Anastasiadis vurmuş masaya yumruğu ve " Görüşme mörüşme yok" demiş.Hani  küçüklere o minik ellerini tutup parmacıklarına tek tek dokunarak yaptığımız o  güzellik var ya... Bu tutmuuuş,bu (bu aradaki parmağa ne derdik unuttum) bu pişirmiiiş.bu yemiiiş.en küçük parmağa sıra geldiğinde de Bu da mektepten gelmiş hani bana hani banaaa..demiiiş. derdik..

Şimdi bunu parmak olayından çıkarıp,kelleye vuracak olursak,en küçük kelleye sıra geldiğinde "Aha sana . Aha sana" diye vurmakmı lazım yani.

Zaten rutine bindi bu iş. Barış ve kardeşlik görüşmeleri her sekteye uğradığında,belli bir grup,öbür belli gruba hep" aha sana", öbür belli grupta ,o belli gruba" bekleyin akıl koyacaklar." der dururuz.Yıllar işte böylece akıp gider. 3 nesli ezdik bu teranelerle.

Bu Rumlarla barış olmaz diyen liderlerimiz şu anda aramızda değil.Allah onlara rahmety eylesin

Olur diyerek kolları sıvayan yeni liderlerinde,az biraz çabadan sonra aynı şeyleri tekrarlayıp görevlerini tamamladıklarını da gördük.Şimdi onlardan bazılarının,oturdukları köşelerinden bir şeyler söyleyip. gündemde kalma çabalarını sürdürme telaşında olduklarını da görüyoruz..Ve tabi."Bu işi en iyi ben yaparım" diyenlerde sıradalar.

Şüphesiz,ilerde bir tarihte, Kıbrıs'ta neler olup bittiğinden bi haber aracılar,teşvikçiler yeniden  devreye girecek ve büyük umutlarla bu görüşmeler bir yerlerden başlatılacaktır..Nereye kadar peki?  Yeniden 3-4 neslin ezilmesine fırsat verecek kadarmı?Bu konuda şu anda 3 ihtimal görünüyor.,,

Birincisi;

 Bazıları şöyle buluyor çareyi,”Bırakacaksın bu KKTC ayaklarını,azınlık olmaya razı olacaksın.Türkiye'ye diklenip al memurunuda,paranıda,askerinide  çek git diyeceksin.  Ve zaten elinde tuttuğun Kıbrıs Cumhuriyeti  kimliğine boynunu uzatacaksın. Ehh..Gerisi zaten Rum için çok kolay artık...Zaman içerisinde "Bir zamanlar bu adada Kıbrıs Türkü vardı,onların devletleri filan vardı" diye konuşacak son nesil. Hatta öyle hale getirecekler ki tarih kitaplarında bile yer almayacak bunlar

ikinci ihtimal;

İşte bu günki durum..Türkiye verecek Anavatan olacak..Vermeyecek tu kaka olacak..Verilenlerin idaresi ve adilce dağılımı yapılmayacak..Halk hergün sokaklarda,grevlerde,eylemlerde bas bas bağıracak.Kapılar yine açık kalacak ve Rum ekonomisine bu açık kapılardan bol bol destek yağacak. Bizler ambargolar altında inim inim inleyeceğiz...Ama canımıza bir zarar gelmeyecek...

üçüncüsüde;

Öyle değil böyle deyip,allah allah nidalarıyla kan kusan silahları meydana çıkarıp kan akıtacaksın..Bu savaş sonunda kimileri yeni topraklar kazanıp oralara yerleşirken kimileri,BM. AB ne SOS çağrıları gönderecek.Sonra gelsin görüşmeler yemeler,içmeler......Döngüye bakarmısınız ne kadar kısır...

Haa tabiki başka yollarda vardır muhakkak...Cumhurbaşkanlığı adaylarımızın sayısının bir hayli kabarık olmasının sebebi belkide budur.Bizim ve dünyanın bilmediği bir şeyler biliyorlar ki bu kadar hırslı ve atak görünüyorlar.

Bizlerin gördüğü de şu.......Biniyorsun  bir tuch dawn zorunlusu uçağa, bir yurt dışı yapıyorsun.İster milletvekili ol,ister sıradan bir vatandaş,görüyorsunki dışardan bakıldığında buradaki KKTC ve yaşayanlarının gerçeği diye bir şey yok.

Kendi içinde bölünmüşlüğün veya bozum havasının getirisi olan saygınsızlık problemi almış başını gitmiş.Moraller sıfır olarak yurda dönüyorsun. Öyle ya da böyle deyip kötünün iyisine razı bir yaşam için bastırılmış duygularla yitip giden yılların çarklarında öğütülüp duruyorsun.

Varmı bu adayların içinde bu halkın yüzünü güldürebilecek yepyeni düşüncelere ya da ne bileyim,,radikal kararlar alma gücüne sahip bir lider diye merak içindeyiz şu anda..

Herkes birilerini tutacak,o ona, bu buna destek verecek sonuçta bir tanesi KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı olacak.... Hatta belkide, yeni bir hükümet iş başı yapacak

Peki sonra ne olacak..İşte asıl soru bu..

Sahi ne olacak allahaşkına bilen birileri çıkıp söylesin ....