“Levent bey mesaj kutunuz da Atilla Atakanlı için yazdıklarınızı okudum yalnız şunu bilin ki Atilla başkan için Dikmenli UBP’liler bu adam örgüt başkanı olmaya devam ederse ailece CTP’li olacağız diyorlar bilginiz olsun.
Buna sebep ise iki tane kiliseye tapmaktandır.
Lefkoşa DP-UG milletvekili adayı Esen Ömürlü yeğenidir ve zamanında örgüt başkanı olması için İrsen beye ricada bulunan Esen Ömürlü idi. Tabi ki her ikisi de partiyi içinden vurdular.
Atilla Atakanlı Dikmen belediye başkanlığına aday olmak istiyor UBP’den.
Fakat DP-UG milletvekili adayı Adnan Altan bu arkadaşa söz verdi eğer biz kazanırsak Yüksel Çelebi’nin karşısına aday göstermeyip seni destekleyeceğiz diye. Otomatikman o da iki tarafı idare ederek partisine ihanet etti,
Şu bir gerçektir ki bir örgüt başkanı seçim süresince 5 eve girerek seçimde başarılı olamaz.
Dikmen’de seçim için UBP için gerçekten çalışan sayısı azdır. Turizm bakanlık müdürü Mustafa Erişmen, eski belediye başkanı Yaşar Güçsav, kurultay delegemiz Rıza Öztürk, Girne ilçe yönetim kurulu üyesi Rıfat Boytam , eski örgüt başkanlarından Mehmet Kuyucuoğluları ve Dikmen belediye meclis üyeleri olan Mehmet Özsezer ile Yusuf Barbet’dir. Bunu da bilmenizde fayda var
KARMA LİSTEDEKİLER :
Hasan Bozer
Kutlu Evren
İzlem Gürçağ
Halit Bağman
Aziz Dayı
İlkay Kamil
Ergün Serdaroğlu
Özdemir Berova
Sevgi Değgin
Adnan Altan…
Atilla Atakanlı’nın karma listesi buydu. Ben nereden mi biliyorum diye düşünüyorsanız,
Çünkü listenin birini öz halama da verdi ve ben oradan öğrendim…”
(İsmi mahfuz)


Hastanede ‘eldiven’ rezaleti!


Öğlen saatlerinde hastanede Lefkoşa Devlet Hastenesi’nde görevli bir hemşire aradı.
Önce adının saklı kalmasını rica edip, heyecanla konuştu.
Bir serviste tarihi geçmiş eldivenlerin kullanıldığı ve bunun ancak dün fark edildiğini, eldivenlerin kullanma sürelerinin 2005 yılında sona erdiğini iddia etti.
Duyarlılığından dolayı teşekkür ederiz.
Aynı saatte hastane başhekimi Rıfat Siber’i aradık ve durumu bildirdik.
Anında ilgileneceğini söyledi.
Ona da ayrıca teşekkür ederiz.

GÜNÜN FOTOĞRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Derviş BESİMLER, kulislerde TC Elçiliğindeki çok önemli bir dosya konuşulmaya başlandı. Eğer bu dosya hasır altı edilmezse sadece sizin değil bir çok kişinin başı epey ağrıyacağa benzer.

Sayın İrsen KÜÇÜK, 28 Temmuz akşamı sonuçlar kötü gitmeye başlayınca partide Fikret Çavuşoğlu’nun kafasına tavla fırlattığınızı duyduk. Az bile yapmışsınız, sizin sayenizde bir yerlere gelenler sizin için çalışmadıysa müstahaklarıdır.

Sayın Turgay KONTİ, seçim akşamı siz de partide ağır münakaşalara katılıp sinir olmuşsunuz. Artık gelip geçti, şu pastırmaları buzluktan çıkarıp mangala koysanız diyoruz.

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, seçim vukuatları daha yeni yeni ortaya çıkmaya başlıyor. Siz de seçim öncesi bölgenizde bir köyde tartaklanmışsınız. Kızgın partililere ne yaptınız da bu kadar kızdırdınız?

Sayın Zeren MUNGAN, bir grup öğretmen mesaj göndermiş hazırlık ödeneklerinin Eylül ayında ödenmesi için şimdiden hazırlık yapmanızı istemişler. Zira yıllardır zamanında alamadıkları için işi garantiye almak istiyorlar.

Sayın Faiz SUCUOĞLU,
bizce biraz erken ama anlaşılan o ki partinin başına geçmek için tabandan epey destek alacaksınız gibi görülüyor. Bu arada bir haftalık tatile çıkmaya hazırlanıyormuşsunuz. Telefonları kapatmayı unutmayın.

Sayın Hakan YOZCU,
aday olmadığınız halde bazı adayların listesine girmek nasıl bir duygu acaba? Daha durun bakalım bu siyasette neler göreceksiniz neler?

Sayın Hasan HASİPOĞLU, seçimlerde İrsen bey adına liste dağıtmanız, bazı eski bakanları da kesip kırpmanız ters etki yaptı diyorlar. Bir dahaki sefere daha dikkatle olmak gerekiyor değil mi?

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, gelen tebrik telefonları nedeniyle iş yapamaz hale gelmişsiniz. Bölgenin sevilen doktorlarından birisi olarak bir süre daha idare edeceksiniz artık. Bu arada yeni bakanlar arasında da adınız anılmaya başladı, sürprizlere hazırlıklı olun.

Sayın Kemal Deniz DANA, bir derneğin yöneticileri aradı aydığınız piyango biletlerinin parasını ödemeyi unutmuşsunuz sanırız. Rica ettiler aracı olmamızı istediler, bizden iletmesi…

Sayın Emrullah TURANLI, Ercan’da çok şey vaat ettiniz ama halen valiz taşınan araçları bile değiştirmediniz. Yaptığınız tüm yatırımlar sadece para kazanmanıza yönelik olunca vatandaşın tepkisini çekiyor bilesiniz…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Hataylılar Derneği ile yaptığınız ‘dostluk’ anlaşması sanırız bazı partilileriniz tarafından kasıtlı olarak yanlış değerlendirilmiş. Size başından söylemiştik, en büyük rakibiniz yine kendi partilileriniz olacak. Siz sağlam basın yeter ki…

Sayın Ali ATAKANLI,
Dikmen’de partililer seçim listesini unutacağa benzemiyor. Bu arada belediye başkanlığı için şimdiden kulis yapmaya başlamışsınız bile. En doğal hakkınızdır, UBP ve DP’nin ortak adayı olmayı başarabilirseniz niye olmasın…

Sayın Elçin TEKAKPINAR, hanım ve çocuklar dönünce 10 günlük bekarlık dönemi de sona ermiş. Bulaşık ve çamaşır işleri epey sizi bunaltmış diyorlar. Böyle zamanlarda eşlerin değeri daha çok biliniyor değil mi?

Sayın Mehmet TANCER,
hastanedeki ilk görev gününe giderken meslektaşlarınız size kırmızı halı ile karşılayacakmış. Ancak sizden lokum istiyorlar, çifte kavrulmuş olanı tercih nedeniymiş.

Sayın Serhat KOTAK, seçim sonuçlarını bu kadar kafanıza takmaya hiç gerek yok. İlk defa aday olmanıza rağmen bence çok iyi yerde bitirdiniz ve gelecek vaat eden adaylar arasında yer aldınız.

Sayın Sinan BAĞDATLI, seçimler sizi de epey yormuş olacak ki 15 günlüğüne Akdeniz turu yapmaya çıkmışsınız. Bu arada Alanlı’nın kazanmasında büyük emeğinizin geçtiği söyleniyor. Vefa böle bir şey olsa gerek değil mi?






Günün Fıkrası

İzah meselesi


On yıldır evlilermiş… Ama gerdek gecelerinden başlayarak, adam hep karanlıkta sevişmek konusunda ısrar etmiş… Kadıncağız yıllar yılı kaç kez sabahlara kadar yalvarmış, bir kerecik olsun,ışıkları yakıp sevişmek için ama adam hep inatla "Hayır" demiş.. "Kesinlikle olmaz. İlle de karanlıkta sevişeceğiz…" O gece kadıncağız gene ışıkları yakmak için yalvaracak gibi olmuş, ama hemen vazgeçmiş. Kocası on yıl sonra insafa gelecek değil ya.. Vazgeçmiş ama sadece yalvarmaktan.. Kafasına koymuş, bu kez çünkü.. Tam sevişmenin en heyecanlı anı, en doruk noktasında elini kaydırıp, yatağın bas ucundaki gece lambasının düğmesine dokunuvermiş.. Bir de görsün.. Kocasının beline, o yapay aletlerden biri bağlı değil mi?..
"Bunu bana nasıl yaparsın" diye haykırmış.. "Bunca yıldır, bu işi sahte bir aletle yaptığını bana söylemedin bile.. Hemen açıkla bana her şeyi.. Hemen.."
Adam çok soğukkanlı yanıt vermiş..
"Tamam, tamam.. Her şeyi izah edeceğim sana.. Ama önce sen bana şu üç çocuğumuzu nasil yaptın izah et, bakalım!.."