Dedekorkut: “Ünal Üstel’le protokol imzaladık”

Gündeme oturan Karpaz Milli Parkı içinden yol geçirilmesi ve Altın Kumsal’da 26-29 Eylül tarihleri arasında yapılacağı iddia edilen Silk Route Festival 2013 konusunda önce Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer sorularımı yanıtlıyor.

“Altın Kumsal’da festival yapılmasına izin vermedik. Festival yapılmayacak”

Çevre Koruma Dairesi Müdürü Ünlüsoyer’e “Altın Kumsal’da festival için izin verildi mi?” sorusunu yöneltiyorum. “Altın Kumsal’da festival yapılmasına izin vermedik” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Bize resmi herhangi bir başvuru yapılmadı çünkü. Bir turizmci arkadaş Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Ünal Üstel’e Dipkarpaz’da yurtdışından orkestra getirerek bir festival yapmak istediğini söylüyor. Bakanımız da ‘Çevre Koruma Dairesi’ne başvurup onlardan rapor alabilirseniz belki yapılabilir’ cevabını veriyor. Bu arkadaş bize geldi. Biz de kendisine Altın Kumsal’da 30-40 bin kişilik festival yapılamaz. Orada yapacağınıza Dipkarpaz Köyü’nde, Yeni Erenköy’de ya da Büyük Konuk’ta yapın dedik. Göstermelik olarak Altın Kumsal’da bizim göstereceğimiz yerde ve ancak kamplumbağa yumurtlama dönemi sonunda, yani ekim ayında çok az sayıda, 400 kişilik bir festival yapmanız söz konusu olabilir dedik. Bunun için de bize resmi olarak projenizi sunmanız gerekir dedik. Sonra bize gelen olmadı. Oradan da anlaşılan bu festivalin yapılmayacağıdır. Turizm Bakanımız zaten kendilerine 2 ay önce resmi bir yazı göndererek, Çevre Koruma Dairesi olumlu rapor vermeden festivalin yapılamayacağını bildirdi.”

“Bu yazının bir kopyasını alabilir miyim sizden?” deyince, Ünlüsoyer’den “Pazartesi buyurun ofisime vereyim” yanıtını alıyorum.

“Festivali Kıbrıslı bir turizmci düzenlemek istedi ama bize resmi başvuruda bulunmadı”

“Kimdir bu festivali organize eden turizmci?” diye sorduğumda, Eşref Ünlüsoyer, “Kıbrıslı bir turizmci. Ama adını anımsamıyorum” yanıtını vererek beni gülümsetiyor. “Peki nasıl oluyor da bu festivalin internet ortamında tanıtımı ve bilet satışı yapılıyor?” şeklindeki soruma ise Çevre Koruma Dairesi Müdürü, “O tanıtımı yapan Avrupa’dan bir şirket. Biz de gördük tanıtım yapıldığını. Tanıtım yapılsın, bunun bir zararı yok. Biz festivalin izinsiz yapılmayacağını kendilerine zaten bildirdik. Bize geri dönen olmadığına göre bu festival yapılmayacaktır” ifadelerini kullanıyor.

“Yol Karpaz Milli Parkı’ndan geçmiyor”

Çevre Koruma Dairesi Müdürü’ne Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde olan Karpaz Milli Parkı’nda nasıl yol çalışması yapılabildiğini soruyorum. Eşref Ünlüsoyer, “Yol Milli Park’ın içinde değil ki. Yanlış söyleniyor ya da bir aldatmaca yapılıyor. Karpaz Milli Parkı’nın başlangıcı Blue Sea’den sonradır. Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde hiçbir yol ve yapı çalışması yoktur. Bu tip bölgelerde yol ve diğer imar çalışmaları için ekolojik etki değerlendirmesi yapılır ve öyle karara varılır. Bize şu ana dek hiçbir başvuru yapılmamıştır. Burada sadece kaçak yapılaşma var. Yıllardır oralarda ahşap bungalowlar var biliyorsunuz. Onları da oradan kaldırıp başka yere alacağız” diyor.

Turizmci Özbek Dedekorkut:”Turizm Bakanı bizimle protokol imzaladı”

Yaptığım araştırmalar sonucunda festivali organize eden turizmcilerden birinin Özbek Dedekorkut olduğunu öğreniyorum. Özbek Dedekorkut’u aradığımda ise Dedekorkut “Ben bu festivalin sadece organizasyon işleri ile ilgileniyorum. Festival organizasyonunda ben sadece gidiş gelişleri ayarlamak ve konaklamayı yapacağım. Burada kurulu bir şirketin, Kıbrıslı turizmci Hilmi Bey’in düzenlediği bir festival bu. Yatırımcı da Norveç’ten. Turizm Bakanı ile geçtiğimiz ekim ayında protokol imzalandı. Protokolde ne yazdığını bilmiyorum ancak Çevre Koruma Dairesi ile beraber çalışarak festivali yapmak kaydıyla bize bu protokolle resmen izin verildi” diyor.

“Festival Altın Kumsal’da değil, Manastır’a giden yolun iki tarafında yapılacak”

Ve ekliyor Dedekorkut; “Festival Altın Kumsal’da değil, Altın Kumsal’ın arkasında, Apostolos Andreas Manastırı’na giden yolun karşılıklı iki tarafında yapılacak.” “Herhangi bir satış yapıldı mı şu ana dek?” şeklindeki sorumu ise Özbek Dedekorkut şöyle yanıtlıyor: “Norveçli yatırımcı tüm kurallara uyarak altyapıyı hazırlamaya özen gösteriyor. Şu anda planlama yapılıyor ve festivale sanatçıların katılımı sağlanıyor. Henüz bilet satışına başlamadık. Ama zaten bu seneyi zararla kapatmamak hedefleniyor. Bu tip yatırımlarda bir sonraki senelerde festivalden para kazanmaya başlıyorsunuz. Festivalin her yıl devamı yapılacak ki para kazanılsın.

“Biz deli miyiz ki izinsiz bir festival için bilet satalım?!”

“Çevre Koruma Dairesi’nden izin almadan nasıl bu festivali yapacaksınız” diye sorunca Dedekorkut’un yanıtı, “Biz deli miyiz ki izinsiz bir festival için bilet satmayı düşünelim de başımıza bela alalım?!” oluyor.

Yatırımcı Hilmi Ekrem (İzioğluları): “Festival özel mülkte yapılacak”
Londra’dan döndükten sonra son 8 senedir Kıbrıs’ta faaliyet gösteren Hilmi Ekrem olarak tanınan Hilmi İzioğluları ile görüşüyorum. Hilmi Ekrem çevre örgütleri ile bağlantılı olarak yazıldığını iddia ettiği yazılara tepki gösteriyor ve “23 Ocak’ta festivalle ilgili Kıbrıs Gazetesi’nde bir yazı yayınlanmıştı. O yazıda anlatılanlar doğru değil ve düzeltme yazısı talep ettik. Silk Route Antalya destekli bir kuruluşla bağlantılı bir KKTC şirketidir. Bizim düzenleyeceğimiz festivalin Altın Kumsal’la bir alakası yok. Altın Kumsal oradaki bütün bölgeye denir. Bizim 50-80 bin kişilik festivalimizin Altın Kumsal’da yapılmasına zaten olanak yok. Denizde mi yapacağız? Kumsal bu kadar insana yeter mi? Festival, Altın Kumsal’a giden yol üzerinde, yolun sağı ve solu üzerinde kurulacak portatif kentte yapılacak.”

“Festival bölgesinde Yakın Doğu Üniversitesi portatif hastane kuracak”

“Portatif kentin özellikleri neler?” şeklindeki soruma Hilmi Ekrem şöyle yanıt veriyor: “3,5 km.’lik yol üzerinde portatif Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi kurulacak. Polis birimi orada olacak. 3 km’lik ses sistemi kurulacak. 3 gün sonra da bu portatif şehir yerinden kaldırılacak. 10 milyon Pound’luk bir bütçesi var bu işin. Bizim festivali yapacağımız bölge Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki değil ki! Biz özel mülk üzerinde festivali yapacağız.”

“Dipkarpaz Belediye Başkanı Mehmet Demirci’den izin aldım. Demirci köylülerden özel mülkleri kiralıyor”

“Hangi özel mülk üzerinde?” diye soruyorum bu kez. Yatırımcı Ekrem “Dipkarpaz Belediye Başkanı Mehmet Demirci’den izin aldım. Yöre halkı bu işi yapayım diye yalvarıyor. Mehmet Demirci köylülerle görüşüyor ve alanı bize kiralatıyor. Çünkü köylüler bu işten 1 senede kazanamadıklarını 3 günde kazanacak. Yemekleri, servisleri hep yöre halkı yapacak” diyor.

“Turizm Bakanı ile imzaladığımız protokolde hiçbir şart yok”
Sözlerine son olarak şunları ekliyor Hilmi Ekrem: “Bakan ile imzaladığımız protokolde hiçbir şart yok. Bu festivali yapmamız için bize izin verildi. Çevre örgütlerinin ileri sürdüğü şekilde, Kıbrıs Gazetesi’nde çıkan yazıdaki gibi bir olay olsa en önce biz karşı çıkardık. Kaplumbağa yavrularını ezecekmişiz, olur mu hiç öyle şey! Ben de böyle bir şey okusam, ben de karşı çıkardım ama doğru yazmıyor ve doğruları söylemiyorlar. Biz Altın Kumsal’da bir şey yapmayacağız. Bu festivalin organizasyonu Cannes gibi dünya çapında büyük festivalleri organize edecek büyüklükte bir şirket tarafından yapılıyor. İskandinavyalılarla çalışıyorum bu organizasyon için. Memleketimiz için katkı koymaya çalışıyoruz ama alakasız şeyler iddia edililiyor! Biz burada ayrıca Club Activa olarak otel alıyoruz, yatırım yapıp özel üyelikle çalışan bir kulüp kuruyoruz ama gerçek dışı haberlerle uğraşmaktan işimizi yapamıyoruz.”



Gönyeli Kadın Gönüllüleri Derneği; “İnsanların acılarından tefrika üretmeye meyilli bazı medyanın da katilden kahraman yaratma çabasına girmiş olmasını da sert bir dille kınıyoruz” diyor. Tamamen katılıyorum…