Dün meclisi izlerken adeta utanç duydum. Bizleri temsil edenleri hayretle izledim.

O nasıl bir üslup öyle!!!

Bir genel başkana yakışmayan utanç verici görüntüler, sözler, hareketler.

Meclis voyvodalık yeri midir anlamadım. Yazık ki Kıbrıs Türk haklı bu görüntüleri izlemek zorunda kaldı. Dünyanın her yerine yayın yapan BRT aracılığı ile meclisteki vekillerimizin kalitesini dünyaya duyurmuş olduk böylece. Yazık ki ne yazık!

Mecliste dün yaşananlar resmen rezillik. Bir başbakana ve Meclis başkanına yapılmayacak hakaretler yapan bir Genel başkana şahit olduk. Utanç vericiydi. Halen neden istifa etmiyor ve UBP’yi bu kadar zor durumda bırakıyor anlamadım gitti. Bir koltuk bu kadar mı değerli olunur ya da bir makam bu kadar mı vazgeçilmezdir.

Kaldı ki kimsenin kimseye saygısız bir üslupla hakaret edercesine bağırma hakkı yoktur. Bir başbakana nasıl olur da kahve ağzı konuşabilinir onu da anlamış değilim. En çok eleştirdiğim kişilerden biridir Hüseyin Özgürgün. Bunu da sonuna kadar hak ettiğine inanıyorum. Düşünmeden yaptığı yanlış davranışlardan ve konuşmalardan sorumludur. Bir Genel başkana yakışmayan sayısız gaflardan artık bıktık usandık.

UBP dibe vurdu. Ama kimin umurunda? Maalesef Özgürgün UBP’nin içinde bulunduğu durumdan ve de UBP’nin neler kaybettiğinden habersizdir.

Partililerin özellikle delegelerin istenmeyen adam ilan ettiği Özgürgün; hem gözlerini kapatmış hem kulaklarını tıkamış hem de yaşananları hissetmeyecek kadar duyarsızlaşarak 3 maymunu oynamaya devam ediyor. Kendinden başka kimseyi dikkate almıyor.

Özgürgün bir başbakana ‘sen’ diye hitap ederken, arkasından da ‘terbiyesiz’, ‘saygısız’ diye saydırırken nasıl göründüğünün farkında değildir. Ayıptır! İnsan aldığı eğitimden, taşıdığı sıfattan, halkından utanır. Ama nerde!

‘Geri zekâlılar’ dediği günü halen hatırlarız. Özgürgün gelmiş geçmiş en kötü siyasetçi olarak adaydır. ‘’Saygısız’’ ve ‘’terbiyesiz’’ diye bağırdığı başbakana acaba kendisi ne kadar saygı göstermiştir. Öncelikle bunu bir düşünsün.

UBP artık son günlerini yaşıyor. Her ne olursa olsun UBP eski UBP olmak istiyorsa dirilmek zorundadır. UBP’nin önceliği yeni bir kandır. Yeni bir kan ancak ve ancak Özgürgün’den kurtularak olunur. Gelmiş geçmiş en kötü yönetime şahit oluyoruz. UBP içerisinde büyük bir tepki var. Bir taraftan toparlanmaya çalışan CTP, git gide güçleniyor. Diğer taraftan kan kaybeden UBP ve halen toparlanmak için çaba göstermeyen bir parti. Bugün siyasette yaşanan kaosun ana nedeni parti genel başkanların partilerini ayakta tutmak yerine, kendi çıkarları uğruna partilerini harcamalarındandır.