Ali Mahşeker lakabıyla bilinen Ali Kalyon’un dünkü Havadis Gazetesi’ndeki söyleşisini okudunuz mu?
Okumadıysanız şiddetle öneririm.
Önce Selda İçer’i kutlamak lazım, iyi bir iş çıkarıp böyle enfes bir yazıyı kamuoyuyla paylaştığı için…
Sonra da Crazy Girl adlı gece kulübü sahibi Ali Mahşekeri tebrik ederiz, delikanlı çıkıp konuştuğu, bize siyasetçilerin gerçek yüzünü bir kez daha gösterdiği için…

Mahşeker diyor ki;
“UBP’nin içinde büyüdüm ben, Ona canım feda. Madde destek verdiğimi de inkar etmiyorum. Hasta UBP’liyim ama hep yanlış ata oynadım…”
Duydunuz mu sevgi okuyucu?
Gece kulübü sahibi Mahşeker, UBP’liymiş, iyi de maddi destek vermiş, ama hep yanlış ata oynamış yıllardır.
Yani, Mahşeker için UBP’li siyasetçiler birer yarış atı ve anladığımız kadarıyla kimi desteklediyse kaybetmiş.
Bu konudaki üzüntüsünü dile getiriyor adam!

Şimdi insan merak etmez mi kimmiş Ali beyin üstüne oynadığı atlar?
Ne demek istedi acaba?
Maddi destek verip vekil mi yaptı acaba?
Ya da bakan mı oldu onun desteklediği vekiller?
Acaba başbakan da olu mu dersiniz?
Mahşeker şimdi bunu derken, acaba destekledikleri bir yerlere mi gelemedi, yoksa bir yerlere geldi de, kendisine kazık mı attılar?
Hadi bir de biz soralım Ali beye;
Dost sohbetlerinde sürekli olarak ‘altındaki arabayı ben hediye ettim’ dediğiniz ünlü siyasetçi kim acaba?
Yüreği var mı bunu açıklamaya?

Sevgili okurlar;
28 Haziran 2012 tarihinde Yeni Düzen yazarı Aysu Basri Akter ne yazmıştı bir hatırlatalım mı?
Vergilerin arttırılacağını duyan bazı gazino işletmecileri Akter ile görüşüp, gerekirse bir çok skandala neden olacak açıklama yapacaklarını ifade etmişlerdi…
DP’den UBP’ye transfer edilen hangi vekilin transfer parasını açıklayacakları tehdidinde bulunmuşlardı…
O tarihte biz de birkaç kez bu konuda yazı kaleme almış ve bu açıklamanın ülkenin bağımsız yargı organlarını harekete geçirmesi gerektiğini vurgulamıştık…
Ama ne yazık ki tek bir Allahın kulu bile bu önemle itirafın üstüne gitmemiş, bu açıklamayı yapanları karşısına alıp, kimmiş transfer parasını ödediğiniz vekil diye sormamış, böylelikle olay ört bas edilmişti…

Gazinocu bu ülkede milletvekili transferi yapıyor, gece kulübü sahibi UBP içinde bazı siyasetçileri at yarış atına benzetip onların üstüne yatırım yaptığını, hatta daha da ileri giderek altındaki aracı aldığını söylüyor ama bu kokuşmuş düzenin tek bir savcısı bile cesaret edip bu olayların üstüne gitmiyor, peşine düşmüyor.
Ve biz ülkede yaşanan bütün bu rezilliklere rağmen, halen bir gün her şey güzel olacak diye kendimizi avutuyoruz…
İstikrardan bahsedenler ise cabası!

GÜNÜN FOTOĞRAFI

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali MAHŞEKER, UBP’den hangi vekillerin üzerine yatırım yapıp sonra da hep yanlış ata oynadığınızı itiraf ettiniz ya, vatandaşı bir merak sardı onlarca mesaj geldi. Ben de bu arada ayrıca merak ettim, hangi siyasetçinin altındaki arabayı siz hediye aldınız. Bun cevaplarsanız sonra başa ciddi sorularım da olacak.

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU
, dün öğleden sonra İskele Belediyesi’nde Halil Orun, Ali Rıza Usluer, Bünyamin Merhametsiz, Mahmut Özçınar ve Meftun Orkun ile çok önemli bir toplantı gerçekleştirerek önemli kararlar aldınız. Bölge halkı ne oluyor diye panik yaptı bilesiniz.

Sayın Ahmet ZAİM, kamuoyu ve polis teşkilatı çalışanların eşlerinin fotoğrafının istenmesi olayı konusunda açıklama yapmanızı bekliyor. Şaibelerin önünü başka türlü kesemezsiniz.

Sayın Sunat ATUN, siz her ne kadar bakanlıklar arasında her hangi bir sıkıntı yok deseniz de bazı bakanlar bunun aksini iddia edip, bakanlıklar arasındaki çatışmayı her önüne gelene anlatıyorlar.

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, ikinci tur yapılmasın diye divan başkanlığından istifa edeceğiniz yönünde haberler yayılmaya başladı. Er meydanını terk etmek partinize daha oçk zarar verebilir umarız kimsenin gazına gelmezsiniz.

Sayın Halil ESENDAĞ
, çok yakında Başbakana çok yakın bir mevkiye atanacağınız duyumları almaya başladık. Eğer duyduklarımız doğruysa şu anda o makamda oturan arkadaş bunalıma girebilir aman dikkat.

Sayın Eşref VAİZ,
kadın ticaretini içeren televizyon programınız kamuoyundan büyük tepki aldı. Sağlık bakanı döneminizde niçin bu konulara hassasiyet göstermediğiniz yargılanmaya başladı.

Sayın Turgay KONTİ,
dün gün boyunca çiğ köfte yoğurtup bütün dosta akrabaya dağıtım yaptınız ama yakın bazı komşuları atladınız. Bir yerleri şişmiş diyorlar haberiniz olsun…

Sayın Ersin TATAR, kanaldaki çok sayıdaki çalışanı vatandaş yaptığınız yönünde şikayetler gelmeye başladı. Hatta bazı çalışanlar ağızların sıkı tutamayıp sağda solda söyleyince bazı arızalar çıkıyormuş.

Sayın Derviş ÇEBİÇ, gardiyanlık mesleğinin yanı sıra klima ve uydu işini de birlikte yürütünce son günlerde göze batmaya başlamışsınız. Yakında vergi memurları kapınızı çalarsa şaşırmayın sakın.

Sayın Zorlu TÖRE, Küçük ve Denktaş’ın mecliste tek dile getiren vekil olarak kamuoyundan büyük taktir aldınız. Bu arada sözde milliyetçilere de epey tepki var.

Sayın Ümit BAHŞİ,
Mağusa’da küçük bir operasyon geçirdiğinizi öğrendik. Sizi gırgıra almasınlar diye operasyon konusunu burada yazmayacağız. Büyük geçmiş olsun, bir süre kızartma ve asitli yiyeceklerden uzak durmanız gerekiyor değil mi? Bira da tamamen yasak.

Sayın Hüseyin CELAL
, son günlerde arazi iyine merak saldığınız ve bu konuda Rumlara epey yardımcı olduğunuz söyleniyor. Ne varsa ticarette var değil mi? Hayırlı işler bol kazançlar dileriz.

Sayın Fikri ATAOĞLU, yeni istasyon izinleri sizi de çileden çıkarmış diyorlar. Siz de UBP’li olsaydınız istasyonlarınızın sayısını şimdiye kadar çoktan fazlalaştırmış olurdunuz.şansınıza küsün artık…

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, siz siyasette jübile yapmaya hazırlanıyorsunuz ama bölgedeki partililer hiç öyle düşünmüyor. Eksikliğiniz en az bir vekile mal olur diyorlar. Hesabı kitabı ona göre yapmak gerek.

Sayın Ramazan ÖZÇELİK
, parti pılıyı pırtıyı toplayıp UBP’ye katılınca sizin adınız şimdi de cenaze levazımcısına çıkmış diyorlar. Sizinki de ne şans değil mi? Bu arada Turgay beye de istihdamlardan pay kapmış diyorlar doğru mu?




Günün Fıkrası

Son çocuk..
.

İki çocuğu olan köy delikanlısı askerliğini yapıp da evine döndüğünde
bakmış karısı Fadime üç çocukla bir masanın etrafındalar.
Birden öfkelenip bağırmaya başlamış;
- Abovv… Ula kaltak, bu üçüncü çocuk nerden çıktı?..
Askere giderken iki çocuğumuz vardı. Bu sonuncusu benden olamaz...
Fadime ona gayet sakin cevap verir;
- Ne bağırıyorsun. Sana baba mı diyir… Oturmuş yoğurdunu yiyir!..