Geçtiğimiz Cuma günü, TC Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında “Mutabakat Zaptı” imzalandı. Bakan Betül Sayan Kaya ile Çalışma Bakanı Ersan Saner’in mutabakat zaptı haberini, bizim haber merkezinde haberci diliyle söyleyelim: ‘ham görüntüleri’ oturdum tek tek izledim. Bakan Kaya her zamanki zarafetini ortaya koyan beyaz işlemeli bir elbise giyinmiş; söyleyeceklerini önceden çalışmış ve nazik üslubuyla TC ile KKTC arasında ilerleyen dönemde bir ‘yol haritası’ndan bahsediyor.

Bakan Kaya aynı zamanda Suriyeli mültecilerin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu; mültecilere kucak açan bir ülke olarak bu durumu KKTC’nin de takdir etmesi gerektiğini vurguluyor.

Diyor ki: “Ülkemize sığınan mültecilere de büyük yardımlar yapıyoruz. Biz inanıyoruz ki sadece bizim ülkemiz için değil aynı zamanda KKTC için de gurur vesilesi bir hizmet anlayışıdır. KKTC, Türkiye’deki bu ilerlemelerin sadece takipçisi değil, aynı zamanda ortağı olan bir devlettir. İnanıyoruz ki Türkiye’nin başarısı KKTC’nin başarısı olarak görülüyor. Sosyal politikalar alanında birlikte neler yapabileceğimizi, önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin ileriye nasıl taşıyabileceğimizi Sn. Bakan’la görüştük. Bir yol haritası çizdik önümüzdeki dönem için..” Bakan Kaya, bir yol haritasından bahsediyor ancak bu yol haritasının parametrelerinin ne olacağını basına net olarak açıklamıyor.

Ben orada olsa idim; Bakan Kaya’ya bu soruyu sorardım. Onca basın mensubu arkadaş haberi izledi ama bir tanesinin aklına bu açılımın ne olduğunu sormak gelmedi demek ki. Sadece Çalışma Bakanı Saner ile üzerinde çalışılan projelerden ki; o projelerinde tam olarak neler olduğunu iki Bakan’ın da net açıklama yapmaktan kaçındıklarını görmekteyiz. Hatta ilginçtir; Bakan Saner’in şiddet mağduru kadınlarla ilgili çalışmalarını dahi TC Aile Bakanı Kaya’dan öğreniyoruz.

Bakan Kaya konuşmasının bir yerinde Sn. Saner’e soruyor: “Sn. Bakan şiddet mağduru kadınlarla ilgili ‘Panik Butonu’ projeniz vardı değil mi? Diye sorduğunda Bakan Saner Evet anlamında Kaya’yı onaylıyor. Ardından Bakan Kaya: “Şiddet mağduru kadınlar için ortak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Panik butonu uygulaması yapıldı. Güzel bir çalışma. Önümüzdeki dönemde Kıbrıslı kadınların şiddetten korunması adına faydalı olacağını düşünüyorum.” Diyor.

Araştırmalarım neticesinde “Panik Butonu’ uygulamasının tam olarak Kıbrıs Türk medyasıyla paylaşılmadığını görmekteyim. Acaba ben mi gözden kaçırdım? Diyerek tüm kaynakları araştırdım. Google’dan arattırdım. Sadece şu bilgi var; “Destek istemekten çekinmeyin. KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin Panik Butonu uygulamasını indirin; 3 yakınınıza ve Sosyal Hizmetler İhbar Hattı 183’e panik anında otomatik mesajınız ve bulunduğunuz konum derhal iletilsin.” Panik Butonu olayı bu bilgiden ibaret. Mağduriyet yaşayan kadınlara nasıl ulaşılıyor? Ulaşınca nasıl bir işlem yapılıyor. Bu bilgiler yok. Ha eğer Bakan Saner’in daha önceki kadın çalıştayında ortaya koyduğu; kadın şiddetinden dolayı Alo 183 uygulamasının bir devamı mıdır bu panik butonu? bunu bilmiyoruz. Bilgiler kısıtlı. Ancak bu panik butonu uygulaması bile çok önemli bir uygulama. Çünkü dünyanın pek çok ülkesinde bu uygulama mevcut. Uygulamanın daha çok artması ve bilinmesinde ise bizlere yani medya görevlilerine görevler düşmekte. Bakanlar çıkıp açıklayacaklar ki; bizler de görevimizi yapabilelim.

Yeniden Bakan Kaya’nın sözünü ettiği TC ile KKTC arasında “yol haritası”na gelecek olursak; bu elbette benim görüşümdür ancak uzunca bir zamandır 50 ila 100 bin arasında Suriyelinin KKTC yurttaşı olması konuşuluyordu. Hatta gelen haberlere bakılacak olursa Kapalı Maraş’ın Suriyelilere tahsis edilmesi iddiaları gündemde yerini almıştı bu yılın başlarında.

Acaba diyoruz bu imzalanan Mutabakat Zaptı’nda bir Suriyeli açılımı yer almış olabilir mi? Zira ülkelerindeki savaştan kaçarak daha güvenli Türkiye’ye kalıcı olarak yerleştirilen Suriyeli kardeşlerimiz Türkiye’yi vatan bilmişlerdir. Onların rehabilite edilmesini hedefleyen bir de proje vardır ve o projenin içinde KKTC’nin de dahil edildiği yine gelen bilgiler arasında. Ancak bu bilgiler resmi ve kesin bilgiler değil. İddialar desek daha iyi olur sanırım. Bu planlamaya KKTC de dahil edildi ise; herhalde Devlet büyüklerimiz bu konuda resmi bir açıklama yapacaklardır diye düşünüyoruz.