Akdoğan’da garip şeyler oluyor…
Yaklaşık iki hafta önce bölgede oturan vatandaşlar kaçak kuyu olayını gündeme getirdiler!
İddialara göre Akdoğan Belediyesi’nin açtırdığı 3 yeni kuyudan çıkan suya lağım suyu karışmıştı…
Çünkü kuyulardan ikisi septik çukurlara çok yakındı!
Aynı gün aradık Akdoğan Belediye Başkanı Ahmet Latif’e görüşlerine bu köşede yer verdik…
Ona göre bütün bunlar uydurmaydı!
Birileri yaptığı icraatları içlerine sindirememiş ve medyaya böyle haberler göndermiş…
Ayrıca elinde kuyudan çıkan suyun tahlilleri de olduğunu söyledi!
Bize göndermesini istedik, önce tama dedi ama hala göndermedi…
Dün gazetelerdeki haber başlığı şöyleydi;
“Bakanlık suya lağım karıştığını açıkladı, eğer tedbir alınmazsa kuyular kapatılacak!”
Burada anlaşılmayacak  bir şey de yok ki!
Bakanlığın açıklamasına göre şu anda bölge halkı bu lağımlı sudan kullanıyor…
Ama anlaşılmayan da şu;
Madem bakanlığın yaptırdığı tahlillerde lağım suyu tespit edildi uyarmak da neyin nesi!
Ya da bunun uyarısı mı olurmuş Allah aşkına…
Tahliller suyun kirli olduğunu gösteriyorsa gidip mührü vuracaksın!
O kuyuları bir daha açılmayacak şekilde kapattıracaksın…
Halkın sağlığı bu kadar basit bir şey mi!
Dün bazı gazetelerde de yayınlanan tahlil sonuçları gayet açık ve net…
Bir kuyunun temiz olduğu belirtilirken diğer iki kuyunun temiz olmadığı gözüküyor!
Buna rağmen Akdoğan Belediye Başkanı diyor ki;
“İftira atıyorlar!”
Sayın Başkan bunun iftirası mı olur!
Konu haftalar önce sizin önünüze getirildi, elimde temiz tahlil sonuçları var dediniz ama bunları kamuoyuyla paylaşmadınız…
Eğer tahlil sonuçları temiz olsaydı niçin paylaşmadınız ki!
Sonra size kim ne sebepli iftira atsın…
Ya da öyleyse kiminle alacak verecek hesaplaşmanız var da su gibi böyle bir hassas konuda insanlar size iftira atsınlar, karalama kampanyası başlatsınlar!
 
 
 
 
Türkiye’ye saldırmak moda oldu!
 
Trodos’daki yangın olayı öyle çarpıtılmaya başlandı ki biraz daha yangında tek suçlu Türkiye gösterilecek sanki!
Önce sosyal medya sonra dünkü yerel gazeteler Türkiye’ye bu konuda dokundurup suçlamalarda bulununca dün de Meclis’de ciddi bir gerginlik yaşandı…
Bazı vekillere göre Türkiye Güney’in şartlarını kabul etmediği için suçlu çıkarıldı!
Serdar Denktaş da haklı olarak patlama noktasına geldi ve verdi veriştirdi…
Dilim Türkiye düşmanlığı demeye varmıyor ama o noktaya kadar geldik!
Adamlar üç tane hava aracını yangın için hazır ediyorlar ve Rum buna şart koyuyor kimse şikayetçi olmuyor!
Rum papazların Kuzey’deki denizden su alınmasını caiz olarak görmemesini yorumlayan yok…
İnanılır gibi değil yani!
 
 
Ruh halimiz nanay!
 
Türkiye Milli Takımı Fransa’daki Euro 2016’da önce Hırvatistan ve İspanya’ya yenildi hem takım hem Fatih Terim yerden yere vuruldu!
Çok acımasız eleştiri ve yorumlar yapıldı…
Sonra Çek Cumhuriyetini yendi Terim ve oyuncular göklere çıkarıldı!
Artık ilk 16 takım arasına kalmak başka maçlara kalmıştı ki olmadı…
Ahalinin yeniden damarları kaynadı ve yine suçlamalar ve hakaretler!
Tamam futbol biraz da seyirci açısından deşarj olayıdır ama bu kadarı da değil…
Bu sıralar ruh halimiz iyi sinyal vermiyor  sanki de!
 
 
Su savaşları yakın!
 
Çok eskiden bundan sonra savaşların su nedeniyle çıkacağı söylenirdi olur mu öyle şey deyip gülüp geçerdik!
Gerçek oluyor gibi…
Bizde de neredeyse belediyeler birbirine girmek üzere!
Güzelyurt’a artık suyun yetmediğini söyleyen Mahmut Özçınar Lefkoşa’ya verilen suyun kesilme ihtimali olduğunu söyleyince LTB Başkanı Mehmet Harmancı haklı olarak kükredi ve ser bir açıklama yaptı…
Durum bu kadar vahim yani!
İçinde boğulabilecek kadar çok suyumuz var ama susuzluk çekiyoruz ve vana hala açılmış değil…
Varlık içinde yokluk çekmek böyle bir şey olsa gerek!
 
 
KKTC’de de tatil yapalım!
 
Yaz demek tatil demek, gezmek demek…
İzlediğimiz kadarıyla en azından benim çevremdekiler ya Türkiye’deki  ya da Avrupa’daki tatil beldelerini tercih ediyor!
Elbette tercih vatandaşın…
Ama çok iyi bir dostumun ya başında Antalya’ya gideceğini öğrenince merakla tatil harcamasının ne kadar olduğun sordum…
4 kişilik aile 5 bin 500 TL dedi!
Hiç de azımsanacak bir rakam değil…
Bizde de bu yaz bayram ve hafta sonları dışında çok iyi geçmeyeceği söyleniyor…
İşte iyi bir fırsat!
Oteller yerli turiste indirim olanaklarını sağlarsa pek ala bu sezonu kazasız belasız atlatabiliriz…
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, hellim üreticilerinin de endişelerini anlıyoruz ama en azından şunu bilmeniz gerekir bizim tarafa tonlarca süt tozu kaçak yollardan Güney’den getiriliyor. Sıkı güvenlik önlemleri alınmadıkça da getirilmeye devam edilecek!
Sayın Talip ATALAY, sizin dinler arası diyalog bir işe yaramamış olsa gerek ki Güney’deki papazlar KKTC’den yangın suyu almanın caiz olmadığını söylemişler! Sahi bunca yıldır yüzlerce defa görüşmeler yapıyorsunuz bunlar ne işe yarıyor!
Sayın Ahmet LATİF, bakanlık bile sizin kuyu suyuna lağım suyu karıştığını belgelerle ispat ediyor halen niçin birilerinin size iftira attığını söylüyorsunuz ki! Yani bu kadar da inatçı olunmaz ki!
Sayın Cemil KARZAOĞLU, ekip ruhu ile çalışmak bir kez daha etkisini gösterdi ve nihayet Cittaslow belgesini elinize aldınız. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz. Her türlü yokluğa rağmen büyük bir icraata imza attınız…
Sayın Halil TALAYKURT, Mağusa şu sıralar resmen sizin Merkezi İhale Komisyonu Başkanı olma ihtimaliniz üzere kaynıyor! Yakın ve gerçek dostlar bu habere sevindi ama çok kişi de ortalığı kaynattı bilesiniz!
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, dünkü Erdoğan ile görüşmeniz nasıl geçti bilmiyoruz ama Erdoğan’ın asık suratı da gözlerden kaçmadı! Hangi konularda görüşüldüğünü adaya gelince açıklarsanız artık değil mi!
Sayın Mahmut ÖZÇINAR, yani sizin dediğiniz de laf mı şimdi! Lefkoşa’nın suyunu dediğiniz gibi keserseniz bir daha Başkent’in sınırlarının içine giremeyeceğinizi bilemiyor musunuz! Şaka bir yana tüm belediye başkanları vana başında toplanıp bir strateji belirlemeli diye düşünüyoruz!
Sayın Gürcan ERDOĞAN, 44 derece sıcaklarda vatandaşa elektrik tasarrufu yapma çağrısı yapmanız akıl işi mi yani! Tama belki teknik olarak muhakkak bir bildiğiniz vardır ama şu sıralar vatandaşın ruh hali hiç iyi değil!
Sayın Zorlu TÖRE, sıcaklar bir yandan oruçlu olmanız diğer yandan,  doğal olarak bedeniniz yenik düştü ve sonunda siz de yatağa düştünüz! Büyük geçmiş oysun diyoruz, gençlik yılları çok geride kaldığına göre şimdi kendinize çok daha iyi bakmanız gerekiyor. Büyük geçmiş olsun…
Sayın Fikri ATAOĞLU, telefon faturasını ödemeyi unutunca ilgili şirket gözünüzün yaşına bakmamış ve anında kesmiş. Artık bu işleri ekipteki arkadaşlara devredin ki böyle talihsizlikler bir daha yaşanmasın!
Sayın Mehmet ÇAKICI, Güney’deki yangın konusunda Türkiye’ye ağır suçlamalar getirmeniz az kalsın mecliste büyük bir çatışma yaşanmasına neden olacaktı! Ortalıkta siyasi rant meselesi var değil mi!
Sayın Ahmet BABA, sosyal medyada çoğunluk laf ebeliği yaparken siz gidip Güney’de yangın söndürme çalışmalarına katıldınız ya helal olsun! Bir çoğu havuzda serinlerken atıp tuttu ya en fazla da onlara sinir oluyorum!
Sayın Cafer GÜRCAFER, Mağusa’da damı onarılacak vatandaş iki gündür telefon başında sizden gelecek mutlu haberi bekliyor ama ses seda çıkmamış. Bayram öncesi bu işi bitirirseniz büyük sevap işlemiş olacaksınız!
Sayın Dimağ ÇAĞINER, pek yakında Girne-Alanya feribot seferlerini başlatacağınızı memnuniyetle öğrendik! Umarız devlet baba da bu seferlere katkı koyar da seferler turizme büyük katkı sağlar!
Sayın Erhan BAŞAY, Camelot’un hemen üzerinde Alaçatı’dan getirttiğiniz özel aşçı ile Asmaaltı Meyhanesi’ni vatandaşın hizmetine açtığınızı duyduk. Midye dolma yiyenler de aynı anda parmaklarını da yiyorlarmış değil mi! Hadi hayırlısı artık…
Sayın Enver MAMÜLCÜ, pek muhterem amcanızın ölümünü üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…