatmak istediğiniz biz toplum olarak hiç bir şeyi unutmayız. Hepsi de hafızamıza yazılmış orada duruyor..
Bunu dışarıya atmak birilerine duyurmak için ne yazık ki sizin kadar şanslı değiliz. İç ve dış baskılar bunu ifade etmemize izin vermediğini siz de biliyorsunuz. Ve birçok etkenin de buna neden olduğunu da bilmekteyiz. Siz çok şanslı bir mesleği icra ediyorsunuz. Biz sizin gibi özgürce düşüncelerimizi ifade edecek özgür bir ortama ne yazık sahip değiliz. Bizim özgür düşüncelerimiz sadece dışlanmışa sürgüne mal olduğunu da pekala biliyorsunuz. Sürgünün acısını çok iyi bilirim. İşte bu yüzden sebepsiz ve suçsuz olunca daha da batıyor insana. Oysa neden dışlanmış olsun düşüncelerimiz neden başkalarının düşünceleri en önemli olsun. Siniyoruz işte kahrederek. Ama balık hafızalı olmayı da kabul etmiyorum.
Ben bu balık hafızalı toplum ifadesine karşı çıkıyorum ve bu toplum için kullanılmamasını yürekten diliyorum. İçinde yaşadığım bu toplumun her bireyi bir değerdir. Birileri tarafından görülmesek bile biz bu ülkenin gerçeğiyiz.
Sizi üzdüysem veya canınızı sıktıysam özür dilerim.
Geçenlerde Kudret Özersay'da ayni ifadeyi kullanmıştı. Yine içime oturmuştu.
Sevgiler…”
(N.Ö)


Okur Görüşü

“Yeni bakanların emikil maaşları artmayacak”

“Sn. Özadam geçiş döneminde bakanlık yapacak olan eski emekli bürokratların emekli maaşları artacakmı? Yani teknik anlamda REVİZE olacakmı diye birileri bizi aydınlatsın diyorsunuz.
Dün de Sn. Nazım Çavuşoğlunun bu konudaki basın açıklamasında yaptığı eleştiriyi hem web sitenizde hemde facede paylaşmıştınız. Bende birey olarak bu konuda görüş belirtmiştim. Şimdi de sorunuza cevap veriyorum kesinlikle bu geçiş hükümetinde görev alacak emekli bürokratların emekli maaşları daha sonra artmayacak. Geçici bakan olarak görev aldıkları dönemde de emekli maaşları kesilecektir. Siz veya bir başkası bundan emin misiniz veya nereden biliyorsun diye sorabilirsiniz. Kamu görevlisi olarak yasal olarak açıklama yapma yetkim yok ama 21 yıllık maliye memuru ve görev olarak özelde maaş işlemleri konusunda görev yapan biri olarak sizi bilgilendirme ihtiyacı hissettim. Yasal olarak siz veya herhangi biri bir telefonla maliye bakanlığını telefonla arayıp yetkili bir kişiden yazdıklarımın yani geçiş döneminde bakan olacak emeklilerin emekli maaşlarının artmayacağını teyit edebilir…”
(Erkan OKANDAN)



MESAJ KUTUSU

Sayın Suat GÜNSEL, master ve doktora yapan arkadaşlar arası, derslere zam yaptığınızdan şikayet ettiler. Zaten döviz onları vurmuşken insafa gelip indirim yapmanızı bekliyorlar, bizden iletmesi…

Sayın Ali Rıza USLUER,
rahatsızlığınızdan dolayı yakın dostlarınıza ‘bana oy vermeyin’ demeye başlamışsınız. Büyük geçmiş olsun ama madem ki böyle diyecektiniz niçin aday olup da başkalarının önünü kestiniz ki?

Sayın Nazım BERATLI, dün bu köşede TDP’den aday olacağınız yayınlanınca CTP harekete geçmiş ve size bazı aracılar göndermiş. Bir şey kaybedilmeden değeri bilinmiyor değil mi? Hakkınızda hayırlısı…

Sayın Sami DAYIOĞLU,
bakanlığınız TDP’de sadece kargaşa yaratmadı partiyi bölünme noktasına kadar getirdi. Geçici bir bakanlığın bu kadar tantana yaratacağı sizin bile aklınızdan geçmezdi değil mi?

Sayın Sami SOLYALI, oğlunuzun milletvekili adaylığı engellendi diye sağda solda sitemlerde bulunduğunuzu duyduk…Siyaset ne garip değil mi, gelmiş geçmiş olsun diyelim…

Sayın Doğuş DERYA, partili partisiz bir çok kişi, ben de dahil sizi karma listesine aldık. Partiniz sizin gibi genç ve donanımlı bir adayı tercih ederek en doğru kararı verdi. Yolunuz açık olsun…

Sayın Harun DENİZKAN,
yeni bir günlük gazete projesi için yoğun bir çalışma içine girdiğinizi söylüyorlar. Bu süreçte hem de günlük bir gazete büyük cesaret ve risk, gazanız mübarek olsun…

Sayın Sibel SİBER, ülkenin yeni patronu olarak ilk icraatınızı kutlama çiçeklerine yapılacak harcamaları sosyal derneklere bağış olarak yapılmasını istemekle göreve güzel başlayıp farkınızı gösterdiniz bile…Darısı diğer bakanlarımızın başına…

Sayın Kutlay ERK, 10 yıl önce kovulduğunuz bakanlık makamında oturmak sizi epey etkilemiş olmalı. Vatandaş kovulma sebebinizi en derin ayrıntılarıyla öğrenmek isteyen çok sayıda mesaj göndermiş…

Sayın Serdar DENKTAŞ,
parti içinde talimatları Saray’dan aldığınız yönünde bir anti propaganda başlatıldı…seçim sürecinde başınız epey ağrıyabilir, önlem alıp dargınların gönlünü almakta yarar var…

Sayın Haluk DOĞANDOR, vatandaşlıklar konusunda ısrarlı yayınlarınız yüzünden yine akşam programlarından el çektirildiğiniz söyleniyor. Sizi kaç kere uyarmıştık biraz frene basın diye ama hiç kulak asmadınız…

Sayın Başaran DÜZGÜN, 107.8 Radyo Havadis hayırlı ve uğurlu olsun. Ancak bu ülkede medya patronu olmak için bir de televizyon kanalı kurmanız gerekiyor…Birkaç milyoncuk bulursanız niye olmasın…Hayırlı yayınlar…

Sayın Ali Özmen SAFA
, sizin kanallardan birine talip olan turizmci iş adamı vazgeçince epey moraliniz bozulmuş. Biraz zamana bırakıp beklemekte yarar var, dert bile etmeyin…

Sayın Ali BİZDEN, siz de artık bir fonomen oldunuz. En çok da papyonlu resminizi beğendim. Bu arada fanatik okurlarınız her geçen gün çığ gibi büyüyor, bilesiniz…

Sayın Olgun AMCAOĞLU,
Bakan Tatar personeli ile veda ederken en fazla siz etkilenmişsiniz. Daha durun bakalım göreviniz süresinde kimler gelecek kimler gidecek…

Sayın Alper SUSUZLU
, Direklerarası Onur ödülüne layık görülmeniz bütün sanat camiasında memnuniyet yarattı. Tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Ali Rıza ÖZEL, medyadan yeteri kadar destek göremediğiniz yönünde sitemlerde bulunuyormuşsunuz. Bu arada Mağusa’da dev bir alış veriş merkezi açtığınız söyleniyor, kolay gelsin…

Sayın Ali Veli ECEOĞLU, bölgede üniversite kurulması için yoğun bir çalışma içine girmişsiniz. Mesarya gençliğini bölgede tutmak için iyi bir proje ancak artık seçimleri beklemeniz gerekecek değil mi?




Günün Fıkrası

Fifi


Bir kompartımanda İngiliz, Fransız, Alman ve oldukça güzel genç bir bayan seyahat ediyorlarmış. Bir ara genç ve güzel bayanın başının üzerindeki sepetten sıvı damlayınca İngiliz hemen oturduğu yerden fırlayıp, parmağını değdirerek sıvıyı yalamış ve;
- Hıımmm, bu halis viski...
Fransız aynı işlemi yaparak;
- Hadi canım bu bal gibi şarap...
Alman;
- Yanılıyorsunuz beyler bu olsa olsa bira olur...
Genç ve güzel bayan gülümseyerek ayağa kalkmış ve sepete hafifçe dokunarak;
- Kız FİFİ, bir türlü öğrenemedin çişini tutmayı...