Kudret Özersay’ın ‘sandığa değil denize gidin’ açıklamaları epey ses getirdi…
Beğenen oldu beğenmeyen oldu!
Gerçekten böyle bir şey söyledi mi diye düşünürken açıp telefonda sorduk…
İlk tepkisi şu oldu:
“Tamamen UBP ve CTP’nin bir oyunu…”
Öyle bir şeyler demiş ama ondan öncesi de var…
Adayları ve partileri inceleme altına alın, çeşitli partilerde beğendikleriniz varsa karma yapın, yoksa da sandığa değil denize gidin!
Kendi dediğine göre UBP ve CTP söylemlerinden rahatsız olmuş ki, söylediklerinin sadece son bölümünü ön plana çıkarmış…
Kudret Özersay’ın açıklamaları UBP ve CTP’yi nasıl olumsuz etkiler, onu şimdilik bilemeyiz…

Bildiğimiz şudur ki, Kudret Özersay gibi ülkesinde çok sevilen ve kabul gören bir akademisyen sandık boykotu çağrısı yapmamalıydı…
Ya da sözlerinin siyasiler tarafından çarpıtılacağını bilip ona göre bir açıklama yapmalı, tartışmalara olanak sağlamamalıydı…
Hele de ileride muhakkak ki siyasetçi olacak birisi, söylediklerinin nerelere çekileceğini çok önceden hesap etmeli ve çirkin siyaseti de göz önünde bulundurarak ona göre konuşmalı…
Umarız bundan kendine düşen payı almıştır…
Bir ülkede şartlar ne kadar kötü olursa olsun, partiler ne kadar yıpranırsa yıpransın, kötülerin içinden iyileri temizleyip onları meclise göndermek basit bir demokrasi gereğidir.
Başarılı ve gelecek vaat eden bir akademisyen de ancak demokrasinin yanında yer almalı.

Kudret Özersay’ı biz de dikkatle takip edip kendisinin bir çok görüşüne destek veriyoruz…
Bazı açıklama ve fikirler biraz acemice kamuoyuna duyurulmaya çalışılsa da en azından artık birilerinin ortaya çıkıp değişik ve ilgi uyandıran açıklamalar yapması bile hiç yoktan iyidir.
Hatta eğer ileride yeni bir siyasi oluşum gerçekleştirirlerse başarılı olacaklarını da düşünüyoruz…
Hatta biz onun yerine olsak değil seçim günü denize gitmeyi oturur mevcut aday kişilerden bir liste yapıp, seçmene doğru ve düzgün adaylara oy vermesi çağrısı yapar, bunu için de seçmene doğru kararlar üretmesi için yardımcı olurduk…

Burada şaka filan yapmıyorum, Kudret Özersay’a da önerimdir;
Seçimlere katılacak olan partiler ve adaylar belli olunca arkadaşları ile oturup hangi adayın bu ülkeye bir şeyler verebileceğini, hangilerinin kendin başka kimseye hayrı dokunmayacağını, ince eleyip sık dokusunlar ve kendince bir liste oluştursunlar…
Bunu yapsınlar ki, sessiz çoğunluk sandığa gittiği zaman oyunu guduru değil, hak edenlere versin…
Ben artık demode olmuş bütün sivil toplum örgütlerinden böyle yenilikler ve değişimler beklerim…
Hatta onlara yardımcı bile olabilirim…





MESAJ KUTUSU



Sayın Serdar DENKTAŞ,
yılların partilisi Hasan Tosunoğlu’na milletvekili adayı olmaması için veto uygulamanız parti içinde huzursuzluğa neden olmuş. Özellikle genç kesim böyle bir kararın intihar olacağını düşünüyor…Bu arada ailede kırgın bilesiniz…

Sayın Faiz SUCUOĞLU,
sizin gibi mülayim birisi de eğer patlama noktasına gelip istifayı düşünmeye başladıysa diğerleri ne yapsın? Acaba yükselmenizi çekemeyen bazı Lefkoşa adayları perde gerisinde bazı tezgahlar mı hazırlıyor?

Sayın Enver EMİN,
tam 15 yıl sonra UBP’ye geri dönüp seçici kurul listesinde yer almanız camiada büyük memnuniyet yarattı…Umarız tecrübe ve deneyiminizden yeteri kadar yararlanırlar, dönüşünüz büyük kazanç…

Sayın Hüseyin YALYALI, TAK Ajansı müdürlüğünüzün hayırlı ve uğurlu olsun. Biraz geç oldu ama temiz oldu değil mi?

Sayın İsmet RAMİZ, Enformasyon Müdürü olduğunuzda çalışanlar epey memnun olmuştu ama bugünkü olaylar başarılarınıza gölge düşürdü…Koridorlarda avazınız çıktığı kadar bağırmanız hiç de hoş karşılanmadı bilesiniz…

Sayın Ersin TATAR, önceki gün 2 bin TL’lik elektrik borcu nedeniyle Girne Vergi Dairesi’nin elektrikleri kesildi ve büyük olay oldu…Hatlar paralel olunca başka daireler de bundan etkilendi bilmenizde yarar var…

Sayın Hüseyin ALANLI,
İskele’de seçim startını verdiğiniz ve çok büyük bir ekiple çalışmalara başladığınız gözlemleniyormuş…Dünkü tSMS mesajları da bunun göstergesiydi değil mi? Gazanız mübarek olsun…

Sayın Börke KAŞİF, konuşmama yasağınızın genel seçimlerde de devam ettiğini üzülerek öğrendik…Madem ki büyükler böyle istediler bir bildikleri vardır değil mi?

Sayın Coşkun BUNDAK, uzun bir süredir vekillikte gözünüz olduğunu biliyoruz ama bunun için öncelikle Ersin beyden icazet almanız gerekecek. Sonra kendisinin bu seçimlerde sizin gibi güvenilir dostlara çok ihtiyacı olacak…İdare edin artık…

Sayın Mehmet BOYACI, Levent Okullarının 15’nci kuruluş yıldönümünü kutlar başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…Yılsonu etkinliklerine bizzat katılmanız çalışanlar arasında büyük memnuniyet yaratıyor…

Sayın Yüksel ÇELEBİ
, çocuk şenliği projesi bölge halkını epey memnun etmiş ki teşekkür mesajlarınız geliyor…Bir de baz istasyonları sorununu çözerseniz üçüncü dönem başkanlık gelebilir…

Sayın Ceyhun ÜMİTER, CTP’den Mağusa milletvekili adaylığı teklifi aldınız söyleniyor…Yıllarda hastane amiri olarak çalışmanız ve vatandaşın işini bitirmeniz sizin için büyük avantaj…Bizce hiç düşünmeden kabul edin…

Sayın İrfan Paşa ÖZAKALIN, hadi diğer tüm görevden alma ve atamaları anlarız da sizin gibi görevinde çok başarılı bir müdürün görevden alınması hiç de şık kaçmadı…Bu siyasetin gözü kör olsun…

Sayın Mehmet ÇAKICI, hayırdır TDP’de çatlaklar mı oluşmaya başladı…Siz CTP’yi yerden yere vururken Emiroğulları daha şimdiden koalisyonu kurdu bile…

Sayın Tekin SÖYLEMEZ, Halkın Adalet Konseyi’nin genel seçimlerde hangi parti ve adaylara destek vereceği merak konusu olmuş…Sizden birinin de artık aday çıkması bekleniyor, haberiniz olsun…

Sayın Salih EGEMEN
, bu seçimlerde sizden de bir sürpriz yapıp aday olmanız bekleniyor…Güzelyurt bölgesinin sizin gibi vizyon sahibi akademisyenlere çok ihtiyacı var, ne dersiniz?

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, Dünya Sigarayı Bırakma Günü’nde gayet güzel bir mesaj yayınlayıp vatandaşı sigarayı bırakmaya çağırdınız ama puroları da maşallah götürdünüz…Artık bırakma zamanı gelmedi mi?

Sayın Özgül Gürkut MUTLUYAKALI, egzoz dumanıyla çevreyi zehirleyen araçların peşine düştüğünüzü ve bunu sosyal medyada deşifre ettiğinizi gördük…Ha keşke birkaç meslektaş daha sizin gibi bu konularda duyarlı olsaydı ne iyi olurdu değil mi?




Günün Fıkrası

Mektup


Delikanlı yeni evlenmiştir ve askere gider. Aradan zaman geçer,eşinin hamile olup olmadığını soracak ailesine,ama direk yazamaz utanır..
En iyisi bir mani şeklinde babama yazıyım,o bana cevap gönderir diye düşünür.. Mektupa başlar selam,sabahtan sonra derki;
Yürü mektubum yürü,
Düşü hayra,yorda gel.
Bir iken,iki olduk,
Üç oldukmu,sorda gel..
Aradan zaman geçer,mektup gelir,heyecanla açar bakar,gelen mektup babasındandır.gelen cevapta;
Bu mektup iyi mekup,
Böyle mektup,gene yaz,
Tarlan ürün vermedi,
İzinli gel gene kaz...