Döviz kuru zembereği boşanmış saat gibi yükseliyor.Hükümet edenler ise sus pus olmaya devam ediyor..Halbuki ülke yangın yeri.Döviz aldı başını gidiyor.Çare üretmesi gerekenler ise sessizliğe bürünmüş..Anlaşılan böyle bir duruma hazır değiller.Halbuki bu riskle yıllardır yaşayan bir toplumuz.Ama ne gariptir ki çözüm bulma yolunda yada önleme yolunda adım atmamışız.

Fakat piyasa harekete geçti.Karınca kararınca kendi önlemlerini almaya başladı bile.

İnşaat sektörü kur sabitlemesine gidiyor.Kimi inşaat şirketleri konut satışlarında stg 6.-6.5 arasına sabitlemiş.

Bazı işadamları şirketlerinde döviz alımını durdurmuş.

Bazı Ünivesiteler öğrenci harçlarında kur sabitlemesine gidiyor.

GAÜ kendisine kiralanan konutlara bundan sonra dövizle değil Türk lirası ile ödeme yapacağını açıkladı.

Piyasa bu toz duman içinde kendine bir çıkış ararken diğer sektörlerinde buna yardımcı olması gerekiyor.

Bunların başındada tabii ki bankalar geliyor.

BankalarkKur farkından elde edilecek kar için ellerini oğuşturmayı bir kenara bırakıp borcu olan vatandaşların bu borcu nasıl ödeyebileceklerinin yollarını bulması lazım.

Ekonomist değilim fakat ;

Dövizin %30 değerlenmeden önceki kuru baz alınıp Borç Türk lirasına çevrilebilir.Kur bu  değerde sabitlenebilir.Mudilerin ödemeleri bu kur üzerinden belli bir süreyi aşmamak üzere gerçekleştirilebilir.Bankalar hiçolmazssa 2018 kur karlarından vazgeçebilir.

Yoksa aşırı yükselen bu kurdan dolayı  bırakın vatandaş borcunu ödeyemeyeceğini  Bankalarda kendileride zamanında dönmesi önemli olan bu parayı  alamayacağından bilançolarında zarara kadar gidebilecek sıkıntılar yaşayabileceklerdir.

Her iki taraf içinde durum kötü yani.O zaman yapılması gereken uzlaşma.Bankalar kurdan kaynaklanan karlarından vazgeçecek vatandaşta bir miktar daha fazla borç ödemeyi göze alacak ve uzlaşılacak.

Piyasa bunu yapmaya başladı pek ala bankalarda yapabilir.

Türkiyede 17 Aralık’ta başlayan derin operasyonun hemen ardından borsadaki büyük düşüş ve dövizdeki yükseliş özellikle döviz üzerinden borçlananların kabusu oldu. Ancak 2011 yılında Borçlar Kanunu’na giren bir madde esnafa da vatandaşa ve tüketiciye de rahat bir nefes aldıracak cinsten... 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 138 inci maddesinde yer alan ‘aşırı ifa güçlüğü’ ibaresi sayesinde borcun çeşitli nedenlerle aşırı değişimi durumunda sözleşme iki taraf arasında yeniden düzenlenebiliyor.

Bizdede yapılması gerekirmi.

Umarım Bakanlar Kurulu toplanıp etten püften değil dişe dokunur önlemler alırda hükümet etmenin gereğini yerine getirir.

Ölüme çare yok.

Yeterki istensin.